Enflasyonda baz etkili düşüşü kasıma kadar unutun!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Enflasyondaki yıllık oranın baz etkisi sayesinde birkaç ay sonra yönünü aşağı çevireceğine dönük umutlar mevcut durumda artık tümüyle suya düştü.

✔ Baz etkisinin yıllık oranın gerilemesini sağlaması öyle görünüyor ki ancak kasım-aralık gibi söz konusu olabilecek.

Evdeki hesap çarşıya bir türlü uymuyor. Fiyatlardaki artış hızının çok yavaşlayacağı umuluyor ama bu bir türlü olmuyor. Her ne kadar TÜFE’de aralık ve ocaktaki yüzde 13.58 ve yüzde 11.10’luk artışlardan sonra şubattaki yüzde 4.81 görece gayet iyi bir oran gibi görünse de bu oran da gelecek adına umut vermiyor.            

Aynı durum üretici fiyatları için de geçerli. Aralık ve ocaktaki yüzde 19.08 ve yüzde 10.45’lik artışların ardından şubatta yüzde 7.22’ye inilmesi bir bakış açısıyla memnun olunacak bir gelişme gibi değerlendirilebilirse de, yine de bir ayda yüzde 7'nin üstünde bir artıştan söz ettiğimizi unutmayalım.           

Tamam; iki endekste de aylık artış hızları yavaşlıyor. Ancak bu yavaşlama, bize yıllık bazda bir geri gidiş sağlamaktan çok ama çok uzak. Yıllık oranlar artmaya devam ediyor.           

Enflasyonda iki eşik aşıldı. Yıllık artış yönüyle üretici fiyatları yüzde 100’ü, tüketici fiyatları da yüzde 50’yi aşmış durumda. 

      

Bir yıl önceden bugüne bakabilseydik, bu oranları kötü bir rüya, bir kabus olarak nitelerdik. Geçen yıl şubat sonunda tüketici fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 16, üretici fiyatlarındaki artış ise yüzde 27 düzeyindeydi. Nereden nereye geldik...              

YÖN KASIMA KADAR YUKARI DOĞRU

Şubat ayındaki artışlarda Rusya- Ukrayna savaşının etkisi yok. Şubat verilerini değerlendirirken bunu göz önünde bulundurmak gerek. Dolayısıyla bundan sonraki aylarda bu savaşın çok yıkıcı etkilerini göreceğiz.            

Savaş söz konusu değilken yapılan yorumlarda fiyatlardaki artışın yaz aylarına doğru çok belirgin şekilde hız keseceği, böylece aylık artışların geçen yılın altında kalmasıyla da yıllık oranların yönünü aşağı çevireceği umudu vardı. Bunun gerçekleşmesi pek kolay değildi ama yine de bir umut söz konusuydu.               

Artık o da yok; o umut da yok! Nasıl olsun ki!             

-Petrol fiyatları her gün rekor kırıyor.

-Doğalgaz fiyatları tüm dünyada artıyor.

-Akaryakıta gelen zamları izlemekten başımız döndü.

-Buğday fiyatlarını kaç kişi izlerdi, şimdi ona da bakılıyor.

-Turizm gelirlerinin üçte birini kaybettik sayılır.

-Aynı miktar ithalata, ithal ürünler pahalandığı için daha fazla döviz ödemek, bu dövizi bulmak zorundayız.

-Döviz giderek kıt hale gelecek, bu da döviz fiyatının artması demek.            

Bütün bunları alt alta toplayın; bulacağınız sonuç fiyat artışıdır.  

Fiyatları yukarı itecek böylesine fazla etken varken bundan sonraki aylardaki artışların geçen yılın altında kalması ve yıllık oranların yönünü aşağı çevirmesi mümkün olabilir mi?            

Savaş yarın bitse bile bazı olumsuzlukların etkisini yok etmek pek kolay olmayacak. Örneğin turizmdeki kaybı telafi etme şansımız pek yok.           

Örneğin mal fiyatları maliyetler düşünce gerileyebilir ama hizmet fiyatları için aynı durum pek yaşanmaz.      

Dolayısıyla fiyatlarda bir katılaşma olacak.        

Bir süre sonra fiyatlar yataya dönse bile, ki bu yıl sonuna kadar pek mümkün görünmüyor, bu kez yüksek bir fiyat düzeyi oluşacaktır.       

Zaten fiyatlar çok yüksek ve alım gücü düşük; bir süre sonra alım gücü yönüyle zorlananların sayısı daha da artacaktır.

FİYATLAR ANCAK ARALIKTA GERİLEYECEK GİBİ...

Mevcut duruma göre, hem tüketici, hem de üretici fiyatlarında yıllık oranın kasıma kadar yukarı yönde seyredeceğini beklemek gerektiğini vurguladık.              

Kasım, bir geçiş ayı olacak gibi görünüyor. Üretici fiyatları için bu geçiş ayı belki ekim olabilir. Çok olağandışı bir olumsuzluk yaşanmazsa aralık ayında yıllık oranlar yönünü aşağı çevirecek.  Ancak aralık ayına gelinceye kadarki dönemde yıllık oranlar hangi düzeye çıkacak ve gerilemeyle nereye inilecek, bu konuda senaryo çok. Senaryoların çokluğu da bilinmeyenlerin fazla olmasından kaynaklanıyor.          

Rusya-Ukrayna savaşı bitmeden ve bilinmeyenlerin sayısı azalmadan somut öngörülerde bulunmak hiç kolay değil. Ama önümüzdeki günlerde elden geldiğince ne olabileceği konusu üstünde daha detaylı duracağız.

Tüm yazılarını göster