Aralık boyu çakan zam şimşekleri sonrasında böylesi şiddetli gök gürültüsü bekliyorduk zaten. TÜİK endeksleri gümbürdedi ve geçen yılın enflasyonunu %36 ile manşetledi. Üstelik bu; küçük olanı… Bir de büyüğü var ki sormayın gitsin; %80’lik ÜFE… Son 19 yılın en yüksek rakamları bunlar…
Görünen odur ki enflasyona seçim ekonomisi damgasını vurmaya başladı bile. TÜİK tüketici endeks sepetinde yer alan 415 maddeden 364’ü zamlandı. Bu arada tıpkı Mozart’ın “Saraydan Kız Kaçırma” operasına benzer şekilde, yılın ilk gününe bırakıldığı için endeksten kaçırılan zamlar da cabası…
ENFLASYONDA YÜKSELİŞ SÜRER
Asgari ücrete yapılan zam; TÜFE’nin yeni enflasyon hedefi olmuş görünüyor. Oysa dillerdeki türkü aynı; “orta vadede %5 hedefi…” Seçim döneminde enflasyona dair adım atılmayacak, aksine genişlemeci para politikası devam edecek ve yeni zirvelere tanık olacağız.
Benim merak ettiğim şudur; “nisanda zirve yapar sonra düşer” ifadeleriyle her geçen ay yeni enflasyon rekorları kırarken, bu beyanları dilinden düşürmeyenler acaba toplumdan nasıl bir inandırıcılık bekliyor olabilirler? Hani Ağustos’ta zirveydi ve sonra düşecekti?
YÜZDE 22 NEGATİF REEL FAİZ VARKEN
Seçim dönemine kadar yatırımcılar açısından güvenli limanlar önem kazanır. Dolar, Euro, altın, sterlin, emtialar korunma amacı ile yatırımcı taleplerinde yükselir. Dolar yeniden 2021 zirvesini test edeceği rotaya girer. Nereye mi varır? Yüzde 22 negatif reel faiz olan bir ülkede; nereye varacaksa oraya…
İKİ SORU İKİ CEVAP
Bir faiz artışı enflasyonu durdurabilir mi?
Enflasyonun girdiği mecra bir günlük değil, aylık ve üçer aylık seyirlerle ortaya çıkan bir süreç... Bu nedenle bunun bir aylık bir faiz hareketi ile değil bir program dâhilinde olması gerekir. O da zor.
Para politikası kurulundan yeni adımlar gelebilir mi?
Elbette gelecektir. Ancak enflasyonun seyrini belirleyen artık yapılan zamlardır. Lirayı korumaya yönelik tedbire gelince; enflasyon korumalı kur dahi denenebilir. Fakat çözümü, seçimi kazanacaklardan beklemek daha gerçekçi olacak.
NOT
GELECEK KÖRLÜĞÜ
Gelecek körlüğü; öfke, sıkıntı, gurur, hiddet ve küçümsemenin sonunda gelir. Söze güvensizlikle devam eder. Acımasızlıkla sürer. Bugün kurun hareket alanı, enflasyonun tırmanışı; kararlılık, sabır, ahlak eksikliğinin dışavurumudur.
İleriyi görememek ve eylemlerin sonuçlarını öngörememek ya da bunları taraflı yorumlamak; artan kurdur, artan enflasyondur, artan hayat pahalılığıdır. Kibrin en büyük yıkımı, kibir sahibini gelecek körü yapmasıdır.
Gelecek körü bir yönetim; sorunu yok sayarak çözdüğünü sanır. Bireyleri bencilleştirir, ahlakı çözer, mahkeme; kadıyı satın alana hizmet eder. Fakat kaçınılmaz olan; geleceğin kendi gerçeğiyle er veya geç çıkagelmesidir.