Merkez Bankası enflasyon tahmininde değişiklik yapmadı. Yıllık tahmin 2024 için yüzde 38 olarak korundu; 2025 ve 2026’nın yüzde 14 ve yüzde 9’luk oranlarında da değişiklik yapılmadı. Zaten beklenti de bu oranların değiştirilmeyeceği yönündeydi.
Yılın üçüncü enflasyon raporu Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan tarafından açıklandı. Karahan, yıl sonunun yaklaşmasından dolayı 2024 yılına ilişkin tahmin aralığının aslında daralması gerektiğini, ancak son dönemdeki jeopolitik gelişmeler ve küresel finansal oynaklıklar yüzünden artan belirsizlikler nedeniyle tahmin aralığının yüzde 34-42 olarak korunduğunu söyledi. Karahan şöyle devam etti:
“2024 yıl sonu tahmin muhasebesine baktığımızda aşağı ve yukarı yönlü etkilerin birbirini dengelediğini görüyoruz.
Talep koşullarındaki dengelenme ve enflasyon beklentilerindeki gerilemenin öngörülerimizden daha yavaş gerçekleşmesi, tahminimizi 0.2’şer puan yukarı yönlü etkiledi.
Buna karşılık, Türk Lirası cinsi ithalat fiyatları ve yönetilen-yönlendirilen fiyat varsayımlarımızdan gelen toplam etkiyi negatif 0.4 puan olarak hesaplıyoruz.”
Ya hesap yanlış, ya...
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan mevsimsellikten arındırılmış aylık ortalama enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde (temmuz geride kaldığına göre ağustos ve eylülde) yüzde 2.5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1.5’in biraz altına inmesini beklediklerini söyledi.
Ama Karahan aynı zamanda yıllık enflasyon tahminini değiştirmeyip yüzde 38 bıraktıklarını da söylemişti, değil mi?
Tuhaf; ya aylık oranlar yanlış ya yıllık beklenti!
Hadi gelin basit bir hesap yapalım...
■ Yılın ilk yedi ayındaki enflasyon kaç, yüzde 28.76.
■ Ağustos ve eylül oranlarını yüzde 2.5, son çeyrekteki aylık oranı da (yüzde 1.5’in biraz altı denildiğine göre) yüzde 1.3 alırsak yıllık oran yüzde 40.6’ya ulaşır.
■ Peki nerede kaldı yüzde 38?
■ Şu durumda iki olasılık var:
■ Aylık yüzde 2.5 ve yüzde 1.3’lük oranlarla yüzde 38’de kalınamayacağına ve gerçekleşme yüzde 40.6’ya ulaşacağına göre, ya Merkez Bankası’nın mevsimsellikten arındırılmış oranları açıklanan oranlardan daha yüksek...
■ Ya da Merkez Bankası 38’i değiştirmemekle birlikte yüzde 40’a, 41’e dünden razı.
42’nin yolu yapılıyor!
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan da zaten konuşmasında nokta hedeften çok yüzde 34-42 olarak belirlenen banda odaklanmak gerektiğini söyledi.
Bu ifadeden de anlaşılıyor ki Merkez Bankası 38’lik oranı değiştirmemekle birlikte artık üst bant dolayında bir oranın gerçekleşme olasılığını daha güçlü görüyor.
Hem Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bir süre önce bu yılın yüzde 40 dolayında bir enflasyonla kapatılacağının beklendiğini söylemedi mi?
Dolayısıyla enflasyonun tahmin aralığının üst sınırı olan yüzde 42’ye kadar çıkması artık çok açık ki kimseyi rahatsız etmeyecek. Hem Merkez Bankası da 38 tutmamış olsa bile 42 aşılmadığı sürece “Biz öngördüğümüz aralık içinde kaldık” diyebilecek.
Herkes mutlu! Tabii ki gerçekleşme 42’yi pek aşmazsa...
Ancak ağustos ve eylülde yüzde 2.5 artış tahmin eden Merkez Bankası, bir dizi gerekçeye dayandırıyor olsa da son çeyrekte, özellikle ekim ayında yüzde 1.5’in altında bir artış beklemekle sanki biraz fazla iyimser davranıyor gibi.
Bir hatırlatmada bulunalım, ekim ayları ortalamasındaki fiyat artışının 2003-2023 döneminde yüzde 2.1, son üç yıl ortalamasında ise yüzde 3.1 olduğunu dikkate almak, dolayısıyla ekim ayına pek bel bağlamamak, hesabı yaparken buna göre davranmak gerekir.
Arındırılmış oran yine sır, yine sır!
Merkez Bankası’nın meşhur mevsimsellikten arındırılmış oranı bir önceki enfl asyon raporu toplantısında da gündeme gelmişti. Başkan Karahan o toplantıda, bir soru üzerine bu oranı açıklayabileceklerini söylemişti ama şimdiye kadar bu yönde bir gelişme olmadı.
Mevsimsellikten arındırılmış oranla neyin kastedildiği ya da bu oranın hesaplanma yönteminin ne olduğu dünkü toplantıda bir kez daha soruldu. Öyle ya, TÜİK’in örneğin temmuz ayı için yüzde 3.23 olarak açıkladığı enflasyon, acaba Merkez Bankası’nın arındırılmış hesabına göre yüzde kaça denk geliyordu, bu bilinmiyordu.
Başkan Karahan bu soruyu yine ortada bıraktı. Karahan, arındırılmış enflasyona ilişkin hesaplama yöntemini şeffaflık adına paylaşmayı düşünüp düşünmedikleri yönündeki bir soruya yanıt verirken arındırma işlemini kendilerinin yaptığını, ancak enflasyon verisini TÜİK’in açıkladığını, iki kurum yetkilerinden oluşan bir komite oluşturulduğu ve bu verinin açıklanması yönünde çalışma yürütüldüğünü söyledi.
Yani Merkez Bankası’nın mevsimsellikten arındırma işlemini nasıl yaptığı ya da daha önemlisi TÜİK’in açıkladığı oranların, Merkez Bankası’nın mevsimsellikten arındırılmış hesaplamasıyla neye denk geldiği yine sır olarak kaldı.
Ağustos ve eylülün 2.5’i ve son çeyreğin 1.3’ü, yıllık bazda 38 değil yaklaşık 41 ettiğine göre bundan şu sonuç çıkıyor; demek ki bu 2.5 ve 1.3’ler, mevsimsellikten arındırılmamış haliyle daha düşük.
Ya da biraz önce vurguladığım gibi Merkez Bankası 38’in üstünü çoktan çizmiş!