Başlıkta hata yok, enflasyon hedeflemesi değil, “Enflasyon tahmini hedeflemesi” yazıyor. Econ_5xx kodlu derslerimizde okuduğumuz, çerçevesi net, güzelce bir literatür bölümüdür kendisi. Son Enflasyon Raporu, hatırlatmaya vesile oldu.
Malumunuz TCMB, 3 ay önce paylaştığı 2025 sonu enflasyon tahminini, 7 Şubat’ta yayınladığı yılın ilk Enflasyon Raporu’nda 3 yüzde puan yukarı çekti. Ben revizyon beklemiyordum ve piyasa dinamikleri açısından gerek de görmüyordum.
Piyasa, bu Enflasyon Raporu öncesinde de TCMB’nin enflasyon tahminine ulaşmasını beklemiyordu. Nitekim piyasanın enflasyon beklentisi, TCMB tahmininin zaten 6 puan üzerindeydi. Ama bu fark, piyasada faiz indirimi konusunda bir huzursuzluk yaratmıyordu. Diğer bir deyişle, faiz indirimleri TL’nin istikrarını bozmadığı sürece, piyasa, faiz indirimlerinden ve enflasyonda beklediği sapmadan rahatsız görünmüyordu. İşte tam da bu piyasa duruşu nedeniyle, TCMB’nin enflasyon tahminlerinde yukarı yönlü revizyon beklemiyordum.
Lakin TCMB yeni bir bilgi seti ile karşımıza çıktı. %21’den %24’e; 3 yüzde puan yükselttiği enflasyon tahmininde (orta nokta), temel yük 1,7 yüzde puan ile yönetilen / yönlendirilen fiyatlardan geliyor. TCMB, bu bilginin Kasım tahminleri içinde yer almadığını söylüyor. Sepet ağırlıklarındaki değişim nedeniyle 0,8 yüzde puan, gıda fiyatları tahminindeki değişim nedeniyle de 0,5 yüzde puan yukarı revizyon yapılıyor.
Üst bant olan yüzde 29 kalkan vazifesi görecek
Bir noktada, piyasanın da bu yeni bilgiyi tahminine eklemesini bekleyebiliriz. Teknik kısma odaklanırsak, bu ekleme 2,5 puan ile sınırlanabilir. Hemen sene başında tahmin güncellemeyi tercih etmeme ve bir süre daha veri izleme güdüsü, güncellemeyi öteleyebilir. TCMB tahmininin üst bandı olan %29, bu dönemde bir kalkan vazifesi görecek. Ters tarafta ise, TCMB’nin bilgi setinin 3 ay kadar kısa bir sürede bu denli keskin şekilde değişmesi, risk primini artırırsa, piyasa tahminine eklenen miktar daha fazla da olabilir. Kısa vadede Şubat enflasyonu belirleyici olacak. Lakin görünen o ki, TCMB tahmini yukarı, piyasa tahmini de -bir vadede- yukarı.
Tahmin işi önemli çünkü TCMB’nin tahmini aslında bir ara hedef. Bu, bize özgü bir durum değil. Enflasyon hedeflemesi, aslında genellikle enflasyon tahmini hedeflemesidir (Svensson, 1997). Yönetilen vadede, bir merkez bankasının enflasyon tahmininin, resmi hedefe eşitlenmesini bekleriz. Bu noktaya varana kadar da merkez bankasının tahmini “ara hedef” görevi görür. Nitekim TCMB de bu iletişimi yapıyor, değil mi? O halde doğru literatüre bakıyoruz; devam!
Bu literatürde kritik olan noktalardan ilki, para politikası otoritesinin tahmininin en güvenilir tahmin kabul edilmesi gerekliliği. Bunun için de enflasyon tahminleri yapılırken politika yapıcının elindeki bilgi setinin tam olması, tahminlerin arkasındaki varsayımların somutlaştırılması önemli (Woodford, 1994). İkinci konu da, enflasyon dışında açıklanmayan önceliklerin olabileceği endişesinin beklentileri bozmasına engel olunması (Barro, Gordon, 1983).
İktisatçıların kara kaplısı net: Piyasa, merkez bankasının tahminine, kendi tahmininden çok güvenmeli. Bize dönersek: Önümüzdeki dönemde PPK notları içerisinde enflasyonla ilgili yönlendirmelere daha fazla yer verilmesi, bir sonraki Enflasyon Raporu’nu beklemeden tahmin patikasına dair varsayımların detaylandırılması, bu alanda kamuya açık teknik çalışma sayısının artırılması gibi seçenekler, beklentileri çıpalamaya destek verebilir, verecektir. Ne kadar erken, o kadar iyi.