Salgında dördüncü dalganın büyümeyi yavaşlatacağı endişesinin arttığı bir ortamda Fed’in şahin mesajlar vermesi küresel risk iştahını baskılamaya başladı.
Hisse senedi piyasalarına gelen satışları alış için fırsat olarak gören strateji son dönemde işlemiyor.
Beklentilerden zayıf gelen tarım dışı istihdam verisi sonrası piyasaların verdiği sert tepki yatırımcıların oyun planının değiştiğini gösteriyor. Eskiden zayıf ekonomik verileri Fed genişleyici politika uygulamaya devam edecek diye alış fırsatı olarak kullanan yatırımcılar artık kötü habere satarak tepki veriyor.
ABD ve Avrupa borsaları son iki haftada yüzde 5’e yakın değer kaybederken, uzun vadeli tahvil faizlerinin 20 baz puan gerilemesi ve doların güçlenmeye başlaması risk iştahının bozulmaya başladığını gösteriyor.
Doların güçlenmesi ve risk iştahının bozulmaya başlaması gelişmekte olan ülkeler için kötü haber. Fed’in para politikasını normalleştirme sinyali verdiği haziran toplantısından bugüne gelişmekte olan ülke borsaları yüzde 10’a yakın değer kaybetti.
Türkiye varlıkları doların güçlendiği ve gelişmekte olan ülke varlıklarının değer kaybettiği mevcut konjonktürde en çok dayak yiyenler arasında yer alıyor. Enflasyonun yüzde 20’nin üzerine çıkmasına rağmen kısa vadeli faizlerin yüzde 15’e indirilmesi ve düşük faiz politikasına devam edileceğinin açıklanması üzerine Türk Lirası’nın sene başından beri dolara karşı olan kaybı yüzde 46’ya ulaştı.
Borsa İstanbul yüksek enflasyon ve finansal baskılamadan kaçan yerleşik yatırımcının alışıyla yeni zirveler görüyor. Ancak borsanın yükselişi dövizi yakalayamıyor. MSCI Türkiye dolar bazında son üç ayda yüzde 15, sene başından beri yüzde 33 kayıpla en kötü borsa endeksi konumunda.
Borsada son dönemde yaşanan yükselişin benzerini 2001 devalüasyon enflasyon sarmalı döneminde yaşamıştık. Yatırımcılar servetini korumak için hisse senedine yönelmişti. Ancak pek uzun soluklu olmamıştı. Borsadaki gerçek yükseliş için arkasına halk desteğini ve IMF paketini alan Ak Parti iktidarının kapsamlı bir ekonomi program uygulaması gerekmişti.
Bu kez uzun soluklu olur mu? İyimser bir cevap vermekte zorlanıyoruz. Kasım üretici enflasyonunun aylık yüzde 10, yıllık yüzde 55 olması bizi korkutuyor. Önümüzdeki haftalarda yüzde 30’un üzerinde bir asgari ücret açıklanması kur-enflasyon-ücret sarmalı ihtimalini artıracak.
Bundan sonra ne olacak sorusunun cevabını arayan yatırımcılar 1990’lı yıllarda Güney Amerika ülkelerinde yüksek enflasyon, kur şoku dönemlerinde borsa performansını inceleyebilir.