Pozisyonlanması nedeni ile ABD enflasyonunun düşüş trendi içinde olduğuna bir türlü ikna olmayan piyasalar açıklanan verinin beklentilerden düşük kalması ile sert hareketler kaydetti. Bu veri öncesinde çok ufak bir örneklem üzerinden takip edilen Michigan Üniversitesi uzun vadeli enflasyon beklentilerinin yeniden yükselişe geçtiği açıklanmıştı. Dahası sağlık sigortası kaleminde BLS’in yaptığı hesaplama değişikliği nedeni ile ekim ayından itibaren düzenli bir artış yaşanacağı biliniyordu. BLS kişi bazında sigorta tipleri/ücretleri değişkenlik gösterdiği için bir anketle değişimi ölçmek yerine söz konusu hizmeti veren şirketlerin karlılığı üzerinden bir hesaplama yapıyor. Tüketici fiyat endeksi içinde payı yüzde 6,4 olan sağlık sektörünün bir alt kaleminde yaşanacak ayarlama nasıl bir panik yaratabilir derseniz konut dışı çekirdek endekste ağırlığının yüzde 27 olduğunu hatırlatmak isterim.
Moody’s bu değişiklikle beraber sigorta enflasyonunun aylık yüzde 1 artacağını hesaplıyor. Goldman’ın hesabına göre ise daha önce ortalama yüzde 4 düşüyordu. Açıklama neticende gerçekten de yüzde 1,1’lik bir artış görüldü. Dahası sadece sağlık sigortası değil araba sigortası kaleminde de yüzde 1,9 gibi ABD standartlarında büyük bir artış söz konusuydu. Ancak daha kritik bir kalem olan konut kaleminde yükseliş momentum kaybederek yüzde 0,3 seviyesine geriledi. Bu elbette yıllık bazda hala çok yüksek bir seviye olsa da yüzde 0,6-0,8 aralığından bu seviyeye düştüğünü unutmamak gerekiyor.
Mal enflasyonuna baktığımızda ise Fed’in enflasyonun “geçici” olduğu söyleminde haklı çıktığını görüyoruz. Sadece dezenflasyon söz konusu değil Çin’in de katkısı ile kısa süreli bir deflasyon da söz konusu olabilir. Girişte yazdığım üzere bu veri piyasada Fed’in artık faiz artırmayacağı yönünde fiyatlandı. Ben de faiz artışlarında sona geldiğimizi düşünüyorum. Ancak enflasyonla savaşın kazanılmasından dolayı değil. Fed yaptıkları ile özel sektör ve hane halkı için hayatı zorlaştırdı. Faiz artışlarının etkisini önümüzdeki aylarda borçların döndürülmeye başlaması ile beraber daha da etkin bir şekilde göreceğiz.
Ancak bir başka aktör; kamu bu artışlardan hiç etkilenmediği gibi işsizlik oranı (yakında artacak olsa da) dipte ve büyüme potansiyeline yakın seviyelerde seyrederken büyük harcamalar yaparak ekonomiyi haddinden fazla ısıtmaya devam ediyor. Fed’in faizi 25 veya 50 puan daha artırması bu durumu değiştirmeyecek ancak diğer iki aktör için daha büyük sorunlar yaratacaktır. Bu gerçekler ışığında enflasyonda geri çekilme bir süre daha devam edebilir ancak bir resesyon senaryosu haricinde 2 hedefinin yakalanması zor görünüyor. Fed’e yönelik kaygıların azalması ile beraber dolar bir süre için değer kaybedebilir. Fakat 2024’te hangi merkez bankasının faiz indireceğini tartıştığımızda ECB öne çıkacak. Ve hala S&P’de yeni zirve beklentim değişmiş değil. Yatırımcıların büyük kısmı 2 yıldır son derece negatif ve hisse pozisyonlarını düşük seviyelerde tutuyor. Bu durum patlayıcı bir yükselişi tetikleyebilir.