Enflasyonun şahıslar ve işletmeler üzerinde olumsuz pek çok etkileri olmaktadır. İşletmelerin üzerindeki etkilerin en önemlisi varlıkların güncel değerleriyle mali tablolarda gösterilmemesidir. Özellikle taşınmazlar ve amortismana tabi tutulan varlıkların maliyet bedelleriyle kayıtlarda yer almış olmaları nedeniyle işletmeler, bir taraftan finansman temini konusunda güç duruma düşerek diğer taraftan örtülü sermaye, finansman gider kısıtlaması ve teknik iflas gibi düzenlemelerin getirdiği farklılıklar sorun yaratmaktadır.
Vergi Usul Kanunu’nda (VUK) bunlar gibi olumsuz etkileri azaltabilecek bir enflasyon düzeltmesi müessesesi mevcuttur. VUK’un 298’inci maddesinde ifade edildiği üzere fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10’dan fazla olması halinde bilanço esasına göre defter tutan mükellefler tarafından enflasyon düzeltmesi yapılabilir. Ancak bu şartların oluşmaması durumunda enflasyon düzeltmesi yapılamaz.
Ülkemizde enflasyon düzeltmesi en son 2004 yılı hesap dönemi itibarıyla uygulanmıştır. Enflasyon düzeltmesi yapılmasını gerektirecek düzeyde olmasa da bu dönemden itibaren yaşanan enflasyon, işletme bilançolarının bozulmasına neden olmuştur. Bu nedenle, enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşmadığı durumlarda işletmelerin varlıklarının kayıtlı değerlerini güncel değerlerine yaklaştırabilmelerine imkân sağlayan bir yeniden değerleme müessesesi 26.10.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7338 sayılı Kanun’la söz konusu maddeye eklenen (Ç) fıkrası ile yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme her yıl tekrarlanabilecek bir “sürekli yeniden değerleme” uygulamasıdır.
Sürekli yeniden değerleme uygulamasının getirilmesine rağmen 2021 hesap dönemi sonunda enflasyon düzeltmesi şartları oluşmuştur. İşletmeler yeniden değerleme yerine enflasyon düzeltmesi planlarken 29/01/2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7352 sayılı Kanun’la VUK’a eklenen 33’üncü madde ile 2021 ve 2022 hesap dönemleri ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemleri mali tablolarının mükerrer 298’inci madde kapsamındaki koşulların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulamayacağı hususu hüküm altına alınmıştır. Söz konusu maddeye göre, mükerrer 298’inci maddenin (Ç) fıkrası uygulanması açısından (sürekli yeniden değerleme), bu dönemler enflasyon düzeltmesi koşullarının gerçekleşmediği dönem olarak değerlendirilecektir. Sonuç olarak bahse konu düzenlemeler şartları mevcut olduğu halde enflasyon düzeltmesi yapılmasının önüne geçilmiş fakat yeniden değerleme yapılması mümkün kılınmıştır.
Mükerrer 298/Ç maddesinde yer alan yeniden değerleme uygulamasında, iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların, VUK’ta yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve değerlemenin yapılacağı hesap dönemi sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınır. Bu değerler yeniden değerlemenin yapılacağı yıla ait yeniden değerleme oranı ile çarpılır ve iktisadi kıymetlerin güncellenmiş değeri bulunur.
Dikkat edileceği üzere sürekli yeniden değerleme, değerlemenin yapılacağı yıla ait yeniden değerleme oranı kullanılmaktadır. Bu oranın bir yıllık bir etki doğuracağı için geçmiş dönemlerde aktife alınmış ve maliyet bedeli ile kayıtlarda yer alan iktisadi kıymetleri güncel değerine yaklaştırabilme olasılığı yoktur.
61 numaralı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri ile üçüncü geçici vergilendirme döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı %92,93 olarak duyurulmuştur. Buna göre 2022 hesap dönemi sonu itibarıyla yeniden değerleme oranının asgari %100 olacağı tahmin edilmektedir.
Bu koşullar altında; bir işletmenin Ekim 2006’da peşin bedelle 50 bin TL’ye almış olduğu bir fabrika binasının mükerrer 298/Ç maddesine göre 2022 hesap dönemi sonunda yeniden değerleyeceğini ve bu dönem için yeniden değerleme oranında %100 olduğunu varsayarsak, bu varsayım altında bir yıllık yeniden değerleme sonucu fabrika binasının değeri 50.000 x (2) = 100 bin TL olacaktır. Bu değerin fabrika binasının cari değerinden çok uzakta olacağı açıktır.
Bu sorunu bertaraf etmek için mükerrer 298/Ç maddesine paralel olarak 7338 sayılı Kanun’la VUK’a geçici 32’nci madde eklenmiştir. Geçici 32’nci maddeye göre mükerrer 298’inci maddeye eklenen (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapabilecek olan mükellefler, anılan fıkra uyarınca ilk kez yeniden değerleme yapacakları hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla bilançolarına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerleyebileceklerdir.
Yapılacak değerlemede dikkate alınacak yeniden değerleme oranı; yeniden değerlemede yapılacak hesap döneminden son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin iktisadi kıymetlerin iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan orandır (enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş bilançolar için bilançonun ait olduğu ayı takip eden aya ilişkin Yİ-ÜFE değeri dikkate alınacaktır).
“Bir seferlik yeniden değerleme” olarak adlandırılabilecek olan bu düzenleme ile mükellefler, mükerrer 298/Ç maddesine göre yeniden değerleme yapmadan önce aktiflerinde maliyet bedeli ile kayıtlı iktisadi kıymetlerini güncel değerlerine biraz daha yaklaştırma olanağı bulunmaktadır. Bu nedenle dileyen mükelleflerin önce geçici 32’nci maddeye göre varlıklarını yeniden değerlemeye tabi tutmaları ve ardından mükerrer 298/Ç maddesini uygulamaları öngörülmektedir.
Bu husus yukarıdaki örnek üzerinden de aşağıdaki şekilde ifade edilebilir: 2022 hesap döneminde yeniden değerleme yapmak istemenin 2021 hesap dönemi sonu itibarıyla kayıtlarında yer alan söz konusu fabrika binası için geçici 32’nci maddeye göre uygulayacağı yeniden değerleme katsayısı, 2021 Aralık Yİ-ÜFE (1022,25) ile 2006 Kasım Yİ-ÜFE (135,33) değerlerinin ortalaması bulunacaktır. Bu durumda yeniden değerleme (1022,25/135,3) = 7553,75’tir. Buna göre 2006 Kasım’da 50.000 TL’ye alınmış bir binanın geçici 32’nci maddeye göre yeniden değerlenmiş değeri; (50.000,00 x 7,55375) = 377.685 TL olacaktır.