Yılın ilk ayında TÜFE % 1.35 ile beklentilerin çok üzerinde arttı. Normalde İTO perakende rakamlarıyla senkronize devam eden TÜFE, bu sefer beklentilerin son derece üzerinde şaşırtıcı şekilde yüksek açıklandı.
Şaşırtıcı bir başka gelişme de, vatandaşı en çok ilgilendiren bazı ürünlerin enflasyon sepetindeki ağırlıklarının azalmasıydı. Yani gıda, ulaştırma, konut, giyim ve ayakkabı ile ev eşyasının enflasyon sepetindeki ağırlıkları düşürülmüş. Hayat pahalılığını ilgilendiren mal ve hizmetlerin endekse etkisi düşürülmesine rağmen enflasyon yine de çok yüksek çıkmış. Demek ki geçen yılın endeksine göre bakılsaydı çok daha yüksek çıkabilirdi.
TÜİK’in açıkladığı Ocak ayı enflasyon rakamının, İTO tarafından açıklanan rakamların iki katından fazla çıkması, İTO hesaplamalarını da tartışılır hale getiriyor bence. Sonuçta İstanbul, fiyat artışlarının oldukça yüksek yaşandığı bir şehir. Dolayısıyla bu kadar yüksek fiyat artışının yaşandığı bir yerde 400’den fazla mal ve hizmetin bulunduğu TÜFE endeksinden daha düşük bir rakamın çıkması çok akla yatkın gelmiyor. Dolayısıyla İTO’nun bu farkı açıklaması gerektiğini düşünüyorum.
"Merkez Bankası’nı bekleyen zor karar…"
Beklentilerin üzerinde çıkan enflasyon rakamı, Merkez Bankası’nın 19 Şubat’ta alacağı faiz kararını daha kritik hale getirdi. Şunu hatırlatayım: Beklenti anketlerinde 12 aylık enflasyon tahmini % 10.04. Bu rakam ankete katılanların enflasyonun düşeceğinde mutabık olsalar da tek haneye ineceğinde mutabık olmadıklarını gösteriyor.
Merkez Bankası’nın %8.2 yıllık enflasyon beklentisi deklare ettiği bir ortamda bankalar mevduata net % 9 faiz verirken, cüzi de olsa reel faiz ortaya çıkıyor. Eğer Merkez Bankası 19 Şubat’ta faizlerde 50 baz puan indirim yaparsa, enflasyonda hem resmî hem de piyasa beklentisi doğrultusunda negatif reel faiz sürecine girmiş olacağız. Mevduat Faizleri 1 puan daha inerse tabii.
Kimi yatırımcılar zaman zaman “Ben enflasyona değil, dolar/TL ilişkisinin seyrine bakarım” diyorlar. Ancak enflasyon-faiz ilişkisini koparırsak bunun döviz kurları üzerine de olumsuz etki yapacağını unutmamalıyız. Dolayısıyla MB’nin 19 Şubat’ta alacağı faiz kararı bugün açıklanan enflasyon rakamlarıyla oldukça kritik hale geldi. Bana göre TCMB’nin en fazla 25-50 baz puanlık indirim yapabilme imkanı var. Daha fazlası piyasaları karıştırır.
Bundan sonraki aylarda, bir ya da iki defa Ocak ayı kadar yüksek enflasyon gelirse, enflasyon beklentilerinin olumsuza döneceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Belki de sepetteki ağırlıkların değiştirilmesi bundan kaynaklanıyor.