Pandemi sonrasındaki yeni denge arayışlarında enflasyon belasını konuşurken global ve yerel sohbetlerin tamamında “küresel emtia fiyatları” kabahatliler listesinin ilk sırasında yer aldı. Bu, küresel enfl asyonun yüksek çift hanelere taşındığı dönemde de böyle oldu -burada bahsettiğimiz “yüksek çift hane” rakamsal olarak yüzde 10’ların üzerini işaret ediyor, yanlış anlama olmasın- bugünlerde yüzde 7’li ortalama seviyelere gerilediği noktada da. Ancak, tek ve önemli bir farkla: şimdilerde global ticaret dengesi rakamları ve enflasyon analiz edilirken “emtia” sınıfı üzerinden gelen eleştiriler artık listenin ilk sırasında değil. Yerel cephede ise tam gaz devam durumu söz konusu.
Emtia sınıfını eleştirmek işin kolay kısmı. Öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum: yeni dünya düzeninde işlem hacimlerinin bu denli arttığı, fiyatlamaların bireysel taleplerden ziyade yazılımların da içerisinde olduğu bir ortamda sağlıklı oluşmadığını düşünen cephede yer alıyorum. Bu nedenle emtia sınıfı fiyatlarının da hatasız belirlendiği kanaatinde değilim. Bunu, farklı birçok örnekle, LME’de getirilmek zorunda kalınan regülasyon değişikliklerinde de görüp teyit ettiğimizi ve artık çoktan öğrenmiş olduğumuzu düşünüyorum. En azından düşünmek istiyorum.
Gelelim yazının konusuna. Sapmakta fayda yok. Birkaç rakamın üzerinden geçebiliriz. Örneğin, Bloomberg tarafından hesaplanan emtia endeksine (BCOM) bakalım. İçerisindeki ağırlıklar üzerinden incelediğimizde ilk 4’teki üye toplamın yüzde 38’ini oluşturuyor. Buradaki 4’lü ise şu şekilde karşımıza çıkıyor: ons altın, NYMEX petrol, Brent petrol ve NYMEX doğal gaz kontratları. En yüksek pay yüzde 16.57 ile ons altında. Odaklanmamız gereken kısım şu: spekülatif işlemlere belki de en fazla maruz kalan bu 4’lüdeki fiyat değişimleri algı açısından diğer emtia alt endekslerindeki üyeleri de etkileme potansiyeline sahip. Şimdi performansa bakalım: BCOM’daki 2023 yılı karnesi 26 Mayıs kapanışı itibarıyla yüzde 11-12 aralığında değer kaybına işaret ediyor. Dağılım elbette eşit değil. Ons altın yüzde 7’ye yakın değerlenirken, petrol ve doğal gazdaki zayıflık dikkat çekiyor. Hatta doğal gazdaki değişim çok daha can yakıcı: NYMEX’de yüzde 51, Hollanda’da işlem gören EUR cinsi TTF’de ise yüzde 67 geri çekilme var. Hangi kısım önemli? Ortalamaların üzerinde sıcak geçen kış mevsimi ve şimdilerde verilen ticaret açıklarında en azından enerji kalemlerinin kabahati 2021-22’deki süreçler kadar değil. Hiç değil!
Bir diğer gösterge emtia endeksi S&P tarafından oluşturulan. Buradaki performans 2023 için yüzde 10.36 değer kaybına işaret ediyor. Çok fazla bir sapma yok BCOM’dan. İki farklı endekse de yer verme sebebim muhtemel eleştirileri ya da soru işaretlerini bertaraf etme çabası: “ama ona bakıyorsun da buna neden bakmıyorsun?” sorularını yanıtlama isteği diyelim. Görüldüğü üzere ana eğilim pek şaşmıyor. Ağırlıkların farklılığıından performanslar da hafif ayrışabiliyor. Türkiye açısından bir diğer önemli husus tarım alt endekslerindeki değişim ve performanslar. Bloomberg tarafından oluşturulan alt endeks 2023’ün Mayıs 26’sına dek yüzde 5-6 aralığında değer kaybını ifade ederken, S&P’deki muadil ise yüzde 8’e yakın bir zayıflamayı gösteriyor. Tıpkı ana endekslerdeki eğilim gibi. Kafa kafaya durum söz konusu.
Yazının son kısmında biraz da liranın G10 para birimleri karşısındaki, ağırlıklı ticaret ortaklarımızdan oluşan sınıftaki performansına göz atalım isterim. Yine Cuma günü kapanışı itibarıyla lira karşısında en fazla değer kazanan G10 üyesi FX yüzde 9 primle GBP. İkinci sırada yüzde 9’a yakın değer kazancı ile CHF yer alıyor. EUR listede yüzde 6.99, USD ise yüzde 6.75 ile kendisine yer buluyor. Amerikan dolarını konuşurken sadece USDTRY paritesindeki seviyesi üzerinden sığ ve anlamsız yorum-tartışmalar yapmak ağaç-orman karmaşasından başka bir şey değil. Amerikan dolarının küresel ticaret, portföy ve rezerv başlıklarındaki durumunu denkleme dahil ederek konuya bakmak en doğrusu. Mesela bu yıl global dolar performansı için gösterge aldığımız DXY değişimi ara dönemlerdeki her iki yön dalgalanmasına rağmen sadece yüzde 0.66 primlenmeye işaret ederken, gelişmekte olan ülke para birimleri sepette yüzde 0.45 değer kazancı ile karşımıza çıkıyor. Yine burada da üye bazında BRL, ZAR ve TRY şeklinde bakmak mümkün. BRL ve ZAR’ı seçerek konuşmamın sebepleri var.
Ben bu yazıda ana emtia endeksleri ve tarım ürünleri üzerinden küçük ama önemli gördüğüm bir pencere açmak istedim. Metal ürünleri endeksleri ve diğer endeksler şeklinde oyun alanını genişletmek tabi ki mümkün. Net/net karşımızdaki resim emtia fiyatlamaları ve yarattıkları ticaret dengesizlikleri için çok da elverişsiz bir durumun olmadığını gösteriyor. Normal koşullarda (NŞA) bu konuştuklarımız enflasyon görünümü açısından umutlu olmak ve rakamlar nezdinde bu gelişmeleri görmek demek. Orada da durum enflasyon ana eğilimi, beklentiler ve fiyatlama davranışları başlıklarına evriliyor. Tüm bunlar için de para ve maliye politikalarının koordine şekilde sıkılaşması gerekliliğine. Seçimler sonrasındaki süreç bu nedenle önemli. Dış koşullar bizim için şimdilik elverişli.