Enerji verimliliğinin anahtarı; sanayi ve binalar

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Escon Enerji Genel Müdürü Onur Ünlü, “Yapılan araştırmalar endüstriyel işletmelerde enerji verimlilik potansiyelinin yüzde 8 ila yüzde 44 arasında olduğunu, binalarda ise bu oranın yüzde 50’nin de üzerine çıktığını gösteriyor. Hem sanayide hem de binalarda enerji verimliliğine odaklanıp, planlı hareket edersek enerji ithalatımızla birlikte karbon salımımızı da çok ciddi ölçüde düşürme şansına sahibiz” diyor.

Dünya Bankası, Mayıs ayı başında yaptığı açıklamada, enerji verimliliğinin Türkiye’nin hem ekonomik büyümesini sürdürme hem de iklim değişikliği ile çevresel sürdürülebilirlik konusundaki taahhütlerini yerine getirme becerisi için kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekti. Enerji tüketiminin yaklaşık 3’te 1’inin kamu, ticari ve konut yapılarında kullanıldığını belirten banka, Türkiye’deki yaklaşık 175 bin kamu binasında enerji verimliliği için önemli bir potansiyel bulunduğunu da vurguladı. 2004 yılında enerji hizmet şirketi (ESCO) olarak kurulan Escon Enerji, 2009’dan bu yana sanayide yetkili enerji verimlilik danışmanlık (EVD) şirketi olarak faaliyet gösteriyor.

ESCON Enerji Genel Müdürü Onur Ünlü, “Enerji verimliliği aslında ülkemiz için yeni sayılabilecek bir konu olsa da, özellikle son 3-4 yıldır enerji verimliliği konusunda atılan adımlar umut veriyor” diyor.

Ünlü, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Verimlilik Artırıcı Proje desteklerinde yatırım ve destek tutarını artırması ve süreci hızlandırması; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın asgari yüzde 15 tasarruf sağlayan enerji verimliliği projelerini 5. Bölge yatırım teşviki kapsamında kabul etmesi çok önemli gelişmeler” yorumunu yapıyor.

Ünlü’nün de ifade ettiği gibi, bundan kısa bir süre önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Türkiye’nin enerji verimliliği için 2023 yılına kadar 11 milyar dolarlık yatırım planlandığı açıklandı. “Bu yatırımla birincil enerji tüketimini yüzde 14, karbon salınımı ise yılda 66 milyar ton azaltmak müm

kün olacak” bilgisini veren Ünlü, “Ülkemizde enerji talebinin hızla arttığını da göz önünde bulundurursak, enerji verimliliği bu artan talebi karşılayacak bir kaynak aslında. Birçok ülke enerji verimliliğini en yeni yenilenebilir enerji kaynağı olarak tanımlıyor” diyor.

Enerji verimliliği adına iki önemli adım

Ünlü, enerji verimliliği adına ülkemizde iki önemli adım atıldığına dikkat çekiyor. Bunlardan ilki Mart ayında Enerji Performans Sözleşmesi (EPS) uygulanacak ilk kamu binası için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imzalanan sözleşme. İkincisi ise, 15 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlanan Kamuda Enerji Performans Sözleşmelerine İlişkin Tebliğ. Enerji Performans Sözleşmeleri ile kamuda enerji verimliliği konusunun büyük hız kazanacağını söyleyen Ünlü şu bilgileri veriyor: “Bu tebliğ ile de artık kamu kurum ve kuruluşlarının enerji verimliliği yatırımlarının bütçesi enerji hizmet şirketleri (ESCO) tarafından karşılanacak. Bu sayede kurumun yatırım bütçesinden herhangi bir ödenek ayrılmayacak, sağlanacak tasarrufl ardan pay ödeyecek. Bu yönetmelik her ne kadar kamuya yönelik olsa da özel sektördeki farkındalığı artırması yönünden de son derece önemli. Çünkü kamuda olduğu gibi özel sektörde de bir kuruş yatırım yapmadan işletmeleri verimli hale getirmek mümkün.”

Binaların verimlilik potansiyeli %50

Türkiye’de enerjinin yüzde 35’inin binalarda, yüzde 35’inin sanayide, yüzde 20’sinin ulaşımda, geriye kalan yüzde 10’unun ise tarımda ve diğer alanlarda kullanıldığını ifade eden Onur Ünlü, “Binalarda kullanılan bu yüksek enerji yalnızca enerji ithalatı nedeniyle cari açığımızı artırmakla kalmıyor, karbon emisyonları açısından da büyük önem arz ediyor. Çünkü binalar yalnızca ülkemizde değil dünya genelinde karbon salımının yüzde 40’ından sorumlu” diyor. Ünlü’nün yorumları şöyle: “Bugün bir ülkenin sıfır enerjili olarak tanımladığı bir bina, aynı iklim kuşağında olan başka bir ülkede sıfır enerjili kabul edilmeyebilir. Dolayısıyla bu konuda dünya genelinde henüz net bir uzlaşma olmadığını söyleyebiliriz. Kasımda yapılacak 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na kadar Avrupa’da durumun netleşmesi bekleniyor, ülkemizde de o tarihe kadar durumun netlik kazanacağını düşünüyoruz. Bu alanda Türkiye’nin önünde önemli fırsatlar var. Yapılan araştırmalar endüstriyel işletmelerde enerji verimlilik potansiyelinin yüzde 8 ila yüzde 44 arasında olduğunu, binalarda ise bu oranın yüzde 50’nin de üzerine çıktığını gösteriyor. Dolayısıyla hem sanayide hem de binalarda enerji verimliliğine odaklanıp, planlı hareket edersek enerji ithalatımızla birlikte karbon salımımızı da çok ciddi ölçüde düşürme şansına sahibiz.”

Yeşil Mutabakat dönüşümü hızlandırıyor

Enerji verimliliği konusunda özel sektörde de çok önemli atımlar atıldığını söyleyen Ünlü, bu dönüşümde Yeşil Mutabakat’ın önemli bir rol üstlendiğini ifade ediyor. Ünlü’nün yorumları şöyle: “Özellikle global markaların ve rekabet ortamında globalleşmeye her geçen gün daha fazla önem veren Türk markalarının enerji verimliliği alanında ciddi adımlar attığını görüyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde en geç 2023 yılına kadar uygulamaya geçilmesi planlanan Sınırda Karbon Düzenlemesi mekanizması nedeniyle işletmeler bu dönüşüme odaklanmaya başladı. Bu uygulamaların hızlanması için devlet desteklerini, teşvikleri çok daha iyi anlatmalıyız. Örneğin yüzde 30 hibe desteği sağlanan Verimlilik Artırıcı Proje (VAP) desteğinin her ölçekteki işletme tarafından bilinmesi son derece önemli.”

Tüm yazılarını göster