Ahmet BALCI
Çaba Danışmanlık / Mali Danışman
Şu sıralar basında sıklıkla duyuyorum “artan enerji fiyatları sebebiyle…” diye başlayan cümleleri. Hatta bu cümleyi kullananların önemli bir kısmı anlı şanlı unvanlı kişiler…
Evet, bir artış trendi var ancak hangi tarihlere baktığınıza göre değişir. Eğer istediğiniz bir tarih aralığını alırsanız artış var diyebilirsiniz, ancak son birkaç yıla baktığınızda durumun hiç de öyle olmadığını görebilirsiniz.
Gelin bu konuyu sizlerin de internette kolaylıkla erişebileceğiniz verilerle açıklayalım ve son 8 yılı gözden geçirelim. Buna göre aşağıda 1 Ocak 2014’ten bu yana Brent petrolün varilinin, doğalgazın m3’nün ve ülkemizde satılan benzin litre fiyatının karşılaştırmasını göreceksiniz. Ancak bu verilerde elma ile armutu karıştırmamak açısından her birinin 1 Ocak 2014 günü fiyatı 100 olarak kabul edilmiş ve buna göre endekslenmiştir. Bu durumda oluşan tablo:
Ortaya çıkan durumun grafiği de aşağıdaki gibidir. Görüleceği üzere Türkiye özellikle son 2 yılda makası anormal derecede açmıştır.
Son olarak tüm bu verileri daha da özetleyecek olursak:
Bu durumda 1 Ocak 2014 ile bugünü kıyaslayacak olursak:
1- Brent petrolün varili 108,1 USD iken %13,5 azalışla 93,5 USD’ye gerilemiştir.
2- Doğalgazın m3 fiyatı 4,2 USD iken %8,2 artarak 4,5 USD olmuştur.
3- Türkiye’de benzin fiyatı 5,0 TL iken %207 artarak 15,2 TL olmuştur.
4- 8 yılda TÜFE %233 artarken, ÜFE’de bu oran %409 olmuştur.
5- En dramatik artış döviz kurunda olmuştur, 8 yılda bu oran %676,2 olarak gerçekleşmiştir.
Yukarıdaki veriler ışığında da göreceğiniz üzere dünya genelinde enerji fiyatları yerinde saymasına rağmen ülkemizde hepimizin ana gündemi anormal seviyede artan elektrik, doğalgaz ve yakıt fiyatları olmuştur.
Başlıkta da belirttiğim gibi aslında artan enerji fiyatı değildir, fakirleşmemiz sebebiyle bize hissettirdiği etkisidir…