Sanayi Devrimleri ile ilgili gelişmeleri aşama aşama ele aldığım önceki yazıma linkten ulaşmanız mümkündür.
Bahsedilen yazımda tüm sanayi devrimlerinden ve bu devrimlerin dönüm noktası niteliği taşıyan buluşlardan detayları ile bahsetmiştim.
Şimdi gelelim dördüncü sanayi devrimi diye ele alınan günümüze en yakın aşamaya.
Dördüncü Sanayi Devrimi ilk olarak 2011 yılında Almanya Hannover Fuarı'nda kullanılan bir kavram olarak karşımıza çıkıyor.
Hannover Messe Fuarı, IoT teknolojilerinin (nesnelerin interneti) en son gelişmelerini sergileyen en büyük fuarlardan biri olarak anılıyor. İlk olarak bu fuarda tanıtılan teknolojiler ve Endüstri 4.0 kavramına ek olarak, her yıl ayrıca bu alandaki gelişmeler ve ürünler birçok ülkenin katılımında tanıtılmaya devam ediyor.
Endüstri 4.0’ı anlayabilmek için öncelikle hayatımıza giren bazı yeni kavramlardan ve bu kavramlara ilişkin buluşları ele almak yararlı olacaktır.
Internet of things’in kısaltması olan IOT teknolojisi, günlük hayatta kullanılan nesnelerin, internet sayesinde diğer nesneler ile veri alışverişi yapabilmesini ve nesnelerin birbiriyle tam olarak senkronizasyon halinde olmalarını sağlayan bir teknolojidir. Bu teknoloji ortamlardan verileri toplamayı, göndermeyi ve üzerinde işlem yapmayı sağlayan web özellikli akıllı cihazlardan oluşur. Nesnelerin interneti cihazları, toplanan verileri bir ağ geçidi ile aktarır, verilerin analiz edilebileceği bir bulut sistemine veya farklı bir uç cihaza bağlayarak paylaşır. Nesnelerin interneti, cihazların birçoğunun işlerini insan müdahalesi olmadan, diğer ilgili cihazlar ile iletişim kurarak birbirinden aldıkları bilgiler doğrultusunda gerçekleştirir.
IoT kavramı, iki tanımlayıcı özellik ile karakterize edilir:
Otomasyon: IoT'nin genel fikri, insan müdahalesi olmadan ayrı cihazlar, aparatlar ve diğer donanımlar arasında doğrudan iletişimi içerir.
Bağlantı: Dünya çapında bir ağdaki gelişmiş bağlantılar, çeşitli bilgilere kolay erişim sağlar.
Genel olarak sektörler üzerinden bu teknolojileri somut olarak eke almak gerekirse;
· Otomotiv sektöründe IOT tabanlı bir otomobilde, yolda olan araçlarda olası ekipman arızası tespit edilebilir ve sürücüler öneriler sunularak uyarılabilir.
· Sağlık sektöründe, bir hastanenin tekerlekli sandalyeleri IoT sensörleri ile donatıldığında, IoT varlık izleme uygulamasından izlenebilirler, böylece tekerlekli sandalye arayan herkes müsait olan en yakın tekerlekli sandalyeyi bulabilir.
· Tarım sektöründe akıllı sulama sistemi ile toprağın nem seviyesi ve iklim koşulları analiz edebilir ve gerektiğinde tarla otomatik olarak sulanabilir.
Big Data (Büyük Veri) : Büyük veri, düzenli veya düzensiz olmak üzere, her gün yapılan çalışmaların işleyişini zorlaştıran büyük miktardaki veriyi tanımlar. Büyük verinin analizleri sonucunda, çalışmalar için daha iyi strateji ve karar verme olanağı sağlanmış olur. Bir verinin büyük veri sayılabilmesi için 5V gereklidir. Bunlar; variety, velocity, volume, verification ve value. Yani Çeşitlilik (Variety), Hacim (Volume), Hız (Velocity), Doğruluk (Veracity), Değer (Value).
Örneğin büyük veri olmadan nesnelerin interneti için otomasyon mümkün olmaz.
· Özellikle e-ticaret ve pazarlamada büyük veri pazarı ve müşteri eğilimlerinin analizi için olmazsa olmazdır. Bununla ilgili ilginç bir örnek uygulama; hazırlanan reklamların, ürünler ve hizmetlere dair ilgi uyandırmada ne kadar etkili olduğunu öğrenmek amacıyla yüz tanıma sisteminin kullanılmasıdır. Bu sistem sayesinde, çok sayıda izleyicinin reklamlara verdiği tepki, yüz ifadeleri kaydedilerek analiz edilebilmektedir.
· Büyük Veri sayesinde, çok sayıda hastanın gösterdiği belirtiler analiz edilerek, hastalıkların genel seyri isabetle belirlenmekte ve erken teşhis olanağı sağlanmaktadır. Ayrıca; sağlık hizmetlerinin ve tedavi yöntemlerinin iyileştirilmesi, bulaşıcı hastalıkların tespiti, hastane kalitesinin izlenmesi gibi konularda da Büyük Veri analizi oldukça yarar sağlamaktadır. Covid 19 pandemisi sürecinde bu veriler hastalığın en yaygın olduğu alanların haritalanmasında etkin olarak kullanılmıştı.
· Eğitim alanında öğrencilerin hangi konuları daha iyi öğrendiği ya da hangi konuları öğrenmede zorluklar yaşadığı, hangi eğitim metodunun öğrencilere eğitim verirken daha faydalı olduğu gibi konular veriler analiz edilerek tespit edilebilir.
Yapay Zeka: Yukarıda hepimizin verilerinden oluşan büyük veriden bahsettik. Ancak bu veriler tek başına bir bilgi çöplüğünden başka bir şey değildir. Yani analiz edilmeyen verinin bir anlamı yoktur. Yapay Zeka, verileri analiz ederken insan beynini taklit eden ve topladığı bilgilerle kendisini geliştirerek kendi de öğrenen bir sistemdir. Makine öğrenmesi ve derin öğrenme şeklinde alt dalları bulunmaktadır.
Örneğin Google Deep Mind şirketine ait bir oyun karakterinde, yazılımcılar karaktere yalnızca bir yerden bir yere koşması komutunu verdikleri halde bu karakter yapay zeka sayesinde düştüğü ve takıldığı yerlerden ders çıkararak düşmeden koşmayı öğreniyor.
Aynı zamanda yine aynı şirketin geliştirdiği Alphafold adlı program, tıpta ve biyolojide devrim yaratacak bir gelişmeye imza atarak, bilim insanlarının bildiği hemen hemen her proteinin yapısını ortaya çıkardı. AlphaFold, protein yapılarını tahmin etmek için amino asit dizileri ve bunların etkileşimine dair bilgi toplayarak çalışıyor. Algoritma 4 yılın sonunda artık protein şekillerini atom seviyesine kadar doğru biçimde dakikalar içinde tahmin edebiliyor.
Kavramlarla ilgili bilgiler bitecek gibi değil ancak biraz da gelecekle ilgili analiz yapabilmek için yapay zekayı daha da ileri götüren Elon Musk’ın çılgın projesinden bahsetmeden edemeyeceğim.
Neurolink projesi: Brain Machine Interface, insan beyni ile yapay zekayı birleştirmeye yarayan bir projedir. Bu işi beyne yerleştirecekleri elektrotlarla yapmak istiyorlar. Bu elektrotlarla insan hafızasının ve bilişsel becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Bu şekilde insan beyni elektronik cihazlar ile bir şekilde bağlantıya sahip olacak. Bu proje sayesinde dil ya da matematik gibi becerileri saniyeler içinde kazanabileceğimiz gibi yakınlarımızla herhangi bir elektronik cihaz olmadan haberleşmemiz mümkün olacak. Ayrıca felç gibi birçok nörolojik hastalığın tedavisi de rahatlıkla sağlanabilecek.
Elon Musk, 28 Ağustos 2020’de şirketi Neuralink'in "beyin-bilgisayar arabirimi" teknolojisini tanıttığı bir demo toplantısı gerçekleştirdi. Üç domuz kullanılarak yapılan demoda kafatasına yerleştirilen implantla beyinlerinde oluşan sinyaller seyircilere canlı olarak gösterildi.
Son olarak patent raporları ile sektörümüze ışık tutan Patent Effect’e ait bir rapor ile konuyu biraz daha patent alanından yaklaşmak istiyorum. 7 Ocak 2022 tarihli Patent Effect (https://www.patenteffect.com/) verilerine göre yapay zeka patentlerinde 2021 yılında en çok belge alan firmalar sıralamasında IBM başı çekiyor, ardından Samsung ve Tencent firmaları geliyor. Türkiye’de ise Vestel, Medipol Üniversitesi ve Ambeent firmaları ilk 3 firma içerisinde yer alıyor.
Konu o kadar geniş ve çok yönlü ki bilgi içeriği bitmeden analiz ve yorum yapmak çok doğru gelmese de yapılabilecek en büyük çıkarım geleceğin geçmişten çok daha hızlı ilerlediği ve eski kuşakların bu hıza yetişmekte çok geri kalmamak için kavramları öğrenmekte hızlanmaları gerektiğidir. Bu konuda vesile olabilmek için kavramları ele almaya devam edeceğim bir yazı daha ele alacağım.