Endüstri 4.0, Toplum 5.0 ve dijital dönüşüm…

Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI

Değerli okurlarımız dünyamızın her alanında (Sosyal-toplumsal ve iş yaşamında) bugünü ve geleceğini yöneten ve yönetecek “Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0, Dijital Dönüşüm”le ilgili açık kaynaklardan derlediğim bilgileri paylaşmak istiyorum..

Sanayi Devrimi 1.0’dan 4.0’a olan yolculuk hakkında kısaca bilgi vermemiz gerekirse;

1.0 Sanayi Devrimi, ilk ve en büyük devrim olarak bildiğimiz ve buhar makinelerinin üretimde kullanılması ile başlayan bir süreçti.

2.0 Sanayi Devrimi’ne gelindiğinde elektrik enerjisi ile, üretim sürecinin bir band (hat) üzerinde, seri bir şekilde yapılmasını içerir.

3.0 Sanayi Devrimi’nin gerçekleşmesi ise Bilgisayar, otomasyon kullanımı ile üretimin şekillendirilmesini içermektedir.

4.0 Sanayi ya da Endüstri Devrimi dediğimizde ise şekillenen üretim süreci; insana, mekana ve fiziksel birçok şeye bağlı olan eski anlayışın değiştiği, yeni kavramlar ve teknoloji ile ki bunlar Simülasyonlar, Entegre sistemler, Bulut bilişim, Nesnelerin interneti, Siber Güvenlik, Dev Veriler, Mantıksal Gerçeklik, Eklemeli Üretim, Siber-Fiziksel Sistemler (CPS – Cyber-Physical Systems) ve bu sistemleri birbirine bağlayan internet ile yeni bir modelin hüküm süreci bir değişim ve yenilik sürecini ifade etmektedir.

Büyük veri analizleri, 3D yazıcılar, akıllı sensörler ve akıllı şebekeler gibi birçok gelişmiş teknolojiyi içeren bu devrimle; makineleşme bir adım daha evirilmektedir.

Geleneksel üretim ve hizmet sistemleri, günümüzde dijital bir dönüşüm yaşayarak yeni bir yapıya bürünmektedir.

Dijital dönüşüm..

Geleneksel üretim ve hizmet sistemleri, günümüzde dijital bir dönüşüm yaşayarak yeni bir yapıya bürünmektedir.

 Özellikle elektronik, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler bu dönüşümü daha da hızlandırmıştır.

Akıllı robotlar, sensörler, 3D yazıcılar, dronelar, gelişmiş veri depolama ve analiz sistemleri ve daha birçok teknoloji bu dönüşümde kilit rol oynamaktadır.

Fiziksel objelerin interneti olarak bilinen Internet of Things (IoT) sayesinde, birbirleri ile konuşabilen akıllı ve bağlantılı sistemler geliştirilmektedir.

Kendi kendini yönetebilen, denetleyen ve optimize eden bu otonom sistemler hayatımızı şekillendirmeye başlamıştır.

Şirketler açısından değer zincirleri yeniden oluşmakta, yöneticiler kararlarını bu yeni çağın gerekliliklerine göre vermek ve değişime ayak uydurmak zorundadır.

Sanayide dijital dönüşümle, üretime dolaylı veya dolaysız katkıda bulunan her bir etkenin internet ekosistemi içerisinde birbiriyle iletişim kurması, üretim hızının ve üretim verimliliğinin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesi ile ulusal kalkınma ve rekabet gücünün artırılması hedeflenmektedir.

Dijital dönüşüm bir seçenek değil, bir zorunluluk..

Yapay zeka insanların değil, insanların yaptıkları işlerin yerini alacak.

Hayatın yerini alacak hiçbir şey yok! Yapay zeka çocuğa benzer, nasıl eğitirsek öyle yetişir ve insanların değil, insanların yaptıkları işlerin yerini alacak.

Unutmayalım, geleceğin dünyasını insanlar belirleyecek, yapay zeka yönetecek.

Toplum 5.0

Toplum 5.0 ise yalnızca endüstride değil, hayatın tüm alanlarında dijitalleşmek demektir.

Toplum 5.0” kavramı, işte bu “süper akıllı toplum”un tanımını yapıyor.

 İlk kez Japonya’da kayıtlara geçmiş bir kavram.

Japonya’nın, Sanayi 4.0’ı toplumsal açıdan ele alması temelde 3 nedene; ülkenin yaşlanan nüfusuna, doğal afetler açısından çok riskli bir coğrafyaya sahip olmasına ve çevre kirliği ile enerji maliyetlerinin getirdiği sorunlara dayanıyor.

Toplum 5.0, Endüstri Sanayi 4.0’ın getirdiği teknolojik yenilikleri topluma en verimli şekilde entegre ederek, ülkenin geleceğini yıkıma uğratabilecek kadar ciddiyet teşkil eden bu sorunları ortadan kaldırabilecek bir devrim olarak değerlendiriliyor.

Japon Ekonomik Organizasyonlar Federasyonu Keidanren’in hazırladığı 26 sayfalık çalışma da Toplum 5.0 felsefesi ışığında gelişmesi beklenen ekonomi ve sosyoloji reformunu geniş kitlelere anlatmayı amaçlıyor.

Söz konusu çalışma ilk insanın doğuşundan bugüne kadar olan süreci bölümlere ayırıyor ve günümüze kadar olan süreçte toplumları Avcı Toplum, Tarım Toplumu, Endüstriyel Toplum, Bilgi Toplumu ve Akıllı Toplum (Toplum 5.0) olarak beşe ayırıyor.

Keidanren, Toplum 5.0’ın geliştirilebilmesi için yıkılması gereken 5 önemli bariyeri de şöyle

tanımlıyor:

- Hukuk sistemindeki engeller,

- Nesnelerin dijitalleşmesindeki bilimsel boşluklar,

- Kalifiye personel eksikliği,

- Sosyo-politik önyargılar,

- Toplumsal direnç,

Keidanren, bu bariyerlerin yıkılması ve Toplum 5.0’ın yoluna devam edebilmesi için toplumların işbirliği içinde olması gerektiğine vurgu yapıyor.

Dünyadaki Toplum 5.0’a ilişkin gelişmeler özetle bunlar.

Biz ne yapmalıyız?

Peki ülkemizde Endüstri 4.0’dan Toplum 5.0’a bakışımız yada bu alandaki gelişmeler nasıl dersek…

Sanayimizin dijital olgunluk seviyesi TÜBİTAK'ın bin firmayla yaptığı araştırma sonuçlarına göre, Türkiye'de sanayinin dijital olgunluk seviyesi Endüstri 2.0 ile Endüstri 3.0 arasında yer alıyor.

Endüstri 4.0 yarışının içinde olabilmek için sanayiyi dönüştürme çalışmalarına başlanıldı.

Oysa başta Japonya başta olmak üzere gelişmiş ülkeler, “Sadece sanayiyi dönüştürerek toplumsal kalkınmayı gerçekleştirmemiz mümkün değil” kavramını içselleştirmişler.

Öncelikle 'Toplum 5.0 felsefesinin ülkemizde iyi anlaşılması gerekiyor.

Toplum 5.0 sadece teknolojinin gücünü artırmayı değil aynı zamanda toplumun yaşam kalitesini de artırmayı amaçlayan bir felsefe olduğunu unutmadan, ülke olarak teknolojik ve toplumsal dönüşümün getireceği değişimleri içselleştirebilirsek “Endüstri 4.0” yarışından kopmamış ve “Toplum 5” felsefesini kavramış oluruz..

Tüm yazılarını göster