Nimeti olduğu kadar külfeti de bölüşmek, akla ve vicdana uygun olandır. Kimlerle paylaşacağımızı da aileden ne anladığımıza bağlıdır. Nimeti ve külfeti üleşmek esastır. Ancak aile büyüdükçe çok daha zorlanırız bölüşmekte…
İşyeri, daha büyük bir ailedir. Patronu, yöneticisi, çalışanı ile koca bir aile… Bildik anlaşma şudur; çalışan, zamanının bir bölümünü işyerine kiralar. İşyeri de ona genişletilmiş alım gücü sağlar… Bu, artık eskimiş bir ahittir. Korona bize gösterdi ki yeni bir anlaşma yapma zamanı gelmiştir.
MÜŞTERİYE BAKIŞI DEĞİŞTİR
Markanın müşteriyle ilişkisindeki zımni anlaşma da eskimiştir. Müşteri; velinimet olmuştur. Markanın parasını cebinde taşıyan insan değildir. “Cebinden parasını al ve ondan kurtul” mantığı; köhneleşmiştir. Müşteriye sadakatin esastır. Önce sen sadık ol sonra müşterinden sadakat bekle.
Korona sürecinde gördük ki, patron ile çalışan, marka ile müşteri, alan ile satan, aynı ekosistemin parçalarıdır. Ekosistemin ürettiği değeri paylaşmanın ötesine geçebilecek anlaşmalara ihtiyacımız var. O da bu ekosistemin bekasını sağlamaktır.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Nimet, neyi anlatır?
Nimet, çıktıdır, kârdır, üretimdir. Külfet, krizlerin, salgınların, durgunluğun bizlerin sırtına yükledikleridir. “Ben çalışsam da çalışmasam da maaşımı isterim” tutumu, eskimiştir. “Kiracım iş yapsın yapmasın, ben kiramı isterim” düşüncesi de bayatlamıştır.
Külfet neyi anlatır?
Külfet, nimetin maliyetidir. Nimetin paydaşları, külfeti de pay edebilmeli ki hayat, kendine yol bulabilsin. Nimeti alıp külfeti öteleyenler, toplum kurnazlarıdır ve kurnazı bol toplumlar çürümeye mahkûmdur.
NOT
İNSAFLI EKONOMİ İNSANLI EKONOMİ
Önce salgın sonra da yüksek enflasyon, ekonominin insan boyutunu ön plana çıkardı. Artık insanı dışarıda bırakan hiçbir sistemin hayatta karşılığı olamıyor. İnsanlı ekonomi aynı zamanda insaflı ekonomidir.
İnsaf; ortadan ikiye bölmek demektir (nıfs=yarı yarıya) Eğer salgın ile başımız dertte ise; “çekemem bu derdi, bölek seninle…” Yarı yarıya bölelim ki insanı yaşatalım, insafı yaşatalım, devleti yaşatalım.
Ekonomi zor zamanlardan geçiyor ve herkesin, her kesenin sorunları var. Tam da bu süreçte aile bağlarını hatırlamanın, güçlendirmenin hayatı derecede önemli olduğun unutmayalım. Kaldı ki aileden kastım, kan bağı veya akrabalık yanı sıra etrafımızdaki sosyal çevremiz, işyerimizdir.