Her yıl 1 milyon 100 bin kişiye yeni pozisyon üretmeliyiz ki genç ve dinamik nüfusumuzun istihdama katılımı sürgit olsun, işsizlik makul düzeye inebilsin. Ancak salgın sürecinde bundan çok uzaktayız.
Şimdilerde iş arayan pek yok ancak arayanlar da bu arayışı iyice abartmış durumda. Diyeceğim odur ki işyerinize eleman ararken abartmayın, “elaman” dedirtmeyin. Ne mi demek istiyorum, yazayım…
İşini doğru dürüst yapan insan kaynakları ve kariyer şirketlerini özenle ayrı tutarak soruyorum; eleman alırken talep edilen nitelikleri abartanların gerçek niyeti nedir?
İş ilanları üzerinden itibar açlığı giderilir mi? İngilizce bilmiyor musun? Gerekmediği halde ‘ileri derecede’ istersiniz. Pozisyon ambar sayımı olsa dahi… Sebep? “Herkes bilenini arıyor, biz de yazalım dedik.”
Bir ilan dolanıp durmuştu internette; “Eczanede çalışacak, 15-16 yaşlarında, tercihan bayan, 4 yıllık kimya, biyoloji veya sağlık bölümünden mezun eleman alınacaktır; Müracaat; … Eczanesi” Bu nedir?
Siz gelin, umudu törpülenmiş işsize kulak verin; “zaten işim yok bir de siz abartmayın.” Nitelikli işsizlikteki rekor yetmezmiş gibi yeni mezunlara iş ilanı üzerinden uygulanan bir zulüm var; “en az 5 yıl iş tecrübesi…”
İyi de ilk işvereni sen olmazsan o tecrübeyi nasıl edinecek? Yeni mezun işe giremez mi? Yazıktır, günahtır. Kanaatim şudur; böylesi sapkın iş ilanlarını eleman arayanlardan ziyade itibar açlığı çekenler veriyor.
MARKA ÜNİVERSİTE İNGİLİZCE TECRÜBE BARİYERİNİ KALDIRINCA…
Netaş CEO’su Müjdat Altay ile işe alım süreçlerine dair sohbetteyiz. Dediği ilginç; “100 yazılımcı adayı için ilana çıktık, başvuruda 10’u geçemedik. Baktım ki yığınca bariyer var. Tümünü kaldırdım. 2 yılda 1000 mühendis aldık. Hepsi de deneyimsizdi, eğitim verdik. Tümü canavar gibi yazılımcı oldu.”
Bugün pek çok patron kendi İK’sı işgali altında… Gereksiz bariyerleri kaldırın ki kabiliyet ve liyakat, işletmenize girebilsin…