Elektrikte sübvansiyon olunca tasarruf bilincinin yerleşmesi yavaşlıyor

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

ELEKTRİK Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Başkanı ve Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler, Davos’ta World Economic Forum’a (WEF) bu yılki ilgiye dikkat etti:

-          Dünyanın çeşitli ülkelerinden 2 bin 500 katılımcı, 280 paneli izliyor, katılıyor, konuşuyor. Ülkemizde hükümeti de muhalefeti de temsilen kimse yok. Türkiye’den özel sektörden 9 kişi varız.

Katılımcılar arasındaki sevindirici bir kesime odaklandı:

-          Global şirketlerin, kurumların merkezlerinde, farklı ülkelerdeki birimlerinde görev yapan 30 Türk yönetici saydım.

Bu yılki zirvenin ana konularını irdeledi:

  • Rusya-Ukrayna savaşı. Rusya’ya karşı alınan tavır, uygulanan ambargo.
  • Gıda krizi.
  • Enerjide arz güvenliği.

Enerjiyle ilgili “imkansız 3’lü”nün üzerinde durulduğunu gözlemledi:

  • Arz güvenliği sağlanacak.
  • Enerjinin fiyatı tüketici açısından erişilebilir olacak.
  • Elektrik üretilirken çevre korunacak.

Enerjiyle ilgili toplantılardan şu mesajı aldı:

-          Herkes, yani ülkeler, güneş ve rüzgardan elektrik üretimine olabildiğince yüklenecek. Evet, rüzgar ve güneş santralları sürekli aynı verimde çalışmıyor. Üstelik onların da maliyeti var. Yine de yenilenebilir bu kaynaklara yoğunlaşılacak.

Rüzgar ve güneş enerjisine yatırımların dünyada patlama yaşadığını bir kez de Davos’taki toplantılar, görüşmelerde anladı:

-          Güneş panelleri için 2024 yılına sipariş veriliyor.

Avrupa Birliği’nin (AB) yenilenebilir enerjiye ayırdığı kaynak toplantılarda gündeme geldi:

-          AB, yenilenebilir enerji yatırımlarına 288 milyar Euro ayırdı.

Kıvanç Zaimler ile Davos dönüşü buluştuk, enerji sektörünü konuştuk. Türkiye’nin sanayi yapısı üzerinde durdu:

-          Sanayide üretim yelpazesi oldukça enerji yoğun. Camdan seramiğe, çimentodan demir çeliğe kadar birçok sektör yoğun enerji tüketiyor. Kullanılan enerjiyle daha fazla gelir yaratacak sektörlere yönelmemiz gerekiyor.

Tablet bilgisayarından bir grafik gösterdi:

-          Türkiye’de Avrupa’nın en ucuz elektriği kullanılıyor.

Bu saptaması üzerine vatandaşın elektrik fiyatlarıyla ilgili şikayetlerini anımsattık, yanıtladı:

-          Vatandaşın alım gücünün zayıfladığı doğru. O nedenle elektrik fiyatları vatandaşı zorluyor. Ancak, örneğin Almanya’nın 100 dolara sattığı elektriği biz 50 dolara satıyoruz. Bu da bir vaka…

Sonra şu noktanın altını çizdi:

-          Türkiye, elektriği, doğalgazı 7-8 yıldır sübvanse ediyor. Sübvansiyon, vatandaşta ciddi tasarruf bilincinin gelişmesini yavaşlatıyor. Vatandaş elektriği verimli kullanıma yönelmiyor.

Toplu sübvansiyon yerine şu formülü ortaya koydu:

  • 2.5 milyon haneye elektrik desteği veriliyor. Onlara destek verilmesi sürdürülsün.
  • Stratejik sektörlere elektrik desteği verme yolunu seçelim.

Elektriği üreten şirketler, “Avrupa’nın en ucuzu biziz” diye yakınıyor.

Vatandaşı da, sanayiciyi de “elektrik faturası” fena halde çarpıyor.

Elektrikte yenilenebilir kaynaklar daha fazla devreye girdikçe, ithalatın payı azaldıkça fatura açısından rahatlama gündeme gelir mi?

Sektörün borcu 50 milyar dolar

ELDER Başkanı ve Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler, elektrikte maliyeti oluşturan ana unsurları sıraladı:

  • Üretim bedeli
  • İletim bedeli
  • Dağıtım bedeli
  • Vergiler

Sorunun ana nedeninin üretim maliyeti olduğunu vurguladı:

-          Elektrik üretiminde doğalgazın payı arttı. Doğalgazın döviz bazında fiyatı ve kurlar da arttı. Böylece üretim maliyeti yükseldi.

Elektrik üretimini de, dağıtımını da özel sektörün yapmasının doğru yöntem olduğunu kaydetti:

-          Ancak, özel sektörün de finansman ihtiyacı söz konusu.

Finansman ihtiyacı konusu açılınca enerji sektörünün borçluluk durumunu merak ettik, paylaştı:

-          Sektörün borcu 48-50 milyar dolar dolayında.

Söz konusu rakamın bir süredir gündemde olduğunu anımsattım:

-          Borçlarda erime söz konusu olmuyor mu?

Yanıtladı:

-          Borçlar elbette ödeniyor ama yeni yatırımlar da yapılıyor. Dolayısıyla borç yeniden 48-50 milyar dolara çıkmış bulunuyor.

Bandırma’da ‘yeşil hidrojen’ üretiyoruz

SABANCI Holding Enerji Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler, Enerjisa’nın Alman E.ON ile yüzde 50-50 ortaklıkla sektörde büyük oyuncu olduğunu vurguladı:

-          Kömür, doğalgaz, HES ve RES olmak üzere toplam kurulu gücümüz 3 bin 600 megavat düzeyinde bulunuyor. Bu miktarla özel sektörde Türkiye’nin en büyük elektrik üreticisi konumundayız.

Enerjide Türkiye’nin büyümesine paralel bir büyüme planlarının olduğunu kaydetti:

-          Kurulu gücü 5 bin megavata çıkarma konusunda vizyonumuz var. Nitekim 565 megavatlık RES yatırımı yakın dönemde gündeme gelecek.

Türkiye’nin ilk “yeşil hidrojen” üretimini Bandırma’da gerçekleştirdiklerini bildirdi:

-          Şu anda işi öğrenme aşamasındayız. Ürettiğimiz hidrojeni doğalgazın içine basıyoruz.

Elektrikte ‘pik’ dönem için gemide üretim olabilir mi?

ELDER Başkanı Kıvanç Zaimler, yaz aylarında klimaların yoğun kullanıldığı dönemlere işaret etti:

-          Böyle dönemlerde elektrikte arz açığı oluşabiliyor.

Sektörde konuşulanları aktardı:

-          Devletin elektrik kullanımının yoğunlaştığı yaz günlerinde oluşabilecek açığı kapatmak üzere“elektrik üretim gemisi” kiralaması üzerinde duruluyor.

Bu noktada Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) sektör üzerindeki etkisine dikkat çekti:

-          EPDK mevzuatı, Avrupa’dan daha iyi. EPDK, ceza ve ödül sistemiyle sektörü çok iyi yönetiyor. Sektördeki şirketleri şeffaflaşmaya yönlendiriyor.

Tüm yazılarını göster