Volkswagen Grubu, geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği PowerDay ve yıllık değerlendirme toplantılarında “EV”rim içinde neler yapacağını ayrıntılarıyla paylaştı. Bataryaların “içlerinde aynı” olduğunu söyleyerek, “geleceğin yanma odası” olarak tanımladıkları hücrelerin yüzde 80’inin birleşik sisteme geçirilmesi, yeni nesil batarya hücrelerinin kimyasallarında daha yüksek verimin alınması ve katman seperatörlerinde iletkenliğin inceltilerek arttırılması, bataryaların ikinci kullanımları ve geri dönüşümleri üzerine Ar-Ge’ye yatırım yaptıklarını, anlaşmalı 6 giga-fabrikada her biri 40 GWh olmak üzere toplamda 240 GWh’lik batarya üretimine hazırlandıklarını açıkladı. Hatta Li-ion yerine kuru bataryalara dönüşümün gerekliliğinden bahsedildi…
TCO yani toplam sahip olma maliyet paritesini iyileştirmeyi ve 2030 yılında satışlarının yüzde 50’sini oluşturacak elektrikli otomobil fiyatlarını yarı yarıya ucuzlatmayı planlıyorlar. 10 yıl sonra tam elektrikli otomobil üretimini 5,5 milyon adetlere çıkaracağı tahmin edilen VW Grubu, ayrıca tüm bunları besleyecek 350kW’a kadar yüksek hızlı şarj altyapı ortaklıklarını genişletmeye ve hatta kapalı otoparklar için otonom şarj robotları üzerinde çalışmaya başlıyor.
Salzgitter gibi eski nesil içten yanmalı motor fabrikalarını “Center of Excellence” isminde elektrikli araç yürür aksam üretimine çevirmeye başlanıyor ve hardware kadar software için de araştırmalar yoğunlaştırılıyor. Volkswagen’lerin yanında Audi, Cupra, Porsche, Seat, Skoda modelleri ve Ford ile paylaşacağı VW Hafif Ticari araçlar ve hatta ağır ticarilerde MAN ve Scania’nın tüm segmentlerde elektrikli geleceğe dönüşümlerinin start tuşuna basılmış durumda.
Ancak, bu geçiş için risk maliyeti yükselirken içten yanmalılardan sağlanan gelirin devam etmesi gerektiği de belirtiliyor. Özellikle ekonomik ölçeği tutturmak için markaların arasında elektrikli araçların çoğunda tek bir platform kullanacağını açıklayan VW Grup yönetimi, MQB’nin yerini dolduran VW.OS 1.1 elektroniğine sahip “ekonomik” elektrikliler için son MEB ve “premium” elektrikli modeller için MLB’nin yerine kullanılmaya başlanan VW.OS 1.2’li yeni PPE platformlarının ardından 2024 yılıyla birlikte sadece “SSP” Ölçeklenebilir Sistemler Platformuna geçileceğini duyurdu.
VW’nin Trinity Projesi olarak mimarisi hazırlanmaya başlanan SSP altyapısının özellikle yazılım işine yoğunlaşan Audi’de Artemis Projesi olarak 2025 yılında seri üretime geçilmek üzere geliştiriliyor. SSP öncesi son adım olacak olan lüks Apollon Projesi ile de grubun en büyük modelleri tümüyle elektriklendirilmiş olacak.
Yepyeni bir elektronik mimari ile bataryada maliyet iyileştirme ve standardizasyonun da sağlanacağı SSP, 2035 yılına gelindiğinde grup markalarının tüm modelleri için tek bir omurga olacak.
Platformların, yazılımların, bataryaların ve mobilite hizmetlerinin standartlaştırılarak kullanımlarının artması yoluyla, gelecekte Bentley’e kadar tüm markalar aynı teknik temeller üzerine oturtulacakmış. Aslında Alman devinin şu andaki çok kapsamlı platform paylaşımının başarılarını günümüz modellerinde görebiliyoruz. Fakat, bunun gelecekte maksimum oranda kullanma yaklaşımları, elektrikli otomobil pazarında da VW markalarının nasıl daha rekabetçi olacağına ve pazar paylarını nasıl yükseltmek istediklerine işaret ediyor.
Platformların farklılaşmasının artık geçerli olmadığına inanan VW Grup CEO’su Herbert Diess, “Platformlarımız, VW başarı öyküsünün önemli bir yapı taşıdır ve platform yaklaşımını şimdi yepyeni bir düzeye taşıyoruz. Güçlü birleşik platformlar sağlayarak markalarımız tüm potansiyellerini ve sinerjilerini ortaya çıkarabilecekler.” diyordu.
Gerçekten; platform paylaşımının daha çok kullanılması, elektrik ve dijital teknolojilerin geliştirilmesi, kesinlikle tüm markaların daha büyük ölçek ekonomisi tutturabilmeleri için en kritik nokta…
MEB platformunun şu anda Volkswagen ID.3 ve ID.4, Cupra Born, Skoda Enyaq ve Audi Q4 e-tron ile 2023 yılının sonuna kadar çıkarılacak 27 yeni EV modelinde kullanılacağını biliyoruz. Audi ve Porsche’nin geliştirdiği PPE platformundaki ilk aracın ise, Porsche Macan'ın önümüzdeki yıl gösterilecek EV versiyonu olacağını da söyleyelim.
Günümüz araçları iki yaşam döngüsü tamamladıklarında; sonraki adım olarak MEB ve PPE platformlarından gelen teknolojilerin üstüne, tamamen dijital ve yüksek oranda ölçeklenebilir SSP ile tüm marka ve segmentlerin modelleri için uygunluk yaratılacak.
Tüm yeni platformların bataryadan oluşan düz zemini, her modelin performans ihtiyacına göre içinde farklı materyalin kullanılarak tasarlanacak hücrelerle batarya kapasitelerinin kolayca ayarlanacak ölçeklenebilirliğin sağlanmasıyla üst yapıda çok daha farklı boyutların oluşturulabilmesine de imkan tanınacak. Böylece aynı mimariyi herkesin kullanabilmesi ve yüksek hacimde üretimin maliyeti için çok önemli avantaj sağlanacak.
Önümüzdeki yıllarda tüm markalarının kullanacağı yeni nesil VW.OS işletim sistemlerini geliştiren Car.Software birimine de çok büyük bütçe ayrılmış. MOIA yolculuk paylaşım ve WeShare araç paylaşım hizmetleri gibi mobilite çözümlerine de önemli yatırımlar yapan Volkswagen, önceliğini yeni nesil otomotiv yazılımı konusunda lider olmakta tutuyor. Fakat asıl; yeni nesil “unified” batarya hücreleriyle “elektrikli işi”nin maliyetini çok büyük oranda azaltmayı düşünmüş olması, VW’nin analitik zekasının son kanıtı!..