Elektrikli mikro araçlar 36 ülkede ‘Volta’ atıyor

Pandeminin de etkisiyle her gün sokakta yürürken daha fazla motosiklet daha fazla scooter görüyoruz. Bundan tam 11 yıl önce bu işe giren iki genç girişimci, şimdi hem Türkiye’de hem de dünyanın 36 ülkesinde, üç fabrika ile elektrikli şehir içi ulaşım sağlıyor.

Handan Sema CEYLAN YERELDEN KÜRESELE

İTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu iki sınıf arkadaşının bundan 10 yıl önce geliştirdiği iş fikri şimdi 36 ülkeye ihracat yapan elektrikli mikromobilite şirketine dönüştü. Adını ilk elektrokimyasal pili icat eden İtalyan fizikçi Alessandro Volta’dan alan Volta Motor, Martı olarak bildiğimiz scooter’ların üreticisi. Sadece scooter üretmiyorlar, elektrikli bisiklet, elektrikli motorsiklet, moped ve üç tekerlekli mopedleri var. Ayrıca benzinli motosikletleri de... Üretimi ise Düzce’deki, Gebze’deki ve Çin’den yeni aldıkları fabrikalarında yapıyorlar.

Girişimci Fatih Bayraktar, şu anda Türkiye’nin en çok satılan elektrikli araç markası olduklarını kaydediyor ve “İlk başta elektrikli araç ithal etmek istiyorduk. 2010’da işe başladığımızda ilk iki yıl motosiklet ithal ettik. Üçüncü yıl montaj yaptık. Dördüncü yıl şaselerimizi ürettik. 2015’te Düzce Gümüşova OSB’deki yerimize taşındık. 2016 yılında 20 metrekarelik küçük bir stantla İtalya’daki fuara katıldık. O yıl hiçbir şey yapamadık. Ama fuardan çok şey öğrendik. Bir sonraki yıl daha büyük bir stantla aynı fuarda boy gösterdik. Bu sayede 2017 yılının sonunda ilk ihracatımızı Arnavutluk’a yaptık” diyor. Şu anda Fatih Bayraktar Motosiklet Sanayicileri Derneği’nin (MOTODER) de başkanı. 23 üyesi olan dernek Türkiye’deki motosiklet üretiminin yüzde 72’sine hakim. Bayraktar, 2019’daki fuara Türkiye’nin 7 motosiklet üreticisi olarak katıldıklarını artık bu fuarın önemli stantlarına sahip olduklarını söylüyor.

Bayraktar’a göre 2017’de Çin’den gelen motosikletlere Avrupa Birliği ülkelerinin anti-damping uygulaması ihracat pazarlarının önünü daha çok açmış. “Bu sayede Almanya, Belçika ve Hollanda’ya scooter üretmeye başladık” diyen Bayraktar, şunları söylüyor: “Bir taraftan da Çin’de yaptığımız pek çok üretimi Türkiye’ye taşıdık. Yerlileşme adımları attık. Karoser yaptık, cıvata, makas yay, jant derken Gaziantep’te bir üreticiye akü ürettik. Yüzde 60 yerlilik sağlamamıza rağmen Çinlilerle rekabet ettik.”

Pandem yılında satışlar 2.5 kat arttı

Volta, Uzakdoğu ile iş yaptığı için pandeminin etkilerini erken hissetmeye başlamış. Bayraktar, “Önce Çin’deki fabrikalar kapandı. Üç ay sonra onlar çalışmaya başladığında Avrupa’daki bayiler mağazalarını kapattı” diyor ve “Çevreci ve pandemide sağlıklı ulaşım imkanı sunan bu ürünler için Avrupa önemli bir adım attı. İtalya’da devlet bu ürünleri alanların faturalarının yarısını kendi karşılıyor. Almanya’da faizsiz kredi imkanları var. 2020'nin Mayıs'ından sonra ani bir atak yaptık. Yılı kapattığımızda 2019’a göre satışlarımızı 2.5 kat artırmıştık" diye konuşuyor. Bayraktar, yılda 100 binin üzerinde araç ürettiklerini de kaydederek, “Her yıl yaklaşık yüzde 100 büyüyoruz. Biz pandemide 2.5 kat büyüdük. Eğer yurt içinde pek çok kurumsal anlaşmamız olmasaydı ihracatımızı çok daha fazla artırırdık. Ciromuzun yüzde 23’ü ihracattan geliyor. Geçen yıl 20 binin üzerinde araç ihraç ettik. Bu yıl ihracat oranımız yüzde 30’u geçer” açıklamalarını yapıyor.

Çin’den fabrika aldı ilk ürünü Özbekistan’a sattı

Volta için önemli kilometre taşları olacak iki yatırıma imza attıklarının altını çiziyor Bayraktar. “Temsa’nın Gebze’deki fabrikasını 2019'da satın aldık. Orası ihracat fabrikamız, yaklaşık 50 mühendisimiz var. Ar-Ge yapıyoruz. 2020’nin Mart ayında da Çin’den 18 milyon TL'ye bir fabrika aldık. İçinde kiracı vardı. Yılbaşında devraldık. İlk ihracatımız Özbekistan’a gitti. Asya önemli bir pazar. Beklentileri Avrupa’daki gibi Euro 5 standartı değil. Çin’de 40 kişiyi istihdam ediyoruz. 10’u mühendis. Orası sayesinde Vietnam, Myanmar, Endonezya, Filipinler gibi ülkelerde işlerimizi artıracağız. Toplam istihdamımız 400 kişi.”

37 dilde anlamı enerji ve yürüme…

Bayraktar, hedeflerinin insanlara uygun fiyatlı, sağlam, uzun ömürlü ürünler üretmek olduğunu söyleyerek, “Bu mantıkla üretim yapacağız. Tüm dünyada da stratejimiz bu” diyor. İtalyan fizikçi Alessandro Volta’nın isminden esinlenerek markalarının ismini Volta koyduklarını belirtiyor Bayraktar ve “Volta’nın 37 dilde anlamı var. Hepsi de yürüme, enerji ve hareketle ilgili. Biz de de volta atmak diye bir şey var” şeklinde konuşuyor.

Azerbaycan’da dev petrol sahasında güvenli sürüş

Volta’nın araçları sadece tatil ve şehir içi düşük mesafeli ulaşımlarda kullanılmıyor. İhracat yaptıkları Azerbaycan’da ülkenin en büyük petrol kuyularına sahip şirketi, dev sahasında Volta’nın araçlarını kullanıyor. İçten yanmalı araçların petrol kuyusunda büyük yangınlara sebep olabileceğini düşünen Azerbaycanlı şirket, Volta’nın üç tekerlekli araçlarından satın alıyor.

Martı’nın tek üreticisi

MİKROMOBİLİTE… Ya da artık büyük kentlerde görmeye alıştığımız çocuk oyuncağı değil yeni nesil ulaşım aracı scooter’lar… Araştırmalar mikromobilite şirketlerinin dünya çapında 6 milyar dolardan fazla yatırım aldığını söylüyor. Amerika ve Avrupa’daki mikromobilite araçlarının sayısı 1 milyonu aşmış durumda. 2030’da Çin, Amerika ve ABD’de mikromobilite pazarının 500 milyar dolar olması bekleniyor. Mikromobilitenin bu kadar hızlı yükselmesinin arkasında önemli bir istatistik var:
Dünyadak tüm binek araba yolculuklarının yüzde 40’ı 5 kilometre altı mesafeler için yapılıyor. Türkiye’de İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Gaziantep, Yalova, Hatay, Bursa, Antalya, Mersin, Muğla, Kahramanmaraş ve Kocaeli gibi şehirlerde elektrikli scooter’ler kullanımda. Türkiye’nin büyük kentlerinde hizmet veren mikromobilite markası Martı’nın araçlarını kendilerinin temin ettiğini de belirtiyor Bayraktar. “Biz Martı’nın hem hissedarı hem de tek üreticisiyiz" diyor.

Almanlara sattıkları ‘Elekro Kurbağa’ Der Spiegel’e haber oldu

PANDEMİ başlamadan hemen önce Ocak 2020’de Volta, ünlü Alman dergisi Der Spigel’e haber olmuş. Fatih Bayraktar, Almanya’ya ayda 7-8 TIR ürün gönderdilerini kaydediyor. Bayraktar, “Türkiye’de daha çok kağıt toplayıcılarının, göçmenlerin, küçük işletmelerin kullandığı üç tekerlekli bir modelimiz vardır. Hatta Filistin’de de ulaşım için kullanılır. İki genç Alman girişimci bu model bir kamp aracına dönüştürdüler. Daha güvenli olduğumuz için de bizden alıyorlar. Hatta Der Spigel’e bu araçla haber oldular” diyor.

Der Spigel’de çıkan ve Emil Nefzger imzalı haberde, gruplar için tur otobüsleri kiralayan Göran Eger ve ortağı Matthias Stache’nin hikayesi anlatılmış. Volta markasını koruyor bu ikili,üç tekerlekli elektrikli model alıp, onu bir kamp aracına dönüştürmüş, kendi aralarında “Sevimli Kurbağa” dedikleri ve daha çok göl kıyısında balık tutanların tercih ettiği bu aracı 3 bin 990 Euro’dan başlayan fiyatlarla satıyorlar.

Tüm yazılarını göster