Birçok OEM, ekiplerinden iki çok farklı işi bir arada yapmalarını bekliyor olsa da; ICE çalışanlarına “lityum hammaddesi üzerinde anlaşma yap” denmesinin, “tasarımcılardan bir elektrikliyi ve bir hafif ticariyi aynı anda beklenmesi”nin kesinlikle verimsiz olduğu fark edilmeye başlandı.
Asırlık içten yanmalı motorlar üzerine kurulu otomotiv, bir anda elektrikli araçlara dönüşmeye başlayınca, markalar da, sanki yeni kurulmuş şirketler gibi yeniden yapılanmaya başladılar. Eski platformlar ve tedarik içerikleri de değiştiği için bir çok marka, otomotiv işini iki ayrı birime hatta şirkete ayırmaya başladı. Kar marjlarını artırmanın yanında mühendislerin, tasarımcıların ve Ar-Ge’cilerin her bir güç aktarma organının tümüyle farkı ihtiyaçlarına daha fazla odaklanmaları amacıyla içten yanmalı ve elektrikli araç işlerini birbirinden ayırmak, süreçleri basitleştirme ve maliyetleri düşürme, hem ICE hem de BEV’lere sermaye oluşturma ve getiri etkinliklerini artırmak zorundalar. Bu yeni yapılarla, ancak, değişen mobilite çağında paydaşlarıyla büyüme, kârlılık ve likidite yaratma kapasitelerini koruyabilir ve artırabilirler.
Modern elektrikli ve yazılımla çalışan araçları hazırlamak, temiz bir sayfa yaklaşımı gerektiriyor. En radikal kararı ise, Ford verdi… Elektrikli araçların geliştirme ve üretimi “Ford Model e” ve içten yanmalı motorlu araçlar “Ford Blue” tarafından yapılacak. Ford Pro ticari birimiyle birlikte bazı alanlarda işbirliği yapacak olsalar da, bu iki birim büyük çoğunlukla bağımsız çalışacak ve gelecek yıldan itibaren ayrı ünitelerinin kazançlarını ayrı ayrı raporlamayı planlıyorlar.
Ford CEO’su Jim Farley, EV yatırım planınlarını 20 milyar dolar daha, kapasitelerinin üçte birini tam elektrikli yani 2026’da 2 milyonluk BEV üretimi için toplam 50 milyar dolar artırdığını açıklarken, elektrikliler için 30 milyar dolar harcayarak, sattığı her on araçtan dördünün 2030 yılına kadar pille çalışacağına dair de söz veriyordu.
Tennessee'de inşa edilen Blue Oval City montaj tesisinde Ford Blue'nun gövde mühendisliği ve üretim operasyonlarını yürüteceğini, Model e'nin ise kendi tesisini tasarlayacağını ve gelişmiş elektrik mimarilerine kaynak sağlayacağı örneğiyle Farley, ürün geliştirme, tedarik zinciri ve müşteri deneyimi ekiplerinin ICE ve BEV birimleri arasında ayrılacak olmasına rağmen, iki birimin bazı alanlarda işbirliği yapmaya devam edeceğini ve birbirini tamamlayacağını da söylüyor.
Diğer yanda, benzinli ürünlerini yakında sonlandırmayacaklarını da söyleyen Farley, “Uzun bir süre müşterilerimizin yarısından fazlasının içten yanmalı motorları tercih edeceğini düşünüyoruz" diyor.
Gerçekten, sektör vazgeçmiş gibi gözükse de, elektrifikasyon toplu olarak benimsendiğinde birim hacim düşmeye başlasa bile, pek çok segmentte gelişmiş verimlilik, azaltılmış karmaşıklık ve işletmesi yalın, rekabetçi maliyet yapısına sahip eski nesillerin devam edeceğini de unutmamak gerek.
Ki markaların nakit ve kârlılığı için, bilgi ve yeteneklerinin birikmiş olduğu eski yatırımların “çalışmaya” devam etmesi de gerekiyor.
Ford’un Ford Blue, Model e, Ford Pro ve Ford Drive mobilite birimleri gibi olmasa da Hyundai de, elektrifikasyon hedeflerini hızlandırdı. Daha da yüksek satış hedeflerine ulaşmak için elektrikli araç platformu E-GMP'nin daha da geliştirilmesini, 2025 gibi daha erken tarihe çekti. 560 binlik hedefini 2030 yılına kadar tam elektrikli araçlar için 1,87 milyona çıkardı.
BEV ürün gruplarının güçlendirip, üretim kapasitesin optimize edecek olan Hyundai, 16 milyar dolar yatırım ayırdığı elektrifikasyon için donanım ve yazılım rekabet gücünün güvence altına alarak, 8 yıl içinde yüzde 7'lik bir küresel pazar payı seviyesini tutturmak istiyor.
Güney Kore ve Çek Cumhuriyeti’ndeki mevcut BEV üretim tesislerine ek olarak Endonezya’da da elektrikli modellerini üretecek olan Hyundai, batarya tedariğini de Li-Metal’lerle çeşitlendirecek.
Stellantis ise, önceki elektrifikasyon planlarını yüzde 20 oranında yükselterek, on yıl içinde Avrupa'da sattığı otomobillerin yüzde 100'ünün ve ABD’de de yüzde 50'sinin tamamen elektrikli olacağını yeniden duyurdu.
17 Ocak 2021 tarihinde Abarth, Alfa Romeo, Chrysler, Citroën, Dodge, DS, Fiat, Fiat Professional, Jeep, Lancia, Maserati, Opel, Peugeot, Ram ve Vauxhall ile Leasys, Free2Move ve Mopar gibi yan markalarını tek bir çatıda toplayarak kurulan global otomotiv ve mobilite dünyasının en zengin markalı en büyük grubu olma iddiasındaki Stellantis N.V., ilk yılını geride bırakırken, hızını yükseltip, 2025 yılına kadar 30 milyar Euro'yu aşan planlanmış yatırımlar ile batarya teknolojisi, malzemeleri ve yazılım geliştirme alanlarında duyurulan güçlü ortaklıklar aracılığıyla iddialı elektrifikasyon ve yazılım planlarını daha da güçlendirdi.
Stellantis CEO’su Carlos Tavares’in “Bu zorlu döneme rağmen rekor sonuçlarımızla, sürdürülebilir bir mobilite teknolojisi şirketi olma yolunda planlarımızı uygulamaya odaklandık. Hidrojen yakıt hücreli orta boy ticariler de dahil olmak üzere, pazardaki 34 düşük emisyonlu araç model portföyünden yararlanarak, düşük emisyonlu araç ticari ivmesini yıllık bazda yüzde 160 artırarak 388 bin adede ulaştırdık. Avrupa’da tam elektrikli ticari satışında birinci sırayı elde ettik.” sözleri de, elektriklenmenin tüm markalar için yepyeni ve kârlılığı çok yüksek bir iş kolu olduğunu teyit ediyor ve binek otomobillerdeki atılım tarihlerinin öne çekildiğinin işaretini veriyordu.
Tüm otomotivciler, elektriklenme işini artık yoluna koymuş ve kârlı adımlara çevirmeye başlarken, yarı iletken veya hammadde tedariği gibi sorunların üstüne siyasi gerilimler de tüm planlarını değiştirme riskiyle yüz yüze geliyorlar.
Ukrayna'daki savaş nedeniyle, giderek daha fazla otomobil üreticisi tedarik zincirinde aksaklıklar ve bunun sonucunda elektrikli veya hibrit modeller için üretim kayıpları da yaşamaya başlayan Volkswagen'in çok markalı elektrikli otomobil fabrikaları gibi çok sayıda Avrupalı üretici bu krizden etkilenmeye başladı… Diğer yanda istisnasız tüm markaların Rusya Federasyonu’ndaki satış, pazarlama ve tedarik operasyonlarını durdurması da, yakın vadede satış adet ve hedeflerini düşürmeye başlayacak…
Ancak, binek otomobillerde elektriklilerin popülerliliğini her geçen gün artırmasıyla elektrikli araç piyasalarındaki ilerlemeler ve gelişmeler sayesinde resmi ve sivil olmak üzere dünyanın en büyük posta ve kurye şirketlerinin içten yanmalı motorlu araç alımına artık son vererek, teslimatları için sadece elektrikli araçları sipariş etme kararları da, otomotiv üreticilerinin “elektrik” iş kollarına konsantrasyonlarını azami seviyeye çıkarma kararlarını da basitçe açıklıyor.