Koray Öztopçu
Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü
Pandemi sonrasında yaşanan çip krizi ve Rusya – Ukrayna savaşı gibi birçok olumsuz global gelişmeye rağmen tüm dünyada elektrikli araç satışları hızla büyümeye devam ediyor. 2025'te küresel otomobil endüstrisinin bu yılki 6,6 milyona kıyasla 20,6 milyon elektrikli araç satması bekleniyor. Elektrikli araçların 2025’e kadar Çin ve Avrupa'da %39 pazar payına ulaşması beklenirken; İngiltere, Almanya ve Fransa'da binek araç satışlarının %40 ila %50'sini elektrikli araçlar oluşturacak.
Çin ve Avrupa'nın 2025'te küresel olarak tüm elektrikli araç satışlarının %80'ini oluşturacağını ve ABD'nin dünyadaki elektrikli araç satışlarının yalnızca %15'ini temsil edeceği tahmin ediliyor. Önümüzdeki on yılda büyük otomobil üreticileri ve başlangıç şirketleri, tüketicilerin satın almayı sevdiği araçların elektrikli versiyonlarını üretmeye başladıkça ABD'deki satışlar keskin bir şekilde yükselmeye başlayacak.
Ekosistem yeni yatırımlarla şekilleniyor
Yeni ekosistem adımları elektrikli araçlarla şekilleniyor. Yeni ekosistem, 2026’ya kadar dünya çapında 500 milyar dolardan fazla yatırıma hazırlanıyor. Ar-Ge faaliyetleri ile gelişen teknoloji ve model çeşitliliğinin artması ile fiyatları düşmeye devam ettikçe elektrikli araçlar popülerlik kazanıyor. Diğer taraftan araç şarj istasyonlarındaki adetsel ve bölgesel yoğunluk artışı ve teknolojik gelişmelerle birlikte araç pil maliyetlerindeki yüzde 50 düşüş, pil performans artışı, elektrikli araçların maliyetlerini düşürmeye yardımcı olarak onları tüketiciler için daha uygun fiyatlı hale getiriyor.
Sürdürülebilir dünya adımları elektrikli araçlarla hızlanıyor
Elektrikli araç adımları ile içten yanmalı motorlardaki düşüş petrole olan bağımlılığı tüm dünyada yüzde 30-60, ulaşım sektöründen kaynaklanan karbon kirliliğini de yüzde 20 oranında azaltacak. Buna bağlı olarak da kamuya açık şarj cihazlarının artması; özellikle sitelerde, müstakil evlerde garajlarda veya site otoparklarında şarj imkânının oluşturulması çok önemli hale geldi. Elektrikli araç şarj etmemizi sağlayan çatı güneş enerji sistemleri şarj istasyonu entegresi ile elektrikli araçların enerji tüketimi, diğer tüm fosil yakıtlardan daha ucuz ve karbon nötr olması ile öne çıkıyor. Elektrikli araçların piyasaya sürülmesi ve Çatı GES kurulumlarının yaygınlaştırılması, ulaşım ve enerji sektörlerini karbondan arındırmak ve Yeşil Mutabakat sürecine uyumlandırmak açısından da büyük avantaj sağlıyor.
Çatı GES pazar büyüklüğünün de 2021'de 99,5 milyar dolarken 2030’a kadar yaklaşık 398,3 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Otomotivin geleceği değişiyor
Yeni otomotiv ekosistemi, otomotiv sektörü ile birlikte gelişen yazılım sektörünün de araçları birer akıllı araç haline getirmesine imkan sağlıyor. "C.A.S.E." diye adlandırdığımız; daha fazla Bağlantılı (Connected), Otonom (Autonom), Paylaşımlı (Shared) , Elektrikli araçlar (Electric) ve mobilite çözümleri tüketicilere farklı hizmetler sunacak.
CASE ve odak noktasında müşteri bağlılığı ile oluşacak yeni ekosistem tamamlayıcıları
Elektrikli araçlarla birlikte bağlantılı araçlarla işlenen müşteri verisiyle birlikte müşteri bağlılığı odaklı yaklaşım daha da belirginleşerek ekosistem paydaşları,
- Araç içi uygulamalar ve servis hizmet modelleri,
- Araç içi finans modelleri entegrasyonu,
- Araç içi ödeme sistemleri, cüzdan uygulamaları,
- Elektrikli bağlantılı araçlar için sigorta ürünleri üzerine yoğunlaşarak finans ürünlerinin de uçtan uca tüketici beklentisine göre şekillenmesine imkan sağlayacak.
Tüketici odaklı E-mobilite adımları oluşuyor
Dijitalleşme, iletişim hızı, tüketici alışkanlıklarındaki farklılaşma ve davranış trendleri, e-mobilite dönüşümünü hızlandırırken satın alma modelleri de tekrar şekilleniyor.
Araç paylaşımı, kısa ve uzun süreli kiralama, abonelik modelleri (subscription), araçların dijitalden satışı ve kredilendirilmesi gibi yeni modeller gelişmeye devam ediyor.
Avrupa ülkeleri e-mobiliteyi geliştirmeye yönelik projeler üzerinde çalışırken, bu projelerin çoğunda elektrikli otobüsleri büyük şehirlerin toplu taşıma sistemlerine dahil etmek hedefleniyor. E-mobilite adımı olarak da iki ve üç tekerlekli araçları uygun fiyatlı ve temiz bir alternatif haline getirmek amaçlanıyor.
Mobilite, insanları işlerine, eğitime, kritik hizmetlere ve fırsatlara bağlayan temel bir yaşam çizgisi olarak kabul edilirken, e-mobilite dahil olmak üzere tüm ulaşım dekarbonizasyon araçları ülkeler tarafından hızlıca uygulamaya konulmaya çalışılıyor.
Sürdürülebilir tüketici finansmanı, e-mobilite adımlarını dijital çözümler aracılığıyla atarken, e-mobilite ile tanımlanmış ihtiyaçları belirlemek daha da önem arz edecek. Elektrikli araçlar, yakında otomotiv endüstrisinde devrim yaratacak sürdürülebilir mobilite çözümlerinin en önemli adımı olarak daha da öne çıkacak. Dünyada şarj istasyonlarına artan erişimle giderek daha uygun maliyetli hale gelecek. Ayrıca karbon nötr ve sürdürülebilirlik yaklaşımı açısından büyük adımlara katkı sunacak.