Naci İris
Elektrik Yüksek Müh. & İşletme Bilim Uzmanı
Cehalet zor iş... İnsanın uzmanı olmadığı bir konuda konuşması aslında cehaletten de öte hadsizlik.
Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun almış olduğu bir kararı, ilgi alanı olmadığı halde yorumlayan bir akademisyenin verdiği mesaj son günlerde gerek ulusal basında, gerekse birçok şehirde yerel basında kendine yer buldu.
Tam da kendisinin vermek istediğini mesaj manşetlere taşınmak suretiyle hem de...
Aylık elektrik parasının 200 liradan 500 liraya çıkacağı ibaresi ile birlikte...
Yani algı olarak yüzde 15 zammı tanımlıyor.
Bu mantığı Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun her yıl Ekim ayının sonunda yaptığı SKTT (Son Kaynak Tüketim Tarifesi) sınırlarını belirleme kararı üzerinden geliştirmiş.
Uzun yıllar bankacılık yapmış olabilirsiniz veya finans sektöründe uzmanlaşmış olabilirsiniz, hatta bu konularda üniversitelerde derslere giriyor ve hatta ilişkili bölümlerin Bölüm Başkanı(!) olabilirsiniz ama bu size Enerji piyasası konusunda konuşma ve yorum yapma hakkını vermez. Bunu yaparken aslında akademisyenliğinizi/unvanınızı kötüye kullanmış olursunuz.
***
Öncelikle SKTT’nin ne olduğunu öğretmekle başlayalım işe:
SKTT; büyük enerji tüketicilerinin maliyetlerini optimize etmelerine yardımcı olan bir tarife modelidir.
SKTT ve limitlerinin düzenlenme işi sayın profesörün yazdığı gibi “elektrikte belirli bir tüketim limitinin üzerinde olan abonelerin, devlet sübvansiyonu olmaksızın gerçek maliyetler üzerinden elektrik kullanmasını düzenliyor.” hiç değildir.
EPDK kararı uyarınca konut aboneleri için geçerli limitler 1 Ocak 2025'ten itibaren yıllık 5 bin kilovatsaate (kw) indirilmesini “Buna göre yıllık 5 bin kw tüketimi olan konutlar ve ticarethaneler sübvansiyonlu elektrik kullanamayacak. Bu gruba girenler tedarikçisini bulacak, elektriğini satın alacak. Bunların mevcut durumda, örneğin 200 TL olan faturası katlanacak ve 500 TL civarına çıkacak.”şeklinde yorumlamak konuya cahil olmanın göstergesidir. Ne çok seviyorlar “Elektriğe zam gelecek” diye yalan/yanlış yaygara yapmayı.
SKTT geçilmesi gereken zorunlu bir tarife değildir. SKTT’den faydalanmak istemeyen/ faydalanamayan yerel dağıtım şirketi üzerinden enerjisini almaya devam eder ve Ulusal Tarife diye nitelendirilen hâlihazırdaki tarifesi üzerinden elektrik faturalarını ödemeye devam eder.
***
Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı bünyesinde kurulan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi vardı ya hani…
Galiba bu merkezi birileri göreve davet etmeli…
Çünkü böyle enerji konusundaki teknik bir düzenlemeyi bir akademisyenin halka “zam algısı” olarak yorumlamasına da seyirci kalınmaması lazım.
Herkes işini yapsa ne güzel olur değil mi?