Çok doğru…
Müşteri ile karşılıklı oturuldu, pazarlık edildi, birçok koşulda anlaşıldı ve hatta müşteri, işi sağlama bağlamak istiyorum diyerek, işin bedeli karşılığında sembolik de olsa birkaç bin ABD doları tutarında peşin ödeme de yaptı.
Buraya kadar herşey çok güzel ve daha da ilerisi, sipariş edilen ürünler üretildi ve yüklemeye hazırlandı.
Teslim şekli olarak EXW ( İşletmede teslim ) üzerinde anlaşmaya varıldığı üzere, alıcıya malların yüklemeye hazır olduğunu bildiren ve taşımacısını yollaması talebini içeren bir ileti gönderildi.
Gel gelelim alıcıdan ses gelmiyor…
Bu bildirim sonrasında, belirlenen teslim süresi de geçti gitti amma alıcıdan yine ses yok.
İşletmede hafif bir panik havası dolaşmaya başladı.
Çünkü yapılan mallar özel ve alınan ön ödeme mal bedeline kıyaslanınca sembolik kalıyor.
“ El Sıkıştık, söz vermişlerdi “ sesi yükseliverdi yönetim toplantısında.
Üstelik, az da olsa ön ödeme bile yapılmıştı ve işten vazgeçilebileceği akla gelmiyordu.
Gecikme arttıkça ve süreler uzadıkça tedirginlikler kızgınlığa dönüştü ve çözüm çareleri araştırılmaya, tartışılmaya başlandı.
Ürünler bu hali ile başkalarına verilemezdi. Ancak, sökülüp dağıtıldığında parçalarının bir kısmı, farklı şekillerde kullanılabilirdi. Bu çözüm çok cazip olmamakla birlikte zararın neresinden dönülse kârdır düşüncesi ile en kötü seçeneklerin en önünde yer aldı.
Bu duruma neden gelinmişti?
Teklif için iletilen proforma faturanın ekinde, ürünün kataloğu da verilmişti.
Son toplantının konusu rahmetli Kayahan’ın şarkısını andırıyordu “ Nerede yanlış yaptık “
Aslında bu satış bağlantısı için yapılanlar arasında pek yanlış yapılan yoktu amma eksik olan bir şey öylesine önemliydi ki olayı bugünkü ortama taşımıştı.
Sözleşme yapılmamıştı.
Bazı dostlarımızdan, sözleşme yapmak konusunda serzenişler geliyor.
“ Hocam sözleşme yapalım dediğimizde alımdan vazgeçiyorlar “ diyorlar.
Bu işte böyle bir durum yoktu amma alıcı yaptığı ön ödemeden de vazgeçip malın kalan bedelini ödemiyor ve malları teslim almak için taşımacısını yollamıyor.
Sözleşme olsaydı ne olurdu?
Sözleşme koşullarına uymayan tarafın yasal yaptırıma zorlanması için zemin oluşurdu.
Alıcı hakkında yapılacak yasal takip ile hem mal bedelinin tahsil edilebilmesi ve hem de bu işin gerçekleşmemesinden doğan zararın tazmini mümkün olabilirdi.
Sadece proforma verilerek yapılan teklif ve alınan küçük bir ön ödeme ile yapılan bağlantı için böyle bir yasal takip yapılamaz mı?
Elbette yapılabilir amma sonucu, sözleşme ile yapılacak bir yasal takibin sonucu kadar etkili ve olumlu olabilir mi bu bir hayli kuşkulu olacaktır.
Bazen dostlarımız arasından benden sözleşme taslağı isteyenler oluyor amma ben olumlu cevap vermekte çekiniyorum.
Çünkü her işin kendisine has özellikleri ve her bağlantının taraflarının da düşündükleri farklı şeyler olabilir. Bunları bilmeden önerilebilecek detaylar eksik veya yanlış yönlendirici olabilir.
Bu nedenle, mevcut bazı örneklerin kullanılabilir olmasının, işin özelliği düşünülerek üzerlerinde gerekli yapılması şartına bağlı olduğunu vurgulamak isterim.
Tekrar etmekte fayda var “Söz uçar yazı kalır ve mişli geçmiş zamanla ticaret yapılmaz.”