Son günlerde heyecanlı bir hareketlilik yaşayan Hareket Kontrol Teknolojileri Merkezi (HKTM), Cezeri’nin zamanında oluşturduğu olağanüstü itibara dikkat çekmek ve onun mirasının genç mühendislere ilham kaynağı olmasını sağlamak için, Heykel Sanatçısı İskender Giray ile güçlerini birleştirdi.
Bilindiği üzere, mekatroniğin dahisi, hidroliğin ustası ve robotiğin kurucusu olarak kabul edilen Cezeri’yi ilham kaynağı olarak gören HKTM, gerçekleştirdiği projelerde mühendislikle sanatı birlikte ele alıyor. Cezeri gibi itibarlı bir geçmişin genç mühendislere ilham vererek, onların çabasında iddialı bir geleceğe dönüşebilmesi için “İyi Mühendislik” kuralıyla yükselen HKTM, hayale hareket katmak için, İskender Giray ile birlikte Cezeri’nin hava, su ve boşluk dengesini kullanarak yaptığı ve zamanına göre çok ileri bir tekniğe sahip “Filli Su Saati”ne 800 yıl sonra yeniden hayat vererek, bir hayali gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor. Yeniden hayat bulan Filli Su Saati, HKTM’nin Gebze’deki fabrikasında ziyarete açıldı.
HKTM Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Atıl, kendisini ziyaret ettiğimde, hayale hareket katan bu heykel için, “İşimize sanatı katmak istedik. Sanata mekanizmayı koymayı başaran El Cezeri’yi model aldık. Anadolu’da Artuklu Sarayı’nda ilk otomasyon uygulamalarını başlatan mühendis olarak öne çıkan El Cezeri’den esinlenen bir sanat eseri fikri doğdu. Türkiye’de mühendisliği sanatla birleştireceksek El Cezeri en uygun konu ve bunu da en iyi yapabilecek heykeltıraşın İskender Giray olduğuna karar verdik” diyor.
İskender Giray, HKTM’nin fabrikasını gezip gördükten sonra Filli Su Saati’nin bu iş için en uygun eser olacağına karar veriyor ve 2.5 yıllık uğraşların ardından Filli Su Saati’ni HKTM için yeniden yorumluyor. Eserin günümüze uyarlanan yorumunda, Cezeri’nin birden fazla mühendislik dalını barındıran sanatsal makinalarının tüm nesillere ilham kaynağı olması amaçlanarak, içerdiği figürlerle uluslararası ticarete atıfta bulunuluyor ve kullanılan mekanizmalarla teknolojide alınan yol vurgulanıyor. Heykelde krom alaşımlı paslanmaz çelik, pirinç ve bronz malzemeden yapılmış 4 binden fazla parça bulunuyor. Tamamlanması iki yıldan fazla süren, Filli Su Saati Heykeli 3,7 metre yüksekliğinde ve ortalama 2 buçuk ton ağırlığında.
HKTM’nin bu projeyle birlikte, ülkedeki tüm mühendislere ilham kaynağı olacağına ve teşvik edeceğine inanıyorum. Gözlemlerime göre, heykelde Cezeri’nin çizimlerinde bulunan hiçbir insan figürü yer almamış. Heykeldeki dört hayvan figüründen ise sadece üç tanesi; Çin Ejderi, Fil ve Anka Kuşu kullanılmış. Bu metaforlara ek olarak, aynı hayvan figürlerinin uluslararası ticaret sahnesine de uyarlanabileceği öngörülerek, Çin Ejderi’nin Asya’yı, Afrika Fili’nin de Afrika kıtasını sembolize edeceği düşünülmüş. Anka Kuşu ise medeniyetlerin doğuşunu simgeleyen Anadolu coğrafyasını temsil ediyor. Tüm karakterlerin aslında işbirliği içinde bulunarak zaman döngüsünü tamamlaması ise saatin çalışma prensibiyle özdeşleştiriliyor. Saatin otuz dakikalık çalışma periyodunun yarıya indirilmesi de, bu çalışma mekanizması ile aradan geçen yaklaşık 800 yıllık zamanda farklılaşan ölçme değerlendirme ve zaman algısındaki değişime vurgu yapıldığını gözlemledim. Tüm mühendislerin, HKTM’ye giderek bu mekanizmanın çalışma sistemini yakından incelemesini tavsiye ediyorum.
HKTM’nin sanat eseri fikri, İskender Giray’ın takdire şayan hayal gücü ve başarma azmi ile birleşince ortaya çıkan bu kusursuz mekanizmanın, ülkemizin mühendislik alanında kat ettiği yol ve gösterdiği gelişmeler adına gurur ve umut verici olduğunu düşünüyorum.