Ekonomiyi kurtarmak mı, sandık mı?

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Salgın sonrası dünya ekonomileri COVID olmuş gibi… Tedarik sıkıntıları, emtia fiyatlarındaki büyük dalgalanma, küresel enerji krizi, Rusya-Ukrayna savaşı ile Euro bölgesi ve para biriminde yaşanan zayıflama, tüm dünyada etkisini gösteriyor.

Bu durumdan gelişmiş ülkeler de gelişmekte olan ülkeler de nasibini alıyor. Bir farkla; birinde 1, birinde 10 kat olumsuzluklarla… Bunu, enflasyon ve Türkiye üzerinden en iyi anlatan örnek; gelişmişlerin enflasyonu 10 civarı şekillenirken bizim terbiyeli rakamlarımız dahi 100’den başlıyor.

BİZİ SEÇİM İKLİMİ VURUYOR

Fırtına, küresel ekonomi okyanusundaki tüm gemileri sallayadursun, bizim seçim sürecinde olmamız, dalgalı denizde matematik ve ekonomi bilimi kurallarıyla dümen tutmamızı engelliyor. Gereken adımlar atılmıyor, faiz filikası suya indirilmiyor, sürekli para basıyoruz. Fiyat-ücret sarmalında sanal bolluk yaratıyoruz. Ne yazık ki bastığımız paralar, pazar filesini doldurmaya yetmiyor.

İKİ SORU İKİ CEVAP

Bu kriz fırsata dönüşür mü?

Elbette; zaten her kriz bir fırsat barındırır. Ancak akılda tutulması gereken şudur; “görenedir, görene… Köre nedir, köre ne?” Eğer ekonomiyi ideolojiye dökerseniz, faizi nass, eko-politik’i heterodoks, uygulamayı da eklektik yaparsanız, kriz fırsata dönüşmez, sadece derinleşir ve ülkeniz başkalarının fırsatı haline gelir.

Bir kriz herkesi mutlaka etkiler mi?

Eninde sonunda etkiler… Kolay paracılar, har vurup harman savuranlar, bol keseden harcayanlar ve enflasyon sürecinde zenginleşenler dahi krizin devamında kaybetmeye mahkûmdur. Kriz çareleri de ancak bu noktada etkin olabilir. Zira kriz külfetini toplumun tüm kesimlerine eşit yaymadıkça ve bir kesimin ötekine külfet aktarmasının önüne geçmedikçe çözüm gerçekleşmeyecektir.

NOT

HER ŞEY GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE YAŞANACAK

Aslında bu filmi, çoğumuz görmüştük. Z kuşağı için prömiyer olacaksa da bu kriz sürecinde yaşanacaklar, üç aşağı beş yukarı biliniyor. 1970’ler, 90’lar, 2001’ler ve şimdi 2022’ler... Hele ki seçim sürecinde partiler meydanlarda olacağından, konuşulmadık şey kalmayacak.

Cebimizde işe yaramayan paralarımız, zihnimizde “55 milyar $ yola çıktı” gibi dedikodular, hevesimizde “şu kadar gaz bulduk, açın kombileri sonuna dek” şaklabanlıkları, “yol yaptık, uçak yaptık” gibi “nankörlük yapmayın” gizli tehditleri…

Muhalefet? Onlar ise iyi şeyleri tamamen silip, kötü şeyleri abartarak gerçeklik algısı ötesine taşıyacak. Pireyi deve yaparken alternatif üretmekten ziyade iktidarın arızalarını aktaracak.

Biz de bu filmi izleyecek ve bir karar vereceğiz. Her şey gözümüzün önünde yaşanacak. Sandıktan kim çıkarsa çıksın; önlemini almadığımız her şeyin hesabı ise günün sonunda bizden sorulacak.

Tüm yazılarını göster