Ekonomiye kayyum atanır mı?

Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Yazının başlığını okuyunca “bir bu eksikti” demeyin. Şu anda ekonominin patronu olarak görevini sürdürmekte olan Mehmet Şimşek de şimdilik endişe etmesin, anımsadığım kadarıyla bugüne dek ekonomiye kayyum atanmadı. Mehmet Şimşek yıllar önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi literatürüne büyük bir katkı yaparak kendi icadı olan faiz teorisini dünyaya açıkladığı dönemde kendi rızasıyla görevden ayrılmıştı. 

Şimşek yıllar sonra 2023 yılında Erdoğan tarafından ekonomiyi kurtarmaya çağrıldığında da bu zor görevi bir şartla kabul  edebileceğini açıklamış, büyük patrondan “ekonomi yönetiminde irrasyonel yani akıl dışı uygulamalara son verileceği” sözünü alarak bu görevi kabul etmişti. 

Mehmet Şimşek’le buraya gelindi ama..

Mehmet Şimşek’in akılcı politikalara dönüş sözü alarak bu görevi kabul etmesi uluslararası finans çevrelerinde olumlu etki yaptı ve Türkiye’ye zaman kazandırdı. Önde gelen “rating” yani derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu yükseltmeye başladı. 

Bu sayede bugünlere kadar gelindi ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2017’den itibaren ekonomiyi siyasetin aracı olarak kullanmasının yaratmış olduğu derin tahribat etkisini sürdürüyor. Erdoğan bu sayede 2018’de seçim kazandı ama şimdi gelinen noktada Erdoğan’a yakınlığı bilinen dev inşaat şirketleri köşeyi dönmeye devam ederken toplumun geniş kesiminin şikayetleri hızla artıyor. 

Emeğiyle geçinen geniş kesimin geçim sıkıntısı giderek artarken iş dünyasındaki sorunların da artmaya devam ettiği görülüyor. Erdoğan’ın gözdesi olan büyük inşaat şirketlerinin, devletin kendilerine bahşettiği avantajları ve olanakları sonuna kadar kullanarak dünya klasmanında yükselmeleri sürerken birçok alanda sorun yaşayan şirketlerin sayısı artıyor.

Enflasyonda hedef tutmuyor

Gazetemizin dünkü sayısını görmüş olanlar, AK Parti iktidarının değerli armağanı olan Orta Vadeli Program’da(OVP) yer alan 2024 enflasyonu hedefinin tutmayacağının anlaşıldığını görmüştür her halde. Sözüne itibar edilen ekonomistlerimizden biri olan Prof.Hakan Kara dünkü gazetemizde yer alan açıklamasında şöyle diyor: “Son açıklanan enflasyon verisinden sonra bu yılı %44 civarında kapatacağımız belli oldu. OVP’de bu yılın hedefi %33’tü. Böylece hedefin 1/3 oranında üstünde kalmış olacağız. Üstelik bu sapmayı döviz kurunun ve petrol fiyatlarının tahminlerden daha düşük kaldığı bir yılda yaşadık.”

Enflasyonda hedef neden tutmuyor?

İzlediğim ekonomistlerden biri olan Fatih Özatay da dünkü gazetemizde yer alan yazısında “Enfasyonla mücadelede yapılan hatalar” başlığı altında öncelikle şu noktalara parlak basmış. 

- Bütçeye gelen yükü artıran ihale yasası değiştirilmedi.

- Yüksek gelir gruplarından alınan vergi artırılmadı.

- Kamu-Özel işbirliği projelerinde yüksek gelir garantilerine yol açan ihaleler mercek altına alınmadı.

- Programın yarıda kesileceğine ilişkin şüpheleri azaltacak adımlar atılmadı.

- TC Merkez Bankası Başkanı’nın her istenildiğinde görevden alınmasını sağlayan kararname kaldırılmadı.

Konkordato rekorları kırılıyor

Merve Yiğitcan’ın dünkü gezetemizde yer alan “Konkordato 3 yılın toplamına dayandı” başlıklı haberinde de bu yılın 10 aylık döneminde geçici mühlet kararı verilen toplam dosya adedinin 1,352’ye ulaştığı belirtiliyor. Böylece bu rakam  önceki üç yılda geçici mühlet kararı verilen dosyaların toplamını aşmış oldu. Bu veriler iş dünyasında da sıkıntılı bir döneme girildiğini gösteriyor. 

Gazetemizin dünkü sayısından yapmış olduğum alıntılar Türkiye ekonomisinin zor günlere gebe olduğunu gösteriyor. Şu anda siyasette yaratılmaya çalışılan kargaşanın bu zorlukları daha da artırması kimseyi şaşırtmamalı.  

Tüm yazılarını göster