Ekonomiler üzerinde Fed tehdidi artıyor

Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Küresel ekonomide önemli şeyler oluyor. Hareketin asıl kaynağı ABD ama etkisi tüm dünyada hissedilecek.

Amerikan Merkez Bankası (Fed), her basiretli merkez bankası gibi enflasyon tehlikesini gördü ve gereğini yapmaya başladı. Mesele bunu yaparken ustalıkla hareket edip piyasaları çok fazla dalgalandırmadan yapıp yapamayacağında. Eğer yapamazsa sadece ABD piyasalarını değil bizim gibi kırılgan gelişmekte olan piyasaları da sıkıntılı günler bekliyor demektir; aynen 2013 Mayıs ayı sonrasında olduğu gibi.

Fed, 22 Mayıs 2013’te zamanın Fed Başkanı Ben Bernanke’nin yaptığı bir açıklama ile 5 yıldır uyguladığı “ultra gevşek para politikası”ndan çıkış sürecinin ilk adımını atmıştı. İzleyen dönemde piyasaya verdiği likiditeyi azaltmaya başlamış, ardından faizleri kademeli olarak artırmıştı. 2013 Mayıstan öncesi ve sonrası iki ayrı dünya ve iki ayrı Türkiye gibidir. Mesela Türkiye’de Bernanke konuşmadan hemen önce 1 dolar 1.8 liraydı. Merkez Bankası politika faizi yüzde 4.5 ve enflasyon yüzde 6’ydı. Türkiye’nin reytingi ise Baa3’tü. Fed geri çekilme planını kademeli olarak uygulamaya koymaya başladıktan sonra bir daha ne bu düzeyler ne de o notlar hiç görülmedi.

Aynen o zaman olduğu gibi bugün de piyasalar üzerinde Fed tehdidi yine arttı. Bu etkiyi yaratan üç önemli gelişme var:

1- Amerikan Merkez Bankası COVID krizi ile başlattığı varlık alımlarını azaltmaya başladı. Fed sistemden tahvil alıp piyasaya her ay 120 milyar dolar veriyordu, bu rakam kademeli olarak 60 milyara kadar indi.

2- Sıradaki adım ise faiz artırımı. Daha önce ağırlıklı olarak 2023 yılında başlaması beklenen faiz artırımlarının 2022’ye çekildiği görülüyor. Hatta ilk faiz artırımının yılın ilk yarısında görüleceğini düşünenlerin sayısı az değil.

3- Üçüncü adım ise Fed’in kabaran bilançosunu küçültmeye başlayacak olması. Son iki yıl boyunca gerçekleştirilen devasa parasal gevşeme ile 9 trilyon dolara ulaşan bilançonun küçültülmesi için Fed’in portfoyündeki borçlanma kağıtlarını satıp, piyasalardan sattığı kadar parayı çekmesi gerekiyor. Ne kadar satar, ne kadar küçültür orası muamma ama piyasadan para çekiyor olması fikri bile rahatsızlık verici. Çünkü ortaya salınan o paralar sadece ABD’de kalmadı, her tarafa yayıldı. Herkes nasibini aldı. Şimdi ise faturayı topluca ödeme zamanı.

Kısacası önemli şeyler oluyor, olacak. Her biri tek başına piyasalar için ciddi dalgalanmaya yol açabilecek potansiyeldeki üç kritik adım aynı anda ya da peşi sıra atılacak. Şu anda Fed’i hızlı davranmaktan alıkoyacak tek şey Omciron’un seyri olacaktır. Ama çok olağanüstü bir şey olmazsa yüzde 7 dolayında seyreden yıllık enflasyondan ürken Fed, sanki bu adımları atmakta kararlı gibi. Çünkü enflasyon onun öngördüğünün çok ötesine geçti.

Geçmiş örneklerde Fed’den gelen sinyalleri doğru okuyan ülkelerin aldıkları önlemler ve yaptıkları yapısal güçlendirmelerle Fed şokunu az hasarla atlattıklarını görmüştük. Ama önlem alamayan ve hazırlıksız yakalanalar ise ciddi darbeler almışlardı. Bu ülkelerin para birimleri değer kaybetti, enflasyon ve faizleri yükseldi, büyümeleri hız kesti, finansal istikrarları zayıfladı. Özellikle dış finansal bağımlılığı yüksek ama döviz rezervleri düşük olan; Fed dalgasına yüksek enflasyon ile yakalan ve dolarizasyondan kurtulamayan ekonomileri sancılı bir dönem bekliyor.

Tüm yazılarını göster