Bu yazımda yeni hiçbir şey anlatmayacağım, sadece ekonomi(ler)de olan-bitenler üzerine bir ufuk turu atarak bazı değerlendirmeler yapacağım. Ara sıra bu da gerekli…
TCMB Para Politika Kurulu biraz evvel, Politika faizinin %8.5’te sabit tutulduğunu açıkladı. Şaşırdık mı? Hayır, beklenen buydu. USD / TL 19,04 seviyesinde yayınlanıyordu ekonomi kanallarında. Tahtakale piyasasında ise açıklama dakikasında 19.38 idi. Esasen çok büyük değil, heyecanla beklemiyorduk. İktisatçıların heyecan duymadığı bir MB PF açıklaması, değerini yitirmiş demektir. Kaldı ki bu heyecansızlığı bundan 5-6 ay, belki de daha uzun süre önce söylemiş ve de yazmıştık. Bu arada Hazine ve Maliye Bakanı ki en üst düzey yetkili, TCMB’yi ve kararlarını önemsizleştiriyoruz gibi bir söylemde de bulunmuştu. Olur mu falan diyorduk, işte oldu…
Buna, karara göre, birçok meslektaşım çeşitli TV kanallarında yorumlar yapacaklar, yazanlar yazacak, konuşanlar konuşacak, ama değişen bir şey olmayacak. Zaten kaç aydır da böyle. Enflasyon (TÜFE ve ÜFE olarak) seviyesini yükseltecek. İşsizlik oranında artma açıklanır mı bilemiyorum; minör değişiklikler olabilir, olumlu olursa zaten derhal öğreniriz. Şimdilik emekli maaş artışları var sıcak gündemde.
Burada vatandaş olarak hepimizi yakından ilgilendiren, sokaktaki, çarşı-pazardaki günlük fiyat artışlarıyla mücadele etmek. Bu mücadele devam ediyor. TÜİK sayılarında enflasyon yıllık %55, 18 aylık %3,15. Cebimizde hissettiğimiz oran bana göre %85’leri (Yıllık) geçti bile. Dün akşam değerli hoca Prof. Dr. Can Bilgili ile bir kanalda yaklaşık bir saat ekonomide büyüme konusunu konuştuk. İçimiz karardı, zaten biliyorduk da iç karartmama gayretimiz vardı, ama o da giderek azalıyor. O bakımdan konuları mütebessim bir görüntü vererek sunmaya çalışıyoruz.
Türkiye’deki en yüksek büyüme 1923-1938 döneminde yapılmış. Bu arada büyümenin gelir dağılımına yansıması ve kalkınmayla taçlandırılması konuları da tabii ki gündemde.
Diğer taraftan; 11 ilimizde olan ve tüm vatandaşlarımızı derinden yaralayan depremler, sel baskınları, deprem ve sel altında kalmanın bedelini maalesef hayatlarıyla ödeyenler, devam eden COVID pandemisi, yüksek enflasyon gerçeği ve devamında durgunluk riski, bir şekilde süren Ukrayna-Rusya savaşı dönemin aynı anda gelen felâketleri…
ABD'deki banka iflâsları; şimdilik 3 banka gibi, sonrası ne olur bilinmez, İsviçre’de CS’in BN Suisse tarafından alınması ve ortaya çıkan sorunlar, Brent petrolün $75 mertebesindeki fiyat yapılanması, FED’in yeni faiz oranları ve J. Powell’ın enflasyonu %2 düzeyine çekme kararlılığı hakkındaki konuşması…
Tekrar yurda dönünce partilerin ve CB adaylarının seçim yarışına girmeleri. Adayların seçilme şansları üzerine yapılan yorumlar, giderek kızışmaya başlayacak propaganda çalışmalarının başlaması.
Ekonomi ağırlıklı, ufuk turumuzun başlıca durakları ve rotası böyle… Yine bir hafta sonuna doğru yaklaşırken umarım sağlıklı, depremsiz-felâketsiz günlerimiz olsun.