Şimdi bazı kurumlara danışmanlık hizmeti veren meslektaşım Barış Durukan mesaj gönderdi:
- C2FO’nun Türkiye Direktörü Serden Keçecioğlu ile sizi görüntülü platformda buluşturmak isterim.
Fizik-kimya formülü gibi bir kurum ismi karşıma çıkınca biraz ön bilgi istedim:
- C2FO (Collabotarive Cash Flow Optimization), 2008 krizi sırasında Kansas City’de (ABD) kuruldu. Finansal teknoloji şirketi C2FO, çok geçmeden sektöründe ilk unicorn’lar (milyar dolarlık şirket) arasına girdi.
ABD’de ailesinin bankasında uzun yıllar CEO’luk görevi yürüten Sandy Kemper, KOBİ’lerin krediye erişimde zorlandığına, bazılarının nakit sıkışıklığından iflaslarına tanıklık etti:
- Kemper’in kurduğu C2FO, geliştirdiği dijital modelle nakit sıkıntısı çeken KOBİ’lerin alacaklarının erken tahsilini sağlıyor. C2FO, dünyanın en büyük şirketleriyle onların 100 binlerce tedarikçisi arasında işletme sermayesi ihtiyaçlarını çözen dijital işbirliği sunuyor.
Kısa ön bilgiyi okuduktan sonra Garanti BBVA’nın Genel Müdürlüğü görevinden ayrılmasının ardından Londra’ya yerleşen Ali Fuat Erbil ve C2FO Türkiye Direktörü Serden Keçecioğlu ile görüntülü platformda buluştuk.
Ali Fuat Erbil, söze C2FO ile bağlantısından girdi:
- Bir yıla yakın süredir C2FO’nun Global Danışma Kurulu’ndayım. Türkiye’deki operasyonlara destek veriyorum.
Ardından C2FO’yu şöyle tanımladı:
- Finansal içerikli teknoloji şirketleri “fintech” olarak tanımlanıyor. C2FO’yu biz “techfin” diye tanımlıyoruz. Burası bir platform ve bankalarla rekabeti söz konusu değil.
İşin mantığını özetledi:
- Bu platformda tedarikçiler alacaklarını erken tahsil edebiliyor. Alıcılar ise borçları için ek vade elde edebiliyor. İki taraf da ihtiyaçlarına göre nakit akışını düzenleyebiliyor.
Amerikan perakende devi Walmart’tan örnekle konuyu biraz daha açtı:
- Bir tarafta para içinde yüzen dev alıcı var. Diğer tarafta onlara ürün veren KOBİ’ler. Küçük ölçekli tedarikçiler nakite ulaşmada sıkıntı çekebiliyor. C2FO, bir ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) sistemiyle onları buluşturuyor.
C2FO’daki buluşmanın işleme yöntemini anlattı:
- Walmart’ta ürün vermiş küçük ölçekli şirket, C2FO’nun sistemine girip, “Ürünü 60 gün vadeyle satmıştım. Ödemeyi 30 günde yaparsanız, yüzde 2-3 iskonto yaparım” diyor. Walmart, iskontoya göre ödemesini erkene alıyor. Tedarikçi nakit ihtiyacını gideriyor.
“Fortune 500”deki dünya devlerinden 130’nun C2GO ile çalıştığını belirtti:
- Alıcı şirket tanımlarsa, dünyanın farklı noktalarındaki tedarikçiler de sisteme girebiliyor. Küçük ölçekli tedarikçilerin finansmana erişimi böylelikle sağlanıyor.
Serden Keçecioğlu araya girdi:
- 300’ü aşkın küresel şirket C2FO’nun sistemine girdi, tedarikçilerini de platforma taşıdı. Yılda 3 trilyon dolarlık fatura sisteme yükleniyor. 150 milyar dolarlık alacak, tedarikçilere vadelerinden erken aktarıldı.
183 ülkeden 1 milyonu aşkın tedarikçinin sisteme dahil olduğunu vurguladı:
- Tedarikçiler sisteme girmek için C2FO’ya herhangi bir bedel ödemiyor. Alıcı tarafın onlara sistemin kapısını açması yetiyor.
Türkiye’de 2019’da pazar araştırması yaptıklarını, 2020’de de ilk anlaşmayı yaptıklarını kaydetti:
- Türkiye’de sistemimize giren büyük alıcıların tanımlamasıyla ilk aşamada 1000 dolayında KOBİ niteliğindeki tedarikçiyi kapsama almayı hedefliyoruz. Bu yıl 20 milyar liralık faturanın erken ödemesini sağlayabileceğimizi öngörüyoruz.
Türkiye’de alıcı taraftaki büyükler, tedarikçilere vadeleri uzatmaları için bastırıyor. 120-180 günlük vadelerden söz ediliyor.
C2FO’nun sistemi tedarikçi KOBİ’lerin daha fazla ezilmesini önleyip alacaklarına kavuşma yolunu açabilir mi?
Bir yılda 20 milyar liranın yüzde 2-3’lük iskontoyla KOBİ’lere ulaşması önemli rahatlama sağlar değil mi?
Çarşıdaki uygulama dijitalleştirilmiş oldu
C2FO Danışma Kurulu Üyesi Ali Fuat Erbil ve Türkiye Direktörü Serden Keçecioğlu’nu dinlerken aklıma dayanıklı tüketim mallarında bir dönem çok öne çıkan “Doğubank modeli” geldi, anımsattım:
- Dayanıklı tüketim malı üreticileri bayilerinden her yıl için ne kadar satış yapacağına dair taahhüt alır. Ürünler bayiye o taahhüt doğrultusunda gider. Nakite sıkışan bayi, ürünü İstanbul’daki Doğubank’ta daha düşük fiyata sattırıp, sorununu çözer.
Serden Keçecioğlu yanıtladı:
- C2FO, çarşıdaki uygulamayı dijitalleştirmiş oldu.
Ardından modelin detayına girdi:
- C2FO, öncelikle büyük ölçekli alıcı firmanın ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) sistemi ile bir dosya değişim alt yapısı kuruyor.
Sisteme ücretsiz üye olan tedarikçilerin onaylanmış faturalarını ve ödeme vadelerini güvenli bir internet sitesinde görüntüleyebildiğini belirtti:
- Bu noktada tedarikçi eğer nakde ihtiyaç duyuyorsa, aynı platform üzerinden kendisi için en uygun iskonto teklifini girerek erken ödeme talep edebiliyor. Bu talebe anında yanıt alıyor.
Tedarikçinin iskonto ve erken ödeme talebini bildirmesinin ardından C2FO’nun devreye girdiğini vurguladı:
- Alıcının ERP sistemindeki ödeme tarihi güncelleniyor. İskontolu tutarın doğrudan alıcı tarafından tedarikçiye ödenmesi sağlanıyor.
Tarımsal tedarik ve ihracatta da devreye girebilir
C2FO Türkiye Direktörü Serden Keçecioğlu, Türkiye’de “erken ödeme sistemi”ni market zincirleriyle tarımsal tedarikçiler arasında da kurabileceklerini belirtti:
- Duruma göre market zincirlerine tarımsal tedarikçiye erken ödemede ihtiyaç duyacağı kaynağı bulmamız da söz konusu olabilir.
Türkiye’nin bölgesinin önemli tedarik merkezi olduğunun altını çizdi:
- Sistemimiz ihracatta da devreye girebilir. Türkiye’nin ihraç ürünlerinin alıcıları C2FO sistemine dahil olup Türkiye’deki tedarikçilerini tanımlarsa, formül ihracatta da çalışır. Türkiye’deki ihracatçı sistem üzerinden iskonto teklif edip, alacağını erken tahsil edebilir.