Mustafa Servet Daltaban
Kelkit Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
2024 Paris Yaz Olimpiyatları’nı tamamladık. Alamadığımız altınlar, 3 gümüş ve 5 bronz. Ülkelerin aldıkları 5, 10, 20, 30, 40 Altın madalyaları, kırılan rekorları kıskanarak, imrenerek izledik. Esasen bu olimpiyatlar, içinde bulunduğumuz yüzyılda bir spor organizasyonundan çok ama çok fazlasını içinde barındırıyor. Ülkelerin madalya sıralamaları, dünyanın muasır medeni ülkeler sıralamasına paralel seyretmesi önemli bir ipucu aslında. Bu organizasyonlarda, gelişmiş, müreffeh, yaşam standartları yüksek ve ekonomileri ileri ülkelerin çok daha ön sıralarda yer aldığını görüyoruz.
İnsan her yerde aynı, farkı yaratan eğitim ve hayat standartları. Aslında spor, sanat gibi unsurların seviyesi, bulunduğun ülkenin politikaları ve ekonomisi ile tamamen ilintili. Yolda cebinde bir deste para ile yürüyen bir kişi ile cebinde meteliği olmadan yürüyen aynı kişinin davranışsal özelliklerine ve öz güvenine bakın. Aradaki fark bu ilinti ile benzeşiyor. Bir de üzerine güçlü bir kaldıraç olan, motivasyon da eklenince, başarının sularında yüzmeye başlıyorsun. Bir toplumdan, enflasyon ve hayat şartları ile mücadele ederken kültürel ve sportif zaferler beklemek biraz zor oluyor. Çünkü enflasyon büyük bir canavar. Her şeyi yiyip bitiriyor. Enflasyon toplumlar için öyle bir düşman ki, insanların cebindeki parasını eritmekle kalmıyor; toplumda adaleti, ahlakı, inancı, güveni, azmi, mücadeleyi, girişimciliği, rekabeti, sporu, sanatı hayalleri bile eritiyor. O yüzden toplumların en büyük düşmanıdır enflasyon.
Bizim yönetimsel ilkelerimizden birisi de milliyetçiliktir. Ait olduğun milletin varlığını sürdürmesi ve yüceltmesi için çalışmaya, bu çalışmayı ve bilinci, diğer kuşaklara yansıtmaya “milliyetçilik’’ deniliyor. Bu bakış açısı ile baktığımızda bu olimpiyatlar milli şuurumuz için de büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Diğer bir yaklaşımla da, ektiklerimizi biçmiş olduk. Serptiklerimizi topladık. Bu başarısızlık, Spor Federasyonları üzerine yıkılarak gerçekçe gösterebileceğimiz bir sonuç değildir. Bu durum ülkenin sisteminin, ekonomisinin bir tezahürü olarak ortaya çıkmış bir neticedir. Bu çarklı da bütün dişler birbirine bağlı olup, ana çarklı da ekonomidir. Yani ekonominin yıllardır içinde bulunduğu zorluklar, toplumların sosyolojik kodlarını bile etkiliyor artık.
Ekonomi zayıf olunca birçok alanda sınıfta da kalabiliyorsun. Bu gün sınıfta kaldık ama yarınlarımız var. Doğru politikalar, güçlü ekonomi hedefi, bizi altınlara ulaştıracaktır. Yarınlarımız altın olsun.