Ekonomi mayına basmış insan sessizliğinde

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Korona sebebiyle hepimiz mayına bastık. Dünya ekonomileri 2008 krizinde zaten piyasaları mayınlamıştı. Korona bastırınca bu mayınlar ayağımıza denk geliverdi. Hepimiz durduk, bekliyoruz. Tam da mayına basmış insan gibi; sessiz, sakin…

Ama kaygılı… Ya ayağımızı kaldırırsak (ekonomi açıldığında) üzerine bastığımız mayın patlarsa? Yersiz de değil bu kaygı zira mayından ayağını çekene kadar zatenvsükûnet hâkimdir insanda… Her ne olacaksa, ayağını çektiğinde olacaktır.

Finans mayını; biliyoruz ki krediyle bir yere kadar… Faiz indirimiyle de olacak gibi değil. İşlerin açılması için fazlası gerekecek. Belki de serveti sermaye yapmanın zamanı gelmiştir.

Borç mayını; Yiğidin kamçısıymış borç; anladık fakat bu kamçı, öldürecek kadar ağırlaştı. Ayağımızı kaldırınca borç mayını, ilk patlayacaklardan biri… Borcu, yeniden borçlanıp çevirmenin de sonu olduğunu kavrayacağız. Çare; kamunun kredi yerine hibeyi, özelin de borç yerine özkaynağı öncelemesi…

Verimsizlik mayını; Korona sürecinde durunca fark ettik ki “değer üretmeyen süreçlerin” üzerinde otururmuşuz. Şimdi korona bahanesiyle işler durduğundan, verimsizlik alanlarımızı fark etmiş olduk. Verimli alanlar arayıp katma değeri yüceltmek zorundayız.

Haziran itibarıyla ekonomi açılıyor. O ayaklar mayınlardan çekilecek ve çoğu da patlayacak. Bana göre iyi de olacak. Mayınlar patlasın ki arkadan gelecek akil insanlara, ilerleyebilmeleri için yol açılabilsin.

AKIL TUTULMASI YORDU MAKUL OLANI ÖZLEDİK

Kayıp yıllar 1990’larda yüksek enflasyon, yağlı bir keçe gibi aklımızı örtüyordu. Gerçekten kazanıyor muyuz kaybediyor muyuz anlamıyorduk. Küresel krizden sonra tırmanan ihtirasımız akıl tutulmasını kronik hale getirmişti.

Korona sürecinde şimdi; makul olanı, akla yakın duranı özledik. Bağırıp çağıranlardan, hamasi söylemlerden, korkutarak yönetenlerden bıktık usandık zira…

Tüm yazılarını göster