Ekonomi büyüyor. Türkiye salgının etkili olduğu 2020 yılında yüzde 1,8 büyüdü. Yıllık bazda son çeyrekte büyüme %5,9 oldu. G20 içerisinde Çin ile birlikte büyüyen ikinci ekonomi olduk. Ancak bu büyüme ile yabancıları ikna edemedik. Yabancı, hisseleri adeta cezalandırıyor, satıyor.
TCMB verilerine göre, yabancılar geçtiğimiz hafta net 118 milyon $’lık hisse satmış. Borsadan son 6 haftada arka arkaya yabancı çıkışı yaşandı ve çıkış hacmi 1,1 milyar $’ı buldu.
Hisse senetlerindeki yabancı payı %45,45 seviyesinde. Bu oran salgının ortaya çıktığı dönemde dahi %60’lar seviyesindeydi. Türkiye’nin borsada işlem gören en büyük bankaları, sanayi şirketleri, defter değerlerinin altında bulunuyor. Yabancı adeta hiç fiyatlarına bakmaksızın hisse senetlerini satmaya devam ediyor ve bunun birkaç nedeni var:
1)Türkiye’nin bir yatırım yapılabilir ülke notu yok. Kredi notlarının art arda aşağı inmesi ülke notuna bağlı olarak şirketlerin de not indirimlerini beraberinde getirdi.
2)Kredi risk primi 301 ve hâlâ yabancı sermayeyi çekebilecek 150’li seviyelere göre yüksek.
3)Ekonomide kalıcı bir toparlanma ve istikrarlı bir seyir görülememesi…
4) Hisse senetlerinde oynaklıklardaki aşırılıkların artması durumlarında sık sık sınırlandırmaların getirilmesi.
5)Rezervlerin ekside olması.
Yeniden alıma dönmeleri için not artırımı gerektiği aşikâr… Başlıktaki sorunun cevabı da bu; not…
TÜRKİYE TRADE CENNETİ OLDU
Yabancılar Türkiye’yi trade cennetine çevirdi. Borsa İstanbul salgın döneminde Barclays Capital, Credit Suisse ve Merrill Lynch, Goldman Sachs, JPMorgan, Wood and Company Financial’a farklı dönemlerde açığa satış yasağı getirilmişti. Normalleşme sürecinde yasak kalktı.
Borsada sadece BIST 50’de açığa satış yapılabiliyor. Sasa ve Hektaş’ta açığa satış yasağı sürüyor. Hisse fiyatlarındaki oynaklık al-sat işlemlerini öne çıkardı. Ekonomi büyüyebilir ama yabancıları ikna edemezsen oyun parkına dönersin.