Peşi sıra açıklanan veriler üçüncü çeyrekte ekonomide belirgin bir yavaşlama yaşanmakta olduğunu ima ediyorlar. Temmuz ayında (mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış) sanayi üretimi bir ay öncesine kıyasla yüzde 6.2 oranında azaldı. Uzun bir bayramı yaz tatiliyle birleştirme davranışı nedeniyle, standart arındırma yöntemleri, mevsim ve işgücü düzeltmesini tam yapamamış olabilir. Farklı bir ifadeyle, temel üretim eğilimindeki düşüş bir ay öncesine kıyasla daha sınırlı kalmış olabilir. Yine de bir düşüş var. Bunun bir yansıması, sanayi üretimi ile aynı gün açıklanan işgücü verisinde gözlendi. Temmuz ayında istihdamda azalış var. Keza Temmuz ayı perakende satış endeksinde de bir ay öncesine kıyasla sınırlı bir düşüş gerçekleşti.
Daha güncel veriler de ekonomide yavaşlama olduğunu gösteriyorlar. Ağustos ayında hem kapasite kullanım oranında hem de reel kesim güven endeksinde bir ay öncesine kıyasla düşüş gerçekleşti. Günlük olarak yayınlanan elektrik tüketimi verisi de aynı gelişmeye işarete ediyor. Grafikte, 90 günlük ortalama elektrik tüketiminin bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla yüzde değişimleri gösteriliyor. Grafik, 2017 Mart sonundan bu yana olan dönem için. Son gözlem 13 Eylül’e ait. Dolayısıyla neredeyse üçüncü çeyreğin tümünü kapsıyor: Belirgin bir düşüş eğilimi var ve son dönemde elektrik tüketimindeki yıllık yüzde değişim eksi değerler alıyor. Farklı bir ifadeyle, yılın üçüncü çeyreğinin büyük bir kısmında, bir yıl öncesine kıyasla daha az elektrik tüketmişiz.
Daha önce defalarca vurguladığım gibi, üçüncü çeyrekte, bir çeyrek öncesine kıyasla GSYH’nin çok sınırlı artması, hatta artmaması ihtimali var. Mevcut politikada bir değişiklik olmazsa, dördüncü çeyrekte, yine bir çeyrek öncesine kıyasla ekonomimiz küçülecek gibi duruyor. Bu tahmini destekleyecek bir de çok muhtemel gelişme yaşanacak: İhracatımızın yarıya yakınını gerçekleştirdiğimiz Avrupa’nın resesyona gireceği tahmin ediliyor.
‘Mevcut politikada bir değişiklik olmazsa’ koşulu var bu tahminde. Oysa seçim çok yaklaştı ve mevcut politika değişecek. Hayır, içinde bulunduğumuz ekonomik sorunları çözmeye yönelik bir değişiklik olmayacak bu. Aksine sorunları ağırlaştıracak bir seçim uygulaması ekonomisi gözleyeceğiz. Bu uygulama ne zaman başlayacak? Nasıl bir bileşimde olacak? Ekonomiye etkisi ne olabilir?
Sanıyorum çok kişinin zihnini meşgul eden sorular bunlar. Politika bileşimini kestirmek çok daha kolay: Kamu harcamalarında büyük artışlar, kamu bankaları öncülüğünde ucuz kredi arzı, maaş ve ücretlere büyük zamlar, bazı mal ve hizmet fiyatlarının sabit tutulması ya da çok az artırılması, kamuda istihdam artışı. Uygulamanın ne zaman başlayacağı seçim tarihine bağlı. Normal zamanında olursa seçim, yılbaşından itibaren bu tür bir politikayı gözleyeceğimiz söylenebilir. Çok daha zor olanı kısa dönemli ekonomik etkileri tahmin edebilmek. Daha ileri vadede olumsuz etkilerin çok ağır basacağı açık da seçime kadar olan etki ne olabilir söylemek zor. Yine de tartışmaya değer. Daha sonra…