1937’de Milano’da kurulan, bugün 5 kıtada 91 alt kuruluş ve 35 ülkede 84 üretim tesisiyle faaliyet gösteren Mapei; zemin, duvar ve kaplama malzemelerinin uygulanması için yapıştırıcı ve tamamlayıcı ürünlerin yanı sıra, su yalıtım ürünleri, özel harçlar, beton katkıları, yeraltı inşaatı için ürünler, beton ve tarihi yapıların restorasyonu gibi yapı endüstrisinde kullanılan kimyasal ürünler geliştiriyor. Şirket 2013 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyor.
“Yapı malzemesi teknolojilerinde ürün performansını artıran yenilikler dışındaki en önemli global gündem sürdürülebilirlik” diyen Mapei Türkiye Genel Müdürü Selman Tarmur, sürdürülebilirlik kriterlerine uygun, uluslararası yeşil bina yapı sertifikasyonuna sahip malzemelerle inşa edilmiş ‘yeşil yapıların’ sayısının ülkemizde ve global ölçekte hızla arttığına dikkat çekiyor. “Mapei’de inovasyon ve Ar-Ge tüm stratejilerimizin ana eksenini oluşturuyor” diyen Tarmur’un yorumları şöyle:
Temel hedefimiz daha az kaynak kullanımı
“Daha az kaynak kullanımını temel hedeflerimizden biri haline getirdik. 32 araştırma laboratuvarımızın amacı, dayanıklılık ve kaliteye odaklanarak binaların daha sürdürülebilir olmasını sağlayan son teknoloji ürünler geliştirmek. Daha az kaynak kullanmanın ve daha az atık çıkarmanın en iyi yolunun mevcut binaların yaşam döngülerini uzatmak olduğuna inanıyoruz. Döngüsel ekonominin güçlenmesine katkı sağlamak adına çevresel etkisi düşük hammadde veya ikincil hammadde kullanımını artırırken hem çevremizin hem de çalışanlarımızın sağlığını korumak için tehlikeli madde kullanımını en aza indirmeye çalışıyoruz.”
Eko-sürdürülebilirlik
“Gelişmiş mekanik performans özelliklerine ve dayanıklılığa sahip, yenilikçi, geri kazanılmış, ultra hafif hammaddelerle formüle edilen ürünlerimiz kaliteli ve uzun ömürlü binaların inşa edilmesine, dolayısıyla çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor. Eko-sürdürülebilirliğe bir diğer önemli katkımız iklim değişikliği üzerinde sıfır etkisi olan ürünlerimiz. Sürdürülebilirlik adına büyük önem taşıyan projelerde yer alıyor, bilim ve endüstri dünyası ile ortak çalışmalar yürütüyor, yeni teknoloji ve ürünler geliştiriyoruz. Bu konuda en güncel örnek sıfır emisyonlu ekolojik ulaşımı gerçeğe dönüştüren Arena Del Futuro ‘Geleceğin Sürüş Pisti’ Projesi. Biz bu önemli projeye Mapei olarak inovatif bir teknoloji ile üretilmiş özel bir ürün grubu geliştirerek katkı sağladık.”
“Çözüm ortağı olduğumuz ‘Arena Del Futuro’ Sürüş Pisti ile sıfır emisyonlu ekolojik ulaşım için ilk adımlar atıldı diyebiliriz. Dinamik Kablosuz Güç Transferi (DWPT) olarak bilinen kablosuz şarj teknolojisi sayesinde bin 50 metre uzunluğunda olan ve 1 MW'lık elektrik santralinden güç alan Arena del Futuro Sürüş Pisti’nde elektrikli araçlar, asfaltın altına döşenen manyetik bobinler üzerinde ilerlerken şarj olabiliyor. Mapei olarak projeye özel olarak geliştirdiğimiz ürün grubumuz ile katkıda bulunduk. Yenilikçi bir teknoloji kullanılarak üretilen özel harç ve modifiye bitümlü membran sistemimiz ile yol kaplamasındaki katmanların daha dayanıklı ve aynı zamanda manyetik alanlarla uyumlu hale gelmesi sağlandı.”
Sürdürülebilir mimari artacak
“Sürdürebilirlik kavramının uzun süre gezegenin ve yapı sektörünün gündeminde olacağı gerçeğinden yola çıkarsak sürdürülebilir mimarinin, yeşil bina sertifikalı yapıların artacağını ve dolayısıyla yapı malzeme teknolojilerinin bu beklentileri karşılamak yönünde evrileceğini öngörüyoruz. Ayrıca, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda yer alan ve AB’nin enerji verimliliğinde önemli iyileştirmelere yol açması hedeflenen ‘Bina Yenileme Dalgası’ ve döngüsel ekonomi ilkeleri çerçevesinde yapı malzemelerinin daha uzun ömürlü olması ve yüksek yaşam döngü performansına sahip olması bekleniyor. Bu aynı zamanda yapı malzemesi üreticilerinin sorumluluğunu genişleterek ürünlerinin tüm yaşam döngüsünü yani ürünün kullanım ömrü, geri dönüşümü veya yeniden kullanımını kapsar hale getirecek. Ayrıca, döngüsel ekonomi modeli ile birlikte inşaatta kullanımı zorunlu hale gelecek olan geri dönüştürülmüş içeriğe sahip ikincil hammadde pazarının da güçleneceğini öngörmekteyiz.”