Eylül toparlandı gitti işte / Ekim filan da gider bu gidişle… Şair Turgut Uyar böyle diyor. Haklı da… Eylülün hüznünü enflasyon süpürüp götürdü. Geriye; soğuklarla başa çıkmak kaldı. Yüksek faiz, yüksek enflasyon ortamında; 9’lara tırmanan dolar kuruyla baş etmek kaldı.
Piyasaları neler bekliyor?
Ekim; doların 9 liraya demir attığı ay olacak... Yüksek enflasyon, mırıltıdan haykırmaya doğru geçecek. Borsa, yatay... Faiz ise yine kutsal perşembelerin başaktörü olacak. Fakat ekonomide yetkisizlerin yönetemeyip boşalttığı koltukta artık döviz var…
Tasarruf sahibi ve şirketlere 7 öneri
Tasarruf sahipleri ekimde nelere dikkat etmeli? 1-Lira’dan uzak dur. 2-Doları abartma 3-Altın, ufak ufak... 4-Kripto iştahını dizginle. 5-Borsa’da tavan dağıtmıyorlar. 6-Tarım arazisi cazip olabilir. 7-Fiyat pazarlığını sıkı tut. Bu arada borç yüzdürme kısır döngüsünden çıksan iyi olur.
Şirketler nelere dikkat etmeli?
1-Teknolojik kırılmalar sizin şirketi de kırabilir, izleyin. 2-KGF geliyor, şimdiden acil finans ihtiyaçlarını listele. 3-Olabildiğince verimlilik Ar- Ge’si yap. 4-değer yaratmayan süreçlerini, ekonomik kış gelmeden önce belirle ve onlardan kurtul. 5-İşçi çıkarma, kârını biraz da paylaşmayı dene. 6-Şirketine öz finansman sağla, krediye uzanmadan önce servetine el at. 7-Huzur, istikrar bekleme. karmaşada yol alacaksın, kaos haritanı hazırla…
İKİ SORU İKİ CEVAP
1-Ekim’de gelecek zamlar enflasyona nasıl yansır?
Ekim’de zam eken Kasım’da enflasyon biçecek... TÜİK bile bir yere kadar... İstediği kadar endeksten mal kaçırsın, veri toplarken kampanya dayatsın, mızrak çuvala sığmıyor artık. Bu defa çekirdek, manşete taşınacak.
Peki, enflasyon çıkmaya devam ederse faiz ne olur?
Yıl bitmeden, faizi indirdiğin yerden zıplatırsın. Ya dolar zıplayacak ya da faiz.. Ekonominin tahterevallisinde iki rahmetten biri... Doları tutacaksan faizi zıplat. faizi tutacaksan dolar zaten zıplar... Bir de kripto mevsimi yaşayacağız bu ay. Kriptosuz kalma ama kriptoya da takılıp kalma.
not
EKONOMİ, UMUDUNU KORUYANLARIN OMUZUNDA YÜRÜYOR
Boş viteste giden ekonomiye rağmen, piyasa düşmanı hamlelere rağmen, makroekonomik verilerdeki bozulmaya rağmen, Türkiye’yi ayakta tutan bir kesim var ki onlara şükran borçluyuz.
Bunlar, OSB’lerdeki üretim hücrelerimiz, 100 bin ihracat akıncımız, ateş denizini mumdan kayıklarla geçmeye çalışan sanayicimiz… Israrla “üretim, daha çok üretim” diyen nitelikli KOBİ’lerimiz…
İşini doğru yapan, yarınını umutla güzel kılan, daha iyi bir Türkiye için yüreğini pek tutan üreticilerimiz… Onların yüzü suyu hürmetine, rantiyesine, çalanına, çırpanına, müsrifine, gösterişçisine, kibriyle yönettiğini sananına karşı durabiliyor ülkemiz.