2011 yılında 6 kurumsal bağışçının katkılarıyla 14 öğrenciye destek vererek başlayan Anadolu Bursiyerleri Programı bugün Koç Üniversitesi’nin fırsat eşitliği için en çok emek verdiği projelerden biri konumunda.
2011 yılında hayata geçen programın son 12 yıl içerisinde kurumsal bağışçı sayısı 320’ye ulaştı. Şahsi bağışçı sayısı ise bin 500’ü aşmış durumda. Koç Üniversitesi’nde okuyan her 8 öğrenciden 1’ine dokunan program, bugüne kadar bin 400’ü aşkın öğrenciyi nitelikli eğitim imkânlarıyla buluşturdu.
Anadolu Bursiyerleri Programı dahilinde bursiyer öğrenciler; öğretim ücretinin tamamından muaf olarak, yurtlarda kendilerine tahsis edilen odalarda ücretsiz konaklamaya, öğretim süresince ders kitabı giderlerinin karşılanmasına ve aylık cep harçlığı edinmeye hak kazanıyorlar. Peki programın ülke genelinde eğitimde fırsat eşitliğine katkıları ne oldu ve Türkiye’nin eğitim sistemine nasıl bir yenilik getirdi? Koç Üniversitesi Kurumsal İlişkiler ve Kaynak Geliştirme Direktörü Zeynep Başak Çivi şu cevapları veriyor:
Ülke potansiyelinin kazanıma dönüşmesi engelleniyor
“Ülkemizde üstün başarılı adayların oldukça önemli bir çoğunluğunu ihtiyaç sahibi öğrencilerin oluşturduğunu gözlemliyoruz. Ancak sosyoekonomik düzeyde mücadele veren başarılı üniversite adaylarının büyük bir kısmı maalesef hedefledikleri eğitim kurumlarına yerleşemiyorlar. Sınava bağlı burs dağıtım ve yerleştirme sistemi dezavantajlı koşullarda lise eğitimini tamamlayan öğrenciler için fırsat eşitsizliği yaratıyor. Dolayısıyla, ülkemizin en parlak öğrencilerini en donanımlı yükseköğrenim kurumlarında sunulan eğitim olanakları ile buluşturmak çoğu zaman mümkün olamıyor. Bu durum, eğitimde mükemmelliği hedefleyen kurumların topluma ve bilime yaptıkları katkıları törpülerken, ülke potansiyelimizin de en üst seviyede kazanımlara dönüşmesini engelliyor.”
Kendine inanan, özgüvenli nesiller
“Türkiye’nin ekonomik, bilimsel, toplumsal ve kültürel alanlarda var olan potansiyelinin ortaya çıkarılmasında, geliştirilmesinde ve sahip çıkılmasında eğitim alanında sunulan fırsat eşitliğinin önemi çok büyük. Anadolu Bursiyerleri Programı sayesinde nitelikli eğitim imkânlarıyla buluşan parlak öğrenciler, kendi potansiyellerini keşfedebiliyor, ülkemize ve dünyaya değer katacak bireyler olarak topluma kazandırılıyorlar. Öğrencilerin kendilerine inanmaları, potansiyellerini keşfetmeleri ve hayallerinin peşinden gidebilmeleri için gerekli motivasyonu aşılayan program, eğitimin gücüne inanan, toplum ihtiyaçlarına duyarlı ve özgüvenli nesiller yetişmesine katkıda bulunuyor.”
Toplumsal kalkınma için eğitimde fırsat eşitliği şart
“Eğitimde fırsat eşitliğinin toplumsal kalkınmada önceliğine dikkat çeken program, eğitime aktarılan kaynakların ne denli büyük toplumsal kazanımlara dönüştüğünü vurguluyor. Böylelikle toplumsal sorumluluk olgusu ülke genelinde yayılıyor ve programdan faydalanan bursiyerlerin de aynı hayırseverlik anlayışıyla gelecek nesillere katkı sağlama misyonu taşımasıyla sürdürülebilir bir nitelik kazanıyor.
Bireysel potansiyele yatırım yaparak, dalga dalga yayılan bir etkiyle topluma geniş etkisi olan programımız diğer yükseköğrenim kurumlarında da benzer uygulamaların başlamasına öncülük etti. Benzer uygulamaların ülkemizde yaygınlaşmasından mutluluk duyuyor, potansiyeli olan ve geleceğe umutla bakan gençlerimizi hak ettikleri nitelikli ve donanımlı eğitim imkanlarıyla buluşturarak ülkemizin gelişimine katkı sağladığımıza inanıyoruz.”