Genç arkadaşımız, alıcısının kendisinden düşük bedelli ve hatta malın gerçek değerinin yarısı kadar fatura istediğini ve kendisinin kararsız kaldığını söylediğinde aklıma hemen “Hayali İhracat” konusu geldi.
Öte yandan genç dostumuz, kendisine endişe veren konuyu açıkladığında, onu tam anlamıyla destekledim ve ihracatta düşük bedelli fatura vermenin sakıncaları üzerine epey sohbet ettik.
İhracatta, müşterinin ithalatında daha az ithalat vergisi ödemesini sağlamak için, müşteriye verdiğimiz yabancı dilde hazırlanan faturanın, düşük bedelli tanzim edilmesi çok sakıncalıdır.
Öncelikle, kendi yasalarımız açısından bakalım.
Bildiğiniz gibi, ihracat müşterilerine kesilen faturalardan KDV tahsilatı yapılmaz.
Yapılamayan bu KDV tahsilatının karşılığı ise ihracatçının üzerinde kalan Katma Değer Vergisi (KDV) üzerinden düşülür. Bu düşümü, ödenecek KDV bedelinden mahsup, iade talebi vb. farklı şekillerde yapabiliriz. İşte asıl sakınca burada başlıyor…
İhracatçı, doğal olarak gerçek ihracat bedeli üzerinden KDV iadesi isteyeceğinden, müşteriye düşük bedelli ikinci bir fatura kesilmesi halinde, ihracatın gerçek bedeli üzerinde bir şüphe doğacaktır.
Bu durumda devlet, ihracatçının fazla KDV iadesi almak için, ihracat faturasını yüksek bedelle kesip, ithalatçıya normal bedelden fatura kestiğini varsayabilir.
Bu durumda ihracatçımız da “Hayali İhracat” yapmış durumuna düşebilir.
Böyle bir duruma düşmenin sakıncasının sonuçlarını siz düşüne durun.
Madalyonun öteki tarafı, başka bir deyişle müşterinin ülkesi bizi pek ilgilendirmez gibi görünse de durumun pek öyle olmadığı, medyada yer alan haberlerde görülmüştü.
İthalatçının ülkesi de bu konuda duyarlı davranarak, ülkesinin gümrük gelirlerinde düşüş yaratacak böyle bir çifte faturalandırma sonucu oluşacak vergi kaybı nedeniyle tedbir alabiliyor.
2019 yılında medyada yer alan haberlere göre, Çin’de fuara giden bazı iş insanlarımız, Çinli firmalarla işbirliği yaparak, Çin devletinin vergi kaybına neden oldukları gerekçesiyle gözaltına alınmışlardı. Bunun üzerine, fuara katılan diğer iş insanlarından bir kısmı da hemen ülkeyi terk etmeye başlamışlar.
Bu, medyada gözümüze ilişen ve fuar sırasında olduğu için dikkat çeken ve duyulan bir haber.
Başka yerlerde buna benzer ancak daha küçük çapta ve bireysel olan bazı olaylar olmuş ise de Çin’de olanlar kadar geniş çaplı ve uluslararası bir organizasyon sırasında yapılmamış olduğundan pek duyulmamış olabilir.
Bilgi teknolojilerinin bu kadar gelişmiş ve ülkeler arası bilgi alışverişinin çok hızlı yapılabildiği bu günlerde, düşük bedelli ikinci bir fatura tanziminin, faydadan çok zarar verebileceğini düşünmemiz gerekir.
Ara sıra Rusya Federasyonu gümrüklerindeki girişlerde, Türkiye gümrüklerinden çıkışta düzenlenen Gümrük Çıkış Beyannamesi (GÇB) kopyasının sorulduğu kulağımıza geliyor. Bu tamamen düşük bedelli çifte faturalandırmanın önüne geçilmesi için yapılan bir uygulama.
Müşteriniz az gelişmiş bir ülkeden olabilir, çifte faturalandırmanın ortaya çıkmayacağını düşünebilirsiniz…
Karar sizin ne getirir ne götürür düşünün.