DÜNYA yazdı, Merkez Bankası revize etti

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Son gelişmeyi aktararak başlayalım. Geçen hafta iki gün üst üste işlediğimiz mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz konusundan sonra gelen bir dizi görüş ve itirazı ilettiğimiz Merkez Bankası, bu itirazlar üstüne yaptığı inceleme sonucu olsa gerek, söz konusu veri setinde sınırlı da olsa bir revizyona gitti. Ama hala itiraza konu çok yüksek oranların geçerli olduğunu da belirtelim.

Geçen hafta iki günü bankaların fiilen uyguladıkları en yüksek mevduat faizine ayırdık. 25 Aralık’ta TL cinsi mevduatta yılın ilk on ayı itibarıyla bankaların ortalama faizine ve fiilen uyguladıkları en yüksek faize yer verdik, bu iki oranın farkını da okurlarımızın dikkatine sunduk. Bir gün sonra 26 Aralık’ta bu konuyu işlemeye devam ettik, bu sefer döviz cinsi mevduattaki ortalama oran ile en yüksek oranı aktardık.

Merkez Bankası’nın “bankalarca fiilen uygulanan azami faiz oranı” başlığında aktardığı verilere biz kısaca “VIP faizi” adını taktık.

En yüksek faiz oranı aylık açıklanıyor ve son veri ekim ayına ait. İşte Merkez Bankası bizim bu konuyu gündeme getirmemizin hemen ardından bu verilerde çok sınırlı bir revizyona gitti. Üstelik bu adeta sessiz sedasız yapıldı.

TL, dolar ve euro cinsi mevduata uygulanan en yüksek faizde, ekim ayı için söylersek, yalnızca bir aya kadar vadeli olanların faizinde revizyon gerçekleştirildi. Değişiklik ya 26 Aralık Perşembe günü akşam saatlerinde yapıldı ya da 27 Aralık Cuma günü sabah çok erken saatlerde.

Okuyucularımızdan gelen bu oranların söz konusu olamayacağına dönük görüşleri ve bazı bankacı dostların yaptığı teknik açıklamaları Merkez Bankası’na aktardık ve ilan ettikleri oranların gerçekçi bulunmadığını söyledik. Merkez Bankası ile son iletişimimiz perşembe günü öğleden sonra sonraydı. Bu konuşmada söz konusu yüksek oranların DCD (Dual Currency Deposit) olarak bilinen ve Türkçeye “tam teminatlı opsiyon” olarak çevrilen uygulama çerçevesinde verilen primli orandan kaynaklanabileceğini aktardık. Çok yaygın olmayan DCD şöyle tanımlanıyor:

“Herhangi bir para cinsini, belirli bir vadede, müşterinin belirlemiş olduğu bir seviyeden alma hakkını bankaya satarak, karşılığında bankanın müşteriye prim ödemesi yaptığı bir opsiyon işlemidir ve bu opsiyona konu olan anaparanın aynı vade için vadeli mevduata bağlanarak mevduat getirisi sağladığı yapılandırılmış bir üründür.”

Bu uygulamayla mevduat sahibi duruma göre normal faizin çok üstünde getiri elde edebildiği gibi vade bitiminde anaparasını eksik alma durumuyla da karşı karşıya kalabiliyor. Hatta BDDK yıllar önce, taşıdığı risklere dikkat çekerek tasarruf sahiplerini bu uygulamaya karşı dikkatli olmaları konusunda uyarmıştı.

Hangi oranlar değişti?

TL cinsi mevduatta fiilen uygulanan en yüksek faiz Merkez Bankası sitesinde revizyondan önce yüzde 26.50 olarak yer alıyordu. Bu oran 2.50 puan aşağı çekilerek yüzde 24’e indirildi.

Dolar cinsi mevduatta bir aya kadar vadeli olanların faizi 0.42 puan revize edilerek yüzde 4.50’den yüzde 4.08’e çekildi.

En büyük revizyon euro cinsi mevduatta oldu.

Bu mevduatta bir aya kadar vadeli için 26 Aralık Perşembe günü öğleden sonrasına kadar Merkez Bankası sitesinde yüzde 4.50’lik bir oran yer alıyordu. Yapılan revizyonla bu oran yüzde 1.50’ye çekildi ve tam 3 puanlık bir revizyon söz konusu oldu. Bu oranların ekim ayındaki durumu gösterdiğini belirtelim.

Bazı vade gruplarında önceki aylarda da değişiklik var. Birkaç örnek:

TL cinsi bir aya kadar vadeli mevduatta ekim ayıyla birlikte ağustos ve eylülde de aşağı yönlü revizyon yapıldı.

Yine TL cinsi bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatta ocak, mart, nisan, haziran, temmuz ve eylül aylarının oranı da aşağı yönlü revize edildi.

Merkez Bankası sessiz

Bankaların fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranlarının metaverisinde bir değişiklik yok.

Zaten metaverinin son güncelleme tarihi 15 Ağustos 2017. Dolayısıyla sınırlı da olsa adeta apar topar yapılan bu revizyonun metaveri değişikliği gibi bir gerekçesi söz konusu değil.

Veri toplama ve derleme yöntemi aynı, ama oranlar değişti.

Bu değişikliğe niye gidildi, bu sorunun yanıtı yok, ya da henüz yok.

Özellikle DCD uygulamasının faizleri yukarı çekmiş olabileceği yolundaki görüşler yoğunlaşınca bu durumu Merkez Bankası yetkililerine perşembe günü ilettik. Oranları bu uygulama mı yukarı çekiyordu, bunun açıklığa kavuşturulması gerektiği görüşünü dile getirdik.

Merkez Bankası’ndan aldığımız yanıt özet olarak şuydu:

“Metaveri bu konuda oldukça açık...”

Peki şimdi ne oldu? Metaveri aynı; biraz önce belirttik, 15 Ağustos 2017’den beri değişiklik yok, öyleyse ne yaşandı da bir anda bir aya kadar vadelide olmak üzere TL’de en yüksek faiz 2.50 puan, dolarda 0.42 puan, euroda 3 puan düştü?

Yarın da diğer oranlar mı?

Merkez Bankası bu oranlarda neden değişikliğe gidildiği konusunda herhangi bir bilgi vermedi. Bu değişiklikten sonra ne yazık ki muhatap da bulamadık.

Düşünsenize...

Metaveri aynı, yani veri toplama yöntemi aynı...

Bankalar aynı...

Biz bu faiz konusunu ne zaman gündeme getirmişiz; 25 Aralık Çarşamba ve 26 Aralık Perşembe...

Oran perşembe günü yüksek, o gün akşam ya da ertesi gün sabah düşük...

Tamam, bankalar Merkez Bankası'na ilettikleri verilerde zaman zaman geriye dönük düzeltme yapabiliyor, bu yüzden serilerde güncelleme yaşanması olağan, bunu biliyoruz. Yani güncelleme yapılması normal.

Ama aylardır yapılmayan güncelleme bizim bu konuyu gündeme getirmemize mi tesadüf etti yani!

Bir kez daha düşünelim; biz bu konuyu gündeme getirmesek, okurlarımız katkı vermese, itiraz etmese, “Böyle oran olmaz” demese ya da “Ancak şu çerçevede olabilir” diye görüş bildirmese ve biz de bu itiraz ve görüşleri Merkez Bankası’na iletmesek faiz oranlarında bir revizyona gidilir miydi?

Ve en kötüsü de şu:

Merkez Bankası’nın ürettiği bir dizi veride benzer hatalar var mı, yok mu?

Şimdi bunun kaygısı yaşanmayacak mı?

Biliyoruz ki Merkez Bankası’nın hafızalara yer etmiş bir hatası unutulmadı. 20 ve 23 Kasım 2015 tarihlerinde köşemizde yer verdiğimiz bir konu vardı. Özetin özeti olarak aktaralım. Merkez Bankası iki hesaplama yöntemi kullanıyor ve aynı hafta ya da ay için yabancıların Türkiye’ye hem para getirdiği sonucunu elde ediyordu, hem para çıkardığı sonucunu. Yazmıştık da düzeltilmişti.

Ne diyelim, bakarsınız Merkez Bankası İstanbul’a taşınınca bu hatalardan da arınır!

Tüm yazılarını göster