Dünya borsalarında satış baskısı devam ediyor. Ekonominin öngörülenden daha dirençli olmasına ve çekirdek enflasyonun gerilemesine rağmen hisse senedine ilgi azalıyor.
Merkez bankalarının enflasyondaki düşüşe rağmen faiz artırmaya devam edeceği ve uzun süre faizleri yüksek tutacağı endişesi hisse senedi değerlerini baskılıyor.
Petrol fiyatlarındaki artış enflasyonu yukarı çekecek ve merkez bankalarının parasal sıkılaşma döngüsünü uzatmaya zorlayacak diğer bir neden. Arz yönlü nedenler yüzünden manşet enflasyondaki artışa merkez bankaları genelde kayıtsız kalır.
Ancak bu kez farklı olabilir. Petrol fiyatlarındaki artış yalnız arz kısıtları yüzünden değil güçlü seyahat talebi talep yüzünden de yükseliyor. Merkez bankalarının petrol fiyatları manşet enflasyonu yükselttiği için faiz artırmasını beklemiyoruz. Ancak faiz indirim döngüsünün başlaması gecikebilir.
Türkiye varlıkları dünyadan bağımsız yükselişini sürdürüyor. Türkiye seçim öncesinde kaybettiği rezervlerin üçte ikisini yerine koyarken, Borsa İstanbul sene başından beri dolar cinsi kayıplarını neredeyse tamamını geri kazandı. MSCI Türkiye Haziran başından beri dünya borsalarını yüzde 15 yendi.
Ekonomi cephesindeki gelişmeler Borsa İstanbul’daki heyecanı kısmen destekliyor. Yeni ekonomi yönetimi ödemeler dengesi ve bütçede önemli iyileşme sağladı. Türkiye’nin kredi risk primi önemli oranda geriledi.
Buna karşın enflasyon cephesinde karnemiz halen kırık. Kurun serbest bırakılması ve konulan ek vergiler enflasyon tahminlerini 15 puandan fazla artırdı. Merkez Bankası ise halen geriden ve mahcup adımlarla geliyor.
Temmuz ayında yaşanan enflasyon şoku sonrası Merkez Bankası’nın tepkisini gelecek hafta yapılacak Para Politikası Kurulu’nda göreceğiz.
Merkez Bankası geçen toplantıda olduğu gibi faiz adımlarını küçülterek devam ederse piyasa oyuncuları 2023, 2024, 2025 enflasyon ve kur tahminlerini yukarı çekerek cevap verir.
Bu durumda Borsa İstanbul için görüşümüz değişmeli mi? Enflasyonla savaşın gecikmesi Türkiye’nin makule dönme iddiasını çürüten ve risk primini yükselterek değerlemeleri aşağı çeken bir gelişme olur.
Buna karşın faizlerin düşük enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda hanehalkı servetini korumak için Borsa İstanbul’a yönelmeye devam eder. Uluslararası yatırımcı satmazsa, değerlemeler aşağı gelirken fiyatlar yükselmeye devam edebilir. Küçük bir balonumuz olur.