Dünya da Gül Baba’nın farkında…

“Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de Avrupa’nın en kuzeyindeki Osmanlı dönemi eseri olma özelliği taşıyan Gül Baba Türbesi, Uluslararası Gayrimenkul Federasyonu’nun tüm dünyadan projeleri değerlendirdiği 2020 Prix d'Excellence (Mükemmeliyet) ödüllerinde iki mükemmeliyet ödülü birden kazandı. Anıt, Kamu Binaları Kategorisi’nde altın, Kültürel Mirası Koruma Kategorisi’nde ise gümüş ödülün sahibi oldu.”

Bayram günlerinde gelen bu haber beni, 2019’un Ekim ayına, Budapeşte yolculuğumuza götürdü. 1531-1541 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle 10 yıl Macaristan’da kalmış, kendini iki ülke arasındaki kardeşliğe, hoşgörüye ve halkların dostluğunu pekiştirmeye adamış Gül Baba’nın sahip olduğu değerleri yaşatmak için yapılan çalışmalar kapsamında bir yolculuktu. Bu değerlere sahip çıkmak, Gül Baba Türbesi’ni geleceğe taşımak ve dünyaya tanıtmak amacıyla kurulan Gül Baba Vakfı’nın yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi vermek ve türbeyi ziyaret etmek amacıyla Vakıf Başkanı Adnan Polat’ın ev sahipliğinde düzenlenmişti gezi.

Türk ve Macar hükümetlerinin katkılarıyla 2018 yılında restorasyonu tamamlanarak halkın ve turistlerin ziyaretine açılan Gül Baba Türbesi, başkentteki önemli turistik merkezlerden biri haline gelmişti. Açılıştan bu yana 100 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlamış, aynı yıl eylül ayının sonunda düzenlenen Gül Baba Kültür Festivali ise, yaklaşık 5 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilmişti.

Türbenin hemen yanında kalıcı bir sergi, bir kafe ve bir hediyelik eşya dükkânı bulunuyordu. Geçici sergi alanında ise her 3-4 ayda bir, yeni sergiler açılıyor, binada farklı alanlarda 60’tan fazla etkinlik gerçekleştiriliyordu.

Macar ve Türk halkı arasında var olan kültürel bağları daha da derinleştirmek için önemli bir kültürel köprü olan Gül Baba Türbesi’nin aldığı Mükemmellik Ödülleri’ne ilişkin değerlendirmede bulunan, Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfı Başkanı Adnan Polat, “Gül Baba Türbesi’nin böyle uluslararası ve önemli bir önemli bir platformda aynı anda iki ödül birden kazanması bizleri çok gururlandırdı ve onurlandırdı. Bu gurur ve onur, bu tarihi eserin restorasyonunu yapan, geçmişleriyle, değerleriyle, geleceğe bakışlarıyla pek çok ortak noktaya sahip iki kültür, iki ülke olan Macar ve Türk hükümetlerinin ortak başarısıdır. Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfı olarak, Türk-Macar dostluğunun en kalıcı simgelerinden biri olan bu türbeyi Macaristan’ın kültürel yaşamında önemli, ziyaret edilebilir kültürel mekânlarından biri haline getirmek en büyük amacımız. Ayrıca Türk-Macar ilişkilerinde de ortak kültürel, sosyal ve ticari ilişkiler için de önemli bir merkez haline gelmesi hedefliyoruz” diyordu. 

Asıl ismi Cafer olan Gül Baba, Veli Baba Dergâhı’na mensup bir Bektaşi dervişi olarak tanınıyordu. Bugün Galatasaray Lisesi’nin olduğu yerde bir gül bahçesine sahip olduğu rivayet edilen Gül Baba, kavuğunda bahçesinden sarı ve kırmızı güller taşırmış. Padişahtan bahçesinin bulunduğu yere bir eğitim kurumu yapılmasını istemişti. Galatasaray kulübünün renkleri olan sarı kırmızının ondan ötürü olduğu söylenmekteydi…

Osmanlı İmparator’u Kanuni Sultan Süleyman 1500’lü yıllarda Mohaç, Zigetvar, Budin’in Roma-Germen taciziyle üzüldüğü yıllarda her zaman Macarların yanında olmuş ve son gelişinde yanında Gül Baba’yı da getirmişti. Gül Baba, 1531-1541 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle on sene Budin’de kalmış, kendini iki ülke arasındaki kardeşliği, hoşgörüyü ve halkların dostluğunu pekiştirmeye adamıştı. Elinde tahta kılıcı, başında sarı kırmızı gülü ile her daim Gül Baba diye anılmış, yüz yılı aşan ömrünün son senelerini Budin’de geçirmişti. 1541 yılında Budin Savaşı’nda şehit düşen Gül Baba’nın, 200 bin kişinin katıldığı rivayet edilen cenaze namazına Kanuni Sultan Süleyman da katılmıştı. Gül Baba Budapeşte’de, Tuna’ya ve Peşte’ye nazır, çok güzel manzaralı bir tepeye gömülmüş, oraya ‘Gültepe’ adı verilmiş, 1543-1548 yılları arasında şu anda bulunduğu türbe yaptırılmıştı.

Gül Baba Türbesi, yüzyıllar içinde çeşitli değişimlerden geçmişti. Türbe ve Gül Baba’nın hâtırası, yüzyıllar boyunca Türk-Macar dostluğunun simgesi olarak korunup yaşatılmıştı. 1914’te tarihi eser olarak tescil edilen Gül Baba Türbesi, bugün iki de “mükemmelliyet” ödülü sahibi…

Tüm yazılarını göster