Türkiye Acil Durum Şirket Desteği Projesi için Dünya Bankası 500 milyon $’lık krediyi onayladı. Proje, salgın şartlarına uyum sağlamaya çalışan KOBİ’ler için finansmana erişim imkânı sağlayacak. Anlamı şu; korona ile sarsılan ama durmayan KOBİ’leri, bu kredi ile yüzdürmek...
Bu kredinin yarısı Vakıfbank, diğer yarısı da Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası üzerinden dağıtılacak. Dünya Bankası Ülke Direktörü Auguste Kouame; dayanıklı toparlanma gayretindeki işletmelere büyüme ve istihdamı sürdürmesi için bu kredinin tahsis edildiğini söylüyor.
Tam da bu noktada beni bir merak alıyor. Acaba bu kaynak; yandaşa, candaşa mı aktarılacak yoksa gerçek ihtiyaç sahiplerine mi gidecek? Öylesine verimsiz ve sürekli kaynak aktarılarak yüzdürülmeye çalışılan zombi şirket var ki. Tüm kaynakları tüketiyorlar ve küçük bir destek ile düze çıkacak şirketlerin de kısmetini kemiriyorlar.
Şimdi soru şudur; hangi şirketi kurtaracağız? Kredi furyasında aldığı ucuz faizli krediyle altına, dövize, borsaya, otoya, konuta koşanların şirketlerini mi? Yoksa Korona salgınında dahi üretimini sürdürebilen fakat şimdi finansal dar boğazdan geçenleri mi?
Vakıfbank ve TKYB, bana göre Dünya Bankası’nın bu can suyu kredisini dağıtırken büyük sorumluluk altındadır. Ne yazık ki şeffaf olmadığımız için bu krediyi kimin hak ettiğini kimin de hack (vurup almak) ettiğini anlama imkânımız yok. Ama hak edene verilmesi için umudumuz ve duamız var.
ZOMBİ ŞİRKETLER PUSUYA YATTI BİLE
Zombi, ölmeyen ama kaynak tüketenlere denir. Bazı şirketleri, hayattan beslenen yürüyen ölülere, zombilere benzetiyorum ben. Nepotizmle kaynak emen fakat değer üretmeyen ama batamayan...
Dünya Bankası’nın yarım milyar $’lık kredisi için bunlar şimdiden pusuya yattı bile. Bunları yüzdürmek yerine, zaten yüzebilen değerli KOBİ'lerimizi kurtaralım.