Uruguay Round sonrası 1994 yılında imzalanan Marakeş Anlaşması ile kurulan Dünya Ticaret Örgütü’nü (DTÖ) GATT sisteminden daha fonksiyonel hale getiren unsurlardan bir tanesi de Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması’nın kurulmasıydı. DTÖ’nün, birçok uluslararası kuruluşa göre nispeten etkin addedilen uyuşmazlık çözüm mekanizması, 1995 yılından beri önemli miktarda uluslararası ticaret uyuşmazlığını çözüme kavuşturarak küresel ticaret sisteminin önemli unsurlarından biri haline gelmişti. Zira, DTÖ anlaşmalarının bir parçası olan Anlaşmazlıkların Halli Kural ve Usulleri Hakkındaki Mutabakat Metni (AHMM) tüm DTÖ üyeleri için bağlayıcı. Bu çerçevede DTÖ, üyeleri arasındaki ticari anlaşmazlıkların halli için panel aşaması ve Temyiz Organı (Appellate Body) aşaması olmak üzere iki aşamalı çözüm mekanizması sunuyor.
Temyiz Organı üyelerini, üye devletlerin temsilcilerinden oluşan Anlaşmazlıkların Halli Organı dört yıllık dönem için atar. Temyiz Organı üyelerinin görev süreleri yalnızca bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Üyeler uluslararası hukuk konusunda uzmanlık ve tecrübe sahibi kişilerden seçilir. Üye seçiminde tüm DTÖ üyelerinin temsili ilkesi göz önünde tutulur. Toplam yedi üyeden oluşan Temyiz Organının işler olabilmesi için en az üç üyesinin bulunması gerekmektedir. Her bir temyiz başvurusu üç kişiden oluşan daire tarafından incelenir. Bu dairelerin seçimleri yedi üye arasından rastgele yapılmaktadır.
ABD, DTÖ’ye uzun süredir eleştiriler yöneltmekteydi. Obama yönetiminde, 2011’de geniş kesimlerce desteklenen Temyiz Organı üyesi Jennifer Hillman’ın yeniden atanması veto edilmişti. 2016’da ise ABD, Güney Koreli hâkim Seung Wha Chang’ın Temyiz Organı’na ikinci dönem atanmasını ticaret anlaşmazlıklarında kendi yetkisi dışına çıkarak “yanlış” ve “gereksiz” hükümlere vardığı itirazıyla engellemişti. Bu ikincisi uluslararası topluluktan oldukça sert eleştiriler almıştı.
ABD’nin DTÖ’ye eleştirileri Trump döneminde de devam etti. Temyiz Organı üyelerinin atamasını ve sürelerinin uzatılmasını onaylamadı. Bu sebeple, Temyiz Organında son kalan üç üyeden ikisinin görev süresinin Aralık 2019’da sona ermesinden bu yana, DTÖ’nün Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması de facto olarak işlemiyor. Geriye kalan tek üyenin de Kasım 2020’de görev süresi sona erdi ve şu an Temyiz Organının hiçbir üyesi bulunmuyor.
Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması’nın yeniden işler hale getirilmesinin gerekliliği birçok platformda dile getiriliyor. AB Biden’ın Başkan olarak seçilmesi ardından ABD’nin iş birliğine daha açık olduğunu düşünmüştü. AB şubat ayında açıkladığı ticaret stratejisinde ABD’nin Temyiz Organı’na yönelttiği eleştirilerde doğruluk payı olduğu ve DTÖ’de reform için birlikte çalışmayı istediklerini belirtti. Temyiz Organı atamaları hususunda henüz bir gelişme olmasa da ABD anlamlı bir DTÖ reformu için AB ile çalışmayı planladıklarını ifade ediyor. Kasım sonunda yapılacak DTÖ Bakanlar Konferansı’nın gündem maddelerinden birisi de bu konu olacak. Temyiz Organı meselesinin nasıl sonlandırılacağını, DTÖ ve DTÖ anlaşmazlıkların halli mekanizmasında ne gibi değişikliklere yol açacağını hep birlikte göreceğiz.