✔ Döviz tevdiat hesaplarındaki gerileme altıncı haftayı, hesaplardaki azalma da 20 milyar doları buldu. Şimdi herkes bu 20 milyar dolara yakın paranın nereye gittiği sorusuna yanıt arıyor.
Döviz tevdiat hesapları altı haftadır sürekli düşüyor. Merkez Bankası verilerine göre söz konusu hesaplarda son olarak geçen hafta 2.4 milyar dolarlık gerileme daha kaydedildi.
Merkez Bankası her hafta hem döviz tevdiat hesaplarının ayrıntılı bakiyesini, hem de parite etkisinden arındırılmış artış ya da azalışını açıklıyor. Buna göre yurtiçi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış döviz tevdiat hesabı 9-16 Aralık haftasında 2.4 milyar dolar daha azaldı. Bu gerilemenin 1.9 milyar doları gerçek kişilerin, 533 milyon doları ise tüzel kişilerin hesabındaki düşüşten kaynaklandı.
Döviz tevdiat hesapları düzenli olarak azalmaya 11 Kasım’ta biten hafta başlamıştı. Söz konusu hesaplar 11 Kasım haftasında 3.7 milyar, 18 Kasım haftasında 3 milyar, 25 Kasım haftasında 5.5 milyar, 2 Aralık haftasında 2.4 milyar, 9 Aralık haftasında 2.6 milyar ve son olarak 16 Aralık haftasında 2.4 milyar geriledi.
Böylece altı haftalık dönemdeki düşüş 19.6 milyar doları buldu.
Nereye gidiyor bu para?
Az buz bir para değil bu; çok ciddi bir tutardan söz ediyoruz. Altı haftada neredeyse 20 milyar dolar!
Bu kadar milyar doların nereye gittiği üstüne kafa yoruluyor.
Bu soruya yanıt ararken iki yönden bakmak gerek; gerçek kişiler ve tüzel kişiler.
Tüzel kişiler, yani şirketler belli ödemeleri için TL yerine getirisi neredeyse hiç kalmayan dövizi kullanmayı, bunun için de döviz hesaplarını bozmayı tercih etmiş olabilir.
Peki vatandaş bankadan çektiği dövizini ne yapıyor?
İlk akla gelen alanlar belli.
■Borsaya çok büyük bir ilgi olduğu ortada. Son dönemdeki yatırımcı sayısındaki artış da bu görüşü destekliyor. Dolayısıyla döviz hesabındaki çözülme ile TL’ye dönen paranın önemli bir bölümünün borsaya gittiğini söylemek yanlış olmaz. Doğrudan borsaya girmeyi riskli bulanların tercihi olan yatırım fonlarına da yoğun bir ilgi olduğu biliniyor. Yeri gelmişken bir açıklama yapmakta yarar var. Zaman zaman okurlarımızdan bu yatırım fonlarının yapısı, getirisi ve nereden alınabileceğine ilişkin sorular geliyor. TEFAS, yani Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu’nu ziyaret ederek her türlü bilgiyi burada bulabilirsiniz.
■Bankaların mevduata giderek daha fazla faiz uygulaması TL mevduatı birkaç ay önceye göre sınırlı da olsa cazip hale getirdiği için buraya bir yönelme yaşanıyordur. Bu da muhtemel.
■Altın Türk halkının her zaman rağbet ettiği bir araçtır.
■Bir de gayrimenkul yatırımı var ama buraya yönelmenin çok belirgin olduğu sanılmıyor. Bunun nedeni de çok açık. Hem gayrimenkul fiyatları çok yüksek, hem de herkesin gücü gayrimenkul almaya tabii ki yetmez.
■Hiç göz ardı edilmemesi gereken bir olasılık daha var, bankadaki parasını çekip yastık altında tutmayı tercih edenler de olabilir.
234 milyar dolar var
Bankalardaki toplam döviz hesapları 16 Aralık itibarıyla 234 milyar dolara indi ve bir yılda yaklaşık 30 milyar dolar azaldı.
Bu tutarın yaklaşık 200 milyar doları yurtiçi yerleşiklere ait. 200 milyar doların da 119 milyar doları gerçek kişilerin, 81 milyar doları tüzel kişilerin dövizi.
Döviz hesaplarında son dönemde görülen gerilemenin en büyük nedeni dövizde kısa dönemde pek artış beklenmiyor olması. Bu beklentiyi pekiştirecek şekilde sağlıklı ve inandırıcı politikalar uygulandığı takdirde neler olacağını bir düşünün. Bankalarda hala çözülebilecek milyarlarca dolar var. Her şey halkı ikna edecek ve güven verecek politikalar izlenmesine bağlı.
Ama hiç kimse “Bakın döviz hesaplarında son dönemde de bir çözülme var, demek ki öyle çok radikal politikalar uygulanmadan da bu olabiliyormuş” diye düşünüp kendini kandırmasın. Son dönemdeki azalmaların nedeni vatandaşın ve şirketlerin yine kısa vadeli düşünmelerinin bir sonucu. “Döviz artmıyor, en azından şu dönem başka alanlardan para kazanalım” düşüncesi bu çözülmeyi getirdi. Yoksa herkes tetikte; dövizin her an atağa kalkabileceği kaygısını atabilmiş kimse yok ki...
POLİTİKA FAİZİ KİMİN UMURUNDA Kİ...
Maliye Bakanı Nureddin Nebati aylar önce söylemişti:
“Merkez Bankası’nın politika faizini önemsizleştireceğiz...”
Nebat haklı çıktı. Merkez Bankası’nın politika faizinin hiçbir önemi kalmadı.
Dün Para Politikası Kurulu toplantısı vardı. Faiz, toplantının ne öncesinde konuşuldu, ne sonrasında...
Bir kere faizi gerçek anlamda Merkez Bankası’nın belirlemediğini zaten herkes biliyordu.
İkincisi faizin dün değiştirilmeyeceği de zaten belliydi.
Dolayısıyla malumun ilamı da kimsenin dikkatini çekmedi, çekmemesi de normaldi.