Bu köşede dün “Bu iktidar dövizin artmasından korktuğu kadar hiçbir şeyden korkmuyor” demiş ve “Ama dövizin artmasını önleyecek şekilde ekonominin gereği olan adımları atmak yerine tam tersini yapmaktan da geri durmuyor” diye devam etmiştim. Hani “daha yazının mürekkebi kurumadan” diye bir söz var ya, aynı o durum yaşandı; döviz artışına ilişkin kaygıyı onaylarcasına yeni bir karar daha alındı. KKM'de şirketlere dönük kapsam daha da genişletildi. Döviz yükümlülüğü olan yurt içi yerleşik şirketler artık bir ay vadeli KKM yapabilecek. Bu konudaki düzenleme haber sayfalarımızda detaylı bir şekilde yer alıyor. Aslında zaten bu düzenleme öyle on binlerce şirketi de ilgilendirmiyordur; ama amaç bu şirketler eliyle doğacak döviz talebinin önüne geçmek.
Temel amaç ise o kadar açık ki... Döviz şu dönemde artmasın, hele seçimi bir atlatalım, sonrasına bakarız!
Ama en ilginç olan da şu: Cumhur ittifakı seçimi kazandığı takdirde döviz konusunda ne yapacak, meçhul. Herkes, en başta da Cumhur ittifakı biliyor ki KKM çerçevesinde yapılan düzenlemeler ve döviz kazananların elindeki paraya adeta el koymak öyle uzun yıllar sürdürülebilecek bir politika değil, zaten uygulanan bir politika bile değil. Dolayısıyla sanki “Hele bir seçime kadar idare edelim, sonrasına bakarız” mantığı hakim gibi. Ama sonrasına bakmak da o kadar kolay değil, bir yıl sonra bir sandık daha geliyor ortaya.
Ekonominin gereği yapılarak bir iyileşme sağlanamadığı takdirde işimiz zor. Sonuçta dış kaynak bulmamız, en azından borçlanmayı şimdiki gibi yüksek maliyetlerle yapmaktan kurtulmamız gerekiyor.
Çare KKM ile bulunmaya çalışılıyor
KKM’de döviz dönüşümlü hesaplar için faiz tavanının kaldırılmasıyla başlayan tırmanma belli ki yeterli görülmüyor. Ya da bir tarafta kur üstünde öylesine basınç var ki bunu göğüsleyebilmek adına işte biraz önce aktardığım şirketlere dönük önlem devreye sokuluyor. Bu çerçevede yeni kararlar alınması da şaşırtıcı olmaz.
Kur korumalı mevduattaki tırmanma ise devam ediyor. KKM son olarak 17-24 Mart haftasında 33 milyar lira daha artarak 1 trilyon 673 milyar liraya ulaştı.
KKM’de 6 Ocak’tan sonra başlayan yükselişle birlikte geçen haftaya kadar kaydedilen artış da böylece 303 milyar lirayı buldu.
Kur korumalı mevduat bugünü kurtarıyor, doğru...
Ne var ki sorun sürekli olarak ötelenmiş oluyor.
Ancak yapılabilecek başka bir şey de yok ki:
“KKM ne kadar artarsa artsın, sorun büyüyorsa büyüsün, bugünü kurtarıyoruz ya...”
Dönüp dolaşıyor aynı yere geliyoruz:
“Yeter ki seçime kadar dövizi burada tutabilelim...”
Maliyete bakın!
Kur korumalı mevduat için Hazine’den ne kadar fark ödendiğini ay ay izleme şansımız vardı ve 2022’deki toplam ödemenin 92.5 milyar lira olduğunu biliyorduk. Merkez Bankası’nın üstlendiği tutar ise nedense gizli tutuluyordu. O tutar da ortaya çıktı. Merkez Bankası’nın üstlenmek durumunda kaldığı yük yine de açık açık ilan edilmedi. Bankanın 2022 yılı faaliyet raporundan elde edilen veriler kur korumalı mevduatın Merkez Bankası’na yükünün 89 milyar lira olduğunu ortaya koydu.
Hazine’den 92.5 milyar lira, Merkez Bankası’ndan 89 milyar lira; toplam 181.5 milyar lira!
Kur korumalı mevduat uygulamasında süre 2022 sonunda bitecekti, başlangıçta öngörülen tarih böyleydi. Ama KKM’yi öyle birden bire bitirmek ne mümkün, hele hele kur konusundaki kaygılar ortadayken. O yüzden süre bu yıl sonuna kadar uzatıldı.
Seçimi Cumhur ittifakı kazanırsa yeni uzatmaların gündeme gelmesi hiç şaşırtıcı olmaz.
Millet ittifakının ise bu konudaki tavrı çok açık. Yeni hesap açılmasına izin verilmeyecek, mevcut hesaplar da vadesi dolunca kapatılacak. Tabii ki bunu yapabilmek için dövizde hızlı bir artış olmayacağı inancının yer etmesi gerekiyor. Yoksa KKM’den çıkan paranın dövize gitmesi kaçınılmaz olur ve bunun yaratacağı sorunlar çok can sıkar.
DTH’de çözülme sürüyor
DTH dönüşümlü KKM’de faizin serbest bırakılması ve bankaların yüzde 30’a ulaşan oranlarda faiz vermesinin etkisiyle DTH’den çıkış devam ediyor.
Merkez Bankası verilerine göre yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları 17-24 Mart haftasında 1 milyar 665 milyon dolar daha azaldı. Bu azalmanın 996 milyon doları gerçek kişilerin, 669 milyon doları ise tüzel kişilerin hesabındaki azalmadan oluştu.
Dövizden dönüşümlü KKM’ye yüksek faiz verildikçe ve dün yapıldığı gibi şirketlere yeni olanaklar tanındıkça döviz hesaplarının daha da azalması gayet normal.