Dünya, enflasyonun pençesinde kıvranıyor. Geçicidir söylemleri yerini; “uzun sürecek” algısına terk etti. Devletler, mücadele programları açıklamaya başladılar. Yüksek enflasyon ortamında durgunluk tehlikesi olan stagflasyon riski, Demokles’in Kılıcı gibi ülkelerin ensesinde sallanıp duruyor.
Peki, biz ne yapıyoruz? “Zaten dünyada da var” diye küçümsüyoruz. Üstelik dünyanın 10 katı oranlarla enflasyon liginde rekor bizde iken… Mademki enflasyonla yaşamayı tercih eden bir ekonomi yönetimimiz var, o halde onlar için “sözde mücadele” rehberi hazırlayayım dedim. Buyurun okuyun…
12 MADDELİK YAP-YAPMA LİSTESİ
- Enflasyonun geçici olduğunu söyle. Mücadele ediyormuş gibi yap, geçiştir gitsin.
- Enflasyonun suyuna git, zira seçim yaklaşıyor. Acı reçeteyi filan aklından dahi geçirme.
- Endekslerden mal kaçır ki kafalar karışsın. Fiyat artışlarını izlemeyi zorlaştır.
- Enflasyon telafisinde inovasyon yap… Enflasyon düşüyor iddianı her an tekrarla.
- KKM tutmadıysa süper bono dene, TÜFE, ÜFE endeksli tahvil çıkar.
- Gıda komiteleri kur, fiyat izleme timleri yarat. Etiketleri döv, soğan depolarını bas.
- Zincir marketleri suçla, "her şeyi başı beşli çete" diye itham et.
- Farklı enflasyon endeksi açıklayanları vatan hainliğiyle suçla, susturmaya çalış.
- Üreticiyi tembellikle tüketiciyi aç gözlülükle suçla.
- Ekmek alamıyoruz diyenlere; "açlık yok" diye tepki göster.
- Kur biraz dinginleşiyorsa bir kaç söz et, faiz inecek de ki piyasalar ters köşe olsun.
- Büyümeye odaklıyım, “enflasyonla ilgilenmiyorum” de.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Halk inanıyor mu?
Hayır, ama inanmak istiyor. Zira enflasyonun elsiz ayaksız kurbanları dar gelirliler, enflasyon telafisi umuduyla söylenenlerin doğru çıkması için dua ediyor.
Enflasyonla mücadeleye halk hazır mı?
Hayır, zira hiç birimiz, enflasyonla mücadelenin bedelini ödemek istemiyor. Hayat pahalılığı cehenneminden kurtulmak bu yüzden zor. Herkes cennete gitmek istiyor ama ölmek istemiyor.
NOT
ENFLASYON SOSYOLOJİSİ GERÇEĞİYLE YÜZLEŞMEK…
Hiperenflasyonun kısa sürede ve bedel ödenmeden düşmesi imkânsız… Seçim sürecinde zaten hükümetin böyle bir niyeti yok. Kaldı ki bu mücadele, cam kırıklarıyla dolu patikada çıplak ayakla yürümeye benzer.
Şeyh Galib’in ifadesiyle; “ateş denizini mumdan kayıklarla geçmek” gibi toplumsal bedel söz konusu… Enflasyon zaten artık ekonomiyle bağını kopardı. Enflasyon muhasebesi konuşuyoruz da şimdi artık enflasyon sosyolojisini tartışmamız gerekir. Zira her birimizin beyninde bir enflasyon kıymığı var ve her geçen gün daha derine batıyor.