Dönüşümün CEO’larından, başarı için kritik stratejiler

Volkan AKI Türkiye ve dünyada dönüşüm

“Eskiden bilgisine güvendiğimiz yönetim guruları vardı. Şirketler onların sundukları modellerden yararlanırdı. Şimdi artık gurular dönemi bitti. Gurular yok, başarı öyküleri var. Çünkü herkes kendi özgün modeliyle, kendi başarı öyküsünü yaratıyor. Şirketler, birbiriyle ne kadar yakın olur network içerisinde birlikte ne kadar gelişirse, o kadar büyük başarıya sahip oluyor.” SAP Türkiye’nin düzenlediği Executive Summit 2023’de yaptığım moderatörlüğe bu sözlerle başlamıştım. Zirvenin teması “Getting Closer”- “Yakınlaşma”ydı, bu anlamda iş dünyasında yeni dönemde ortaya çıkan başarı öyküleri ve bunlardan yararlanmanın önemi büyük. O nedenle iki önemli kurum Eczacıbaşı Holding ve CEO’su Atalay Gümrah ve Anadolu Efes CEO’su Can Çaka’nın paylaştığı tecrübeler kritik felsefeler ve stratejileri içeriyordu.

Voleybol ve Dijital Dönüşüm

Atalay Gümrah’ın verdiği başarı için sürdürülebilir çaba örneği bence benzersizdi. Gümrah şöyle diyordu: “1966’da Eczacıbaşı Grubu’nda ‘kadın voleybol takımı” Nejat ve Şakir Eczacıbaşı girişimiyle kuruluyor. Daha ben doğmamıştım o yıllarda. Bu neredeyse 57 yıllık sürece bakarsanız, ben 1992’de iş hayatına başladım neredeyse 4-5 tane büyük kriz gördüm. Benden öncekileri de sayarsanız bu süreçte belki 15 kriz, 1980 ihtilali gibi pek çok şey oldu. Eczacıbaşı Grubu voleybola destek vermeye devam etti. Bu sürdürülebilirliğe, dijital dönüşüme getiriyor bizi. O zaman ortada hiçbir şey yokken, bu faaliyeti anlatmaya, eğitmeye, tutundurmaya çalışıyorsunuz. Dijital dönüşümde de bunun çok örneği vardı. Önce AS400’ler vardı. Biz e-dönüşüm diyorduk. Zorlu bir dönemdi. Omurgalarımız oluştu. ERP hayatımıza girdi. Birçok yerde öncü olduğumuzu görüyorum. Sadece Eczacıbaşı değil, birçok Türk şirketinin teknoloji konusundaki açık görüşlülüğünün son derece yüksek olduğunu görüyorum”.

Cumhuriyet’ten ilham alıyoruz

Anadolu Efes CEO’su Can Çaka ise Cumhuriyet’e ve bira söktürün gelişimine vurgu yapıyordu.
“Ulu Önder Atatürk, demiş ki; 'Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır'. Dolayısıyla ben inanıyorum ki Türkiye’de genç cumhuriyete çok net bir mesaj vermiş. Temelinde çalışmak var ve bizler için bütün bu ülkeden, bu topraklardan çıkan şirketler, organizasyonlar ve bu cumhuriyetin aydınlık yüzleri olarak bizler için hepimize ilham kaynağı olmuş bu çalışma sevgisi. Sizin çok güzel ifade ettiğiniz Covid ile karşılaştığımızda, sorunlardan çıkmak için o çok hızlı adaptasyonu aslında bizim bu vatanda, 100 yıllık gelişim içerisinde yaşadığımız zorluklara karşı gösterebileceğimiz fedakârca çalışma ve onun karşılığında da sürekli geliştirme isteğinin bize ilham verdiğini düşünüyorum. Dönüşümde de önemli başarılar elde ettik. Buluduğumuz bira söktörüne gelirsek o da 15 bin yıllık bir geçmişe sahip. Göbeklitepe’de de izlerini görebiliyoruz. Dolayısıyla biz Anadolu Efes olarak da biranın doğduğu topraklardan doğan bir firma olarak da özellikle bu topraklardan kazandıklarını bu topraklara kazandırmak için çabalamak misyonuyla çalışan bir organizasyonuz”.

Geleceği hayal ediyoruz

Eczacıbaşı Holding CEO’su Atalay Gümrah dönüşümde ana felsefelerini anlatırken şöyle diyordu: “Biz geleceği hayal ederek, bugün oraya gitmek için, gelecek geldiğinde nerde olmamız gerektiğinin ayrı ayrı çalışmasını yaptık. Bunlar bize yol haritası çıkardı. Tabii bunun içinde bir insan ve kültür dönüşümü yaratmak da önemli unsurlardan biriydi”. Projeleri de özetleyen Atalay Gümrah bunları şöyle açıkladı: “Bizim son dönemdeki projelerimize baktığımızda aslında esas olan ile bir buluta taşınma var. Son 2 yıldır bizim teknoloji ekiplerimiz ağırlıklı bir kere bulut dönüşümü yapıyorlar ki artık daha ortak platformlarda çalışalım her şeyi çünkü çok merkezli, çok markalı, çok dişli bir yapıda olursak bunları ayrı bir yerde tutmanın maliyeti ve bunları ayrı ayrı beslemenin getirdiği zorluklar şimdi daha kompleks hale geliyor. Bir kere o altyapıların buluta taşınması, topluluk bazında 11 tanesi tamamladık. 5 tane daha projemiz var. Büyük ihtimalle 2024 ortalarında bütün topluluğun dönüşümünü o anlamda tamamlamış olacağız”.

Tamamen dijital olmak

Anadolu Efes CEO’su Can Çaka da sürdürülebilirliğe konuşmasında en büyük yeri ayırıyordu. “Sürdürülebilirlik bugün en önemli konulardan bir tanesi. Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Yönetim Kurulu’ndayım. Bugünkü konuşmalarda sürdürülebilirliğin altının çizilmesini çok önemli buluyorum. Bizlerin çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmakla ilgili bir sorumluluğumuz var. Daha adil, daha az tüketen, daha adil tüketen daha adil paylaşan, daha fazla paylaşan bir toplum organizasyonu. Hem bireysel hem kurumlarımızda hem de ülke çapında bunu gerçekleştirmek.” Can Çaka dönüşüm ile ilgili de şunları söylüyordu: “Anadolu Efes olarak yola çıktığımızda 4 sene önce bir dijital dönüşüm hayali kurduk ortaya. O dijital dönüşümle birlikte bu tarihin en eski sektöründen içerisinde yeni bir dönüşüm ve bu tarihin en eski endüstrisinde çalışan bir firmanın tamamen mobil ve dijital olması hayaliyle yola çıktık. Organizasyon içerisinde kültürü değiştirebilmek çok önemli ki bugün artık dijitalleşme ortaya koyduğumuz bu yenileşme süreçleri aslında arkadaşlarımıza bambaşka iş yapış şekilleri getirmesi gereken bir yöntem ve dolayısıyla onların sahiplenmesi, bütün organizasyonun sahiplenmesi, hadi şunu yapacağız dediğinizde denizcilikte de vardır. Herkesin o rüzgârdan yararlanabilmek için aynı yöne bakması, aynı sonucu yaratacak aksiyonları peş peşe uygulamaları lazım. Anadolu Efes dediğimiz zaman 10 binden fazla çalışandan bahsediyoruz, herkesin bu vizyona inanıp o vizyon doğrultusunda bir yenileşme hareketinin içerisinde olabilmesi çok önemli.”

Tüm yazılarını göster