“Dönüşen Lider” demişken yapay zekâ felsefe yapabilir mi?

D. Ferhat DEMİR İNOVASYON DELİSİ

Gazetemiz ev sahipliğinde ikinci kez “Dönüşen Liderlik” zirvesi gerçekleştirildi. Şahsen katılamadım ama yukarıdaki başlıkta bir panel olsaydı, en ön sıradan keyifle dinler ya da seve seve modere ederdim. Gerçi, felsefenin alıcısı yok. İş dünyasında hiç yok. Peki, “felsefe yapma” sözüyle ortalama bilinç düzeyini gösteren bir toplum, felsefeyi müfredatından silen bir ülke ve felsefeden anlamayan yöneticilerle rekabetçi olabilir miyiz? Daha önemlisi böyle bir vasatlıkla teknoloji üretebilir ve yenilikçi bir ekonomi yaratabilir miyiz?

Bu yazıyı kısa tutacağım. Dediğim gibi felsefe yapmak gereksiz. “İnsan odaklı inovasyon” diyoruz sürekli. Çünkü inovasyonu insanların ihtiyaçlarını gidermek için yaparız, yoksa duygusal eksikliklerini manipüle ederek para kazanmak için değil. İnsanı ve ihtiyaçlarını anlamak için sosyal bilimlere ihtiyacımız var. Sosyal bilimlerin ilerlemesi için felsefeye ihtiyacımız var. Yani mutlu insan ya da mutlu çalışan yaratmak istiyorsanız, felsefeyi atlayarak bunu nasıl başaracaksınız? Tüm çalışanların felsefe bilmelerini gerek yok ama şirketlerin ve toplumların önündeki insanların bilmelerine gerek var.

Felsefeye boş tartışmalar için değil ekonomiyi dönüştürmek ve teknoloji üretmek için ihtiyacımız var. Çığır açıcı inovasyonlara imza atabilmek için var. “Homo Deus” gibi bir kitabın bizim gibi bir ülkeden de çıkabilmesi için felsefeye gerek var. Öncesinde “Sapiens”in yazılması için ihtiyaç var. Demagogların kral, sosyal medya fenomenlerinin idol, manipülatörlerin üstat olduğu ve herkesin her konuda bolca saçmaladığı, saçmalayanların vitrin yüzü yapıldığı bir cinnet halinde bilime, felsefeye ve teknolojiye gerek var mı?

Düşünen, ahlaklı insanlar yetiştirmediğiniz zaman, bilimin ve inovasyonun değil dezenformasyonun adresi olursunuz. Nitelikli ürünler yerine nitelikli dolandırıcılar imal edersiniz. Ekonominiz sanayiye ve inovasyona değil kayıt dışı paraya dayanır. Kimin umurunda? Bostanında sebzeleriyle Ayşe teyzenin olmayabilir, şuursuz yığınların da olmayabilir ama topluma yön verme konumundaki insanların olması gerekir. Sahi biz her şeyi yapay zekâya havale ediyoruz. Felsefeyi de o yapsın ya? Felsefeyi zırva olarak görürseniz yapay zekâ elbette onu da yapabilir. Ama yapay zekâ felsefe yapabilir mi sorusuna yanıt verebilmek için biraz felsefenin ne olduğunu bilmek gerekir. 

Haftaya “hard-core” inovasyona kaldığımız yerden devam.

Tüm yazılarını göster