Bugün sürdürülebilirliği konuşurken ve onarıcı yeni bir ekonomiye geçmemiz gerekirken, her şeyin en temelinde geçmemiz gereken konu döngüsellik. Yani yeni kaynaklar kullanmadan var olan kaynakları sistemin içinde tutmak ve henüz tasarım aşamasında atık oluşturmayacak sistemler tasarlamak gerekiyor. Üstelik bize bir döngüsellik hikayesi ile anlatılan geri dönüşümün koca bir yalan olduğunu anladığımızda, artık döngüselliğin yollarını hep birlikte görmek gerekiyor. Görünen o ki döngüsellik sadece bir kelime ve trend olarak kendini gösterirken, dünya döngüsel sistemlerde düşüşte! Circle Economy Foundation tarafından Deloitte işbirliğinde hazırlanan Döngüsellik Açığı Raporu 2024 (Circularity Gap Report 2024), dünya ekonomisinin döngüsellik performansını ele alarak zorlukları ve fırsatları oldukça iyi bir perspektifl e değerlendiriyor.
Raporda, 2023 yılına kıyasla döngüsellik oranının yüzde 7,2’den yüzde 7,1’e düştüğü vurgusu ise oldukça kritik. Zaten oldukça düşük olan oranlar düşme eğilimine giriyor. Fosil yakıt kullanımının ve doğal varlık (kaynak demeyi doğru bulmuyorum) tüketiminin artması, dünya genelinde döngüselliğin azalmasına yol açıyor. Özellikle plastik atıkların yüzde 9’dan azının geri dönüştürüldüğü ve geri kalanının çevreye ciddi zararlar verirken plastik üzerine yeni açılımlar gerektiği kaçınılmaz. Rapor, döngüsel ekonomiye geçişte ilerleme kaydeden sektörlerin başarılarını da öne çıkarıyor.
Örneğin, Avrupa’da yenilenebilir enerji kullanımının toplam enerji tüketimindeki payı yüzde 20’ye ulaşmış olması gerçekliği endüstrileri dönüştürmede elimizi güçlendiriyor. Bu başarıların genel tabloyu değiştirmek için yeterli olmadığını ve daha kapsamlı politikaların gerekliliğine acilen ihtiyacımız var. Bugün bize umut vaat etmeye başlayan veriler gerçek bir onarıcı yaşam kurmak için oldukça yetersiz ve radikal eylemlerin kapısını açmak gerekiyor. Rapor özellikle belirli konulara öncelik veriyor:
Malzeme Kullanımı: Küresel saf malzeme çıkarımı, nüfus artışının neredeyse iki katı hızla artıyor ve bu gezegenin talepleri karşılayamayacağı bir noktaya hızla ilerlediğimizi gösteriyor.
Sistemler Üzerindeki Etki: Rapor, yiyecek, inşaat ve imalat sektörlerinin döngüsellikteki değişime liderlik edebileceğini vurguluyor. Özellikle bu sektörlerdeki dönüşümün, malzeme kullanımını yüzde 30’a kadar azaltabileceğini ve döngüsel ekonomiye geçişi hızlandırabileceğini gösteriyor.
Sera Gazı Emisyonları: İnşaat sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Bu nedenle kirletici sektörler başta olmak üzere döngüsel ekonomi küresel sera gazı emisyonlarını azaltmada büyük bir rol oynuyor.
Gıda Sistemi: Gıda sistemleri, dünya nüfusunun yüzde 50’sini istihdam ediyor ve iklim değişikliği etkilerinin yüzde 25’ini oluşturuyor. Ayrıca, hayvancılık tek başına tüm arazilerin dörtte birinden fazlasını kullanıyor . Tam da bu noktada gıda sistemlerinde yaratacağımız döngüsel adımların çarpan etkisi gittikçe artıyor. Döngüsel ekonomiyi anlamadan önce bu alanın potansiyellerini ve eksikliklerini görmek çok önemli. Çünkü bugün ihtiyacımız olan şey döngüsellik adı altında çöp toplamak, atıklardan yerleştirmeler yapmak değil, etkin kamu ve özel sektör politikaları oluşturmak. Sonlu döngüsel bir kürede sonsuz lineer bir sistemi yaşatma şansımız yok. Bugün, dönüşen yarını var edecek; tam da bu noktada yeni gerçekliğimiz: Döngüsel Ekonomi!