Döngüsel ekonomi ve uluslararası ticaret (1)

Dr. S. Armağan VURDU DEVR-İ ÂLEM

19. yüzyılda yaşanan sanayi devrimi sonrasında seri üretime geçiş ve teknolojik gelişmelerle  birlikte, geçen yüzyıl itibariyle dünya ekonomisinin üretmekle ilgili bir problemi kalmamıştı. Asıl sorun üretmek değil ürettiğini satabilmek olunca topluma bir tüketim alışkanlığı edindirmek de temel güdüsü kar olan şirketler için bir manada gereklilik halindeydi. Doğrusu bu konuda şirketler hiç zorlanmadı zira uzun yıllar boyunca savaşlar, göçler, krizler yaşayan insanların zaten tüketme konusunda çok da fazla bir motivasyona ihtiyaç duymayan bir yapısı vardı. Nitekim  2. Dünya Savaşı’ndan günümüze kadar dünyamız belki birkaç yüzyılda üretilebilecek kadar üretti ve tüketti. Üret-kullan-at şeklinde ilerleyen bu doğrusal süreçte ekonominin  “sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları karşılamak” temel mottosunun “sınırlı kaynaklar” kısmı pek de kale alınmadı. Geldiğimiz durumda yaşadığımız pandemi  bize bu süreci, kaynakların sınırlı olduğunu hatırlayıp sürdürülebilir ve üret-kullan-kullanmaya devam et şeklinde bir döngüselliğe dönüştürmedikçe geleceğimizin çok da parlak olmadığını hatırlattı. Bunun alternatifi olarak 3R diye tabir edilen reduce-reuse-recycle, azalt-yeniden kullan -geri dönüştür tarzı bir tüketim alışkanlığına dönmemiz gerekiyor. Doğrusal ekonominin “beşikten mezara” yaklaşımından döngüsel ekonominin “beşikten beşiğe” yaklaşımına geçmek gerekiyor da diyebiliriz. İşin özünde, bugünün ihtiyaçlarını karşılarken çocuklarımızın ve torunlarımızın da bu dünyada yaşayacağını unutmayıp onlara da yaşanabilir bir dünya bırakmak adına sorumlu hareket edip hayatın her aşamasını sürdürülebilir kılmak yatıyor.

Şüphesiz, döngüsellik iş hayatının da tüm yönlerini ilgilendiren bir konu ve bunların en önemlilerinden biri de uluslararası ticaret. Etkin kaynak kullanımını ön plana alan döngüsel bir ekonomiye geçişin tedarik zincirleri, değer zinciri ve hizmet ticareti gibi konularda uluslararası ticaretle birçok bağı mevcut. Ticaretin döngüsel ekonomi insiyatifine,  ölçek ekonomisine geçiş, sürdürülebilir hammadde kullanımı ve kaynak kullanımını etkin hale getirmek gibi önemli katkıları bulunuyor. Aynı zamanda uluslararası ticaret akımlarının çevresel sürdürülebilirliğe de etkisi söz konusu. Dolayısıyla uluslararası ticaret ve döngüsel ekonomi konularında birbirini destekleyici politikalar oluşturulması ve ortak insiyatifler alınması elzem. Önümüzdeki günlerde bunun nasıl yapılabileceği konusundaki çalışmaları ve konunun ticaret boyutuyla ilgili gelişmeleri ve işletmeleri ilgilendiren hususları sizlerle paylaşacağım.

Tüm yazılarını göster