Amerika Kıtası’nın keşfine kadar domates bilinen bir bitki değildi. Aslında domatesi bitki değil de meyve olarak da adlandıranlar var. Lif zengini olan orta boy domateste ortalama 1 gram lif bulunuyor. A ve C vitaminleri, potasyum ve folik asit bakımından zengin bir bitki. Günde 1 adet orta boy domates yediğimizde C vitamini ihtiyacımızın % 20’sini A vitamini ihtiyacımızın % 10’unu karşılamış oluyoruz. Domates aynı zamanda bir likopen deposudur. Sebzeye kırmızı rengini veren likopenin güçlü bir antioksidan olduğunu bilmem hatırlatmaya gerek var mı? Yani domates veya onun ürünlerini yediğimizde, vücudumuzdaki kanser hücreleriyle de güçlü bir şekilde mücadele etmiş oluyoruz.
Türkiye, dünya domates üretiminde Çin ve ABD'den sonra üçüncü sırada. Domates ülkemizde dört mevsim yetişiyor. Seralarda yaz-kış üretim yapılırken, yaz döneminde Türkiye'nin hemen hemen her ilinde domates yetiştiriliyor. Domates üretimi 2021 yılında 14 milyon tonun üzerine çıktı. Bunun 9.5 milyon tonu sofralık, 4.5 milyon tonu salçalık domatesten oluşuyor. Türkiye, 2021 yılında domates ve domatesten yapılan ürünlerin ihracatından, önceki yıla göre yüzde 20 artışla 729 milyon dolar döviz geliri elde etti. Taze domates ihracatı yaş meyve-sebze ihracatının yüzde 49.7'sini oluşturdu. Taze domatesten 2020 yılında 313 milyon dolar döviz sağlanırken, bu rakam 2021 yılında %16'lık artışla 363 milyon dolara ulaştı.
Domates ihraç ettiğimiz ülkelerin başında Rusya gelirken, son yıllarda bu konuda bazı darboğazlar yaşandı. Son yedi yılda domatesin Rusya yolculuğunu kronolojik olarak şöyle sıralayabiliriz:
- Suriye’de küresel güçlerin cirit attığı ve gövde gösterisi yaptığı günlerde bir Rus uçağı Türk savaş uçağı tarafından düşürüldü. 24 Kasım 2015 tarihinde Suriye-Türkiye sınır hattında uçuş yapan Rus SU-24 model savaş uçağı Türk hava sahasını ihlal edip uyarılara rağmen sahayı terk etmeyince, angajman kuralları gereği iki Türk F-16 uçağı tarafından düşürüldü. Bir Rus pilot öldü ikincisi esir alındı.
- Olaya büyük tepki gösteren Rusya ilk olarak Türkiye’ye ekonomik ambargo uyguladı. Bu ülkeye yapılan en büyük ihracat kalemimizi oluşturan domates ihracatı bıçak gibi kesildi. İç piyasada 50 kuruşa bile satılamayan domatesler tarlalara gübre olarak döküldü.
- Putin, hükümetinde yer alan iki oligark bakana Rusya’da domates yetiştirmeleri talimatı verdi. Ancak işler istenildiği gibi ilerlemedi. Birincisi soğuk bir iklime sahip Rusya’da ancak serada domates yetiştirilebilirdi. Bu da hem fiziki yatırım hem de seraları ısıtacak enerji kaynağı gerektiriyordu. Daha da önemlisi, güneş enerjisi ile yetişmeyen domatesler aynı lezzette olmuyor ve aynı oranda likopen içermiyordu.
- İki yıl süren domates ambargosu hem Türk üreticisine zarar vermiş hem de Türkiye’nin lezzetli domatesine erişemeyen Rus tüketicisinin homurdanmasına neden olmuştu. Taraflar arasında süren müzakereler sonucunda 1 Kasım 2017 tarihinde Rusya Türkiye’ye 100 bin ton domates kotası sağladı.
- Türk ihracatçılarının kısa sürede kotayı doldurması ve Ankara’nın girişimleriyle, domates kotası önce 150 bin tona, 7 Mart 2020 tarihinde de 200 bin tona çıkarıldı.
- Kotanın yeniden artırılması için iki ülke yetkililerinin görüşmelerinin ardından, 10 Şubat 2021 tarihinde kotanın 50 bin ton daha artırılması kararlaştırıldı.
- Rusya Tarım Bakanlığı Türkiye’den domates ithalatı kotasını % 20 oranında artırarak, 250 bin tondan 300 bin tona çıkardı. Kota artırma kararı Rusya’nın 30 Mayıs 2021 tarihli Resmi Gazetesi’nde yayımlandı.
- Son olarak, Rusya Tarım Bakanlığı 15 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazetelerinde yayımladığı kararla, Türkiye’ye yönelik olarak uygulanmakta olan 300 tonluk ithalat kotasını 350 bin tona çıkardı. Böylece Türk domates üreticisi için Rusya’da 50 bin tonluk ek bir pazar daha yaratılmış oldu.
- Domateste tek olumlu gelişme kota artırımlarında yaşanmadı. Krizin başladığı 2015 yılından itibaren, Rusya Federal Veterinerlik ve Bitki Karantina Servisi muhtelif karantina zararlıları gerekçe gösterilerek, Türk yaş meyve ve sebzelerini analiz ettikten sonra ülkeye girişine izin veriyor; Türkiye Tarım Bakanlığının “Bitki Sağlık Sertifikaları”na itibar etmiyordu. Rusya Federal Veterinerlik ve Bitki Karantina Servisi Türkiye Büyükelçiliği’ne gönderdiği 5 Mart 2022 tarihli yazısında, bu tarihten itibaren Türkiye menşeli domates, biber, kabak ve patlıcan ürünlerindeki mevcut kısıtlamaların kaldırıldığını; Türkiye’de düzenlenen “Bitki Sağlık Sertifikaları”na itibar edileceğini bildirdi.
- Ancak, Rusya’nın son beş yılda Türk tarım ürünlerine peyderpey sağladığı kolaylıklar Türk üreticisini de fazla rahatlatmış pestisit (tarım ilacı) kullanımına fazla özen gösterilmemeye başlanmıştı. Rusya İnsan Sağlığı ve Tüketici Haklarını Koruma Kurumu, 2022 Nisan ayında yapılan denetimlerde taze meyve ve sebze partilerinin beraberinde bulunması gereken Güvenlik Sertifikası ve Analiz Raporunun bazı partilerde bulunmadığı, var olan raporlarda iste yer alan bilgilerin birbiriyle uyuşmadığı veya Güvenlik Sertifikasına yanlış bilgiler girildiği, bazı yerlerin doldurulmadığı veya ihracatçı kaşe/imza/tarih bilgilerinin eksik olduğunu bildirerek, Rusya’ya taze meyve ve sebze ihracatında her parti üründe pestisit kalıntı analizi yaptırılacağı bildirildi.
- Konuyla ilgili İhracat Genel Müdürlüğü’nün 28.09.2022 tarihli, 00078571993 sayılı yazısında; Rusya Federasyonu’na (RF) yaş meyve ve sebze ihracatında RF’den karantina ihlalleri nedeniyle 2022 yılında halihazırda 354 adet bildirim alındığı; RF’ye ihraç edilen ürünlerimizde karantina ihlalleri nedeniyle bildirim alınması, ürünlerin iade edilmesi veya ihracatımıza kısıtlama uygulanması gibi olumsuzluklarla karşılaşmamak için üretim, paketleme ve taşıma dahil olmak üzere, her aşamada konuya hassasiyet gösterilmesi yönünde yaş meyve ve sebze ihracatçıları uyarıldı.
Özetleyecek olursak, domateste Türk üreticileri ile Rus tüketicileri arasında bir Katolik nikâhı kıyılmış gibi görünse de üreticilerimizin ve lojistik operasyonları yürüten insanlarımızın, üzerlerine düşen sorumluluklardan kolayca sıyrılma yönünde fazla hevesli oldukları gibi bir algı ortaya çıkıyor.