Piyasalardaki oynaklığa yetişmek mümkün değil. Hafta boyunca 10 yıllık ABD tahvil faizlerindeki yükseliş nedeniyle kan kaybeden hisse senedi piyasaları cuma günkü yükselişle kayıplarının tamamını geri aldı.
Piyasalardaki iyimserliğin arkasında beklentileri aşan tarım dışı istihdam verisi ve 1.9 trilyon dolarlık yardım paketinin yasalaşması beklentisi yatıyor. Mart başında borsaları vuran fırtına durulmuşa benziyor. Yardım paketi salgına karşı alınan önlemlerle bunalan hizmet sektörü için kısa vadede can suyu olacak. Orta vadede ekonominin büyümesi aşılanma hızına toplumsal bağışıklığın sağlanmasına bağlı olarak belirlenecek.
Uzmanlar mali yardım paketinin hayata geçirilmesi, ekonominin açılması ve genişleyici para politikası üçlüsünün desteğiyle 2021 yılı ABD büyümesinin yüzde 5’i aşacağını tahmin ediyor.
Elbette bu büyümenin enflasyon ve faizler üzerinde yukarı yönlü bir etkisi olacak. Uzmanlar ABD enflasyonunun 2021 yılında yüzde 2,5’i aşacağını ve 10 yıllık ABD faizlerinin seneyi yüzde 1,6 civarında kapatmasını bekliyor.
Bu süreçte doların ne kadar güçleneceği Fed’in faiz silahını ne zaman çekeceğine ve diğer ülkelerin performansına bağlı olarak belirlenecek. Doların gülümsemeye devam etmesi durumunda DXY endeksinin 94 seviyesine kadar yükseldiğini görebiliriz.
Gelişmekte olan ülkeler için ABD ekonomisinin açılması, büyümesinin hızlanması iyi haber mi? Bu sorunun cevabı kim olduğunuza bağlı olarak değişiyor. ABD büyümesinin hızlanması, ihracat odaklı Asya ekonomileri ve emtia üreticisi ülkeler için iyi haber.
Avrupa ekonomisine entegre Türkiye için ABD ekonomisinin hızlanması iyi haber değil. ABD’nin büyümesinden yararlanmadığımız gibi, emtia fiyatlarındaki artıştan, faiz oranlarındaki yükselişten ve doların güçlenmesinden olumsuz etkileniyoruz.
Ama enseyi karartmayın. ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yükselişin yüzde 1,6 civarında durduğu ve doların dengelendiği bir senaryoda risk iştahının güçlü olmasını ve borçlanma kanallarının açık olmaya devam etmesini bekliyoruz.
ABD ve Çin kadar iyi olmasa da Avrupa 2021 yılında yüzde 4’e yakın bir hızla büyüme ile Türkiye ekonomisini destekleyecek. Salgının kontrol altına alınması ve turizmin canlanması ile cari dengemizi milli gelirin yüzde 2,5’i civarına çekebileceğiz.
Ekonomi yönetiminin erken faiz indirmek gibi temel bir politika hatası yapmaması durumunda enflasyonun sene sonunda yüzde 11-12 bandına gerileyeceğini ve Türk lirasının reel olarak değer kazanmaya devam edeceğini öngörüyoruz.
Sene sonu dolar kuru için 7,80’lik tahminimizi koruyoruz. Son iki haftadır devam eden satışlarla Türk lirasına karşı 7,53 seviyesine güçlenen doları seviyesinin, ters dolarizasyonun başlaması için iyi bir fırsat verdiğine inanıyoruz.
Paranın gözü kör olsun. Piyasalara dalınca, Dünya Kadınlar günü üzerinde yazmak için yerimiz kalmadı. Kadın erkek eşitsizliği Türkiye’nin kanayan yaralarından birisi. Gerçek anlamda gelişmiş bir toplum olmak istiyorsak, kadınların daha iyi eğitilmesini, iş hayatında, akademide ve politikada daha aktif rol oynamasını sağlamak zorundayız.
Bir erkeği eğiterek, adam ederiz. Bir kadını eğiterek, bir kuşağı kurtarırız. Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun.